Başlamadan önce bu kurguda;
Karakterin adı, Veronica Malfoy.
Cedric, Veronica'nın en yakın arkadaşıydı ta ki Voldemort tarafından öldürülene kadar.
"Başaracağına eminim" diye bağırdı kız labirente girmek üzere olan arkadaşına, çocuk gülümsedi ve labirente adımını attı. "Ona neden bu kadar önem veriyorsun ki" dedi yanında oturan kardeşi.
*
"...Yeni bir yıla hoş geldiniz" Dumbledore uzun sıkıcı konuşmasını sonunda bitirdi. Birinci sınıflar çoktan binalarına ayrılmıştı ve yemeklerini yiyordu. Ben ise sadece tabaklar ile bakışıyordum. İştahım yoktu ve yemek görünce midem bulanıyordu ama yine de ağzıma birkaç bir şey attım. Herkes görünüş olarak mutluydu, bende mutlu olaya çalışıyordum. Yan masada gülüşen Harry ve arkadaşlarına baktım. Harry onlara baktığımı anladı ve gözleri gözlerime değerken bakışlarımı çevirdim. Harry, fısıltı ile Ron ve Hermione'ye bir şeyler söyledi ve ikisi benim olduğum yere doğru baktı, sessizce küfür ettim. Her şeyi arkadaşlarına söylemek zorunda mıydı?
"Yesene Veronica" dedi ve bir kek uzattı Blasie, ona ters bir bakış attım. "Midem bulanıyor " dedim ve kendi düşüncelerime döndüm. Midemin bulantısı gerçekten çekilmez hale gelmişti. Yüzüme bulaşan sos ile yerimden sıçradım. "PANSY" masadaki herkes bana bir bakış attı.
"Hadi, Veronica" dedi ve tavuğu tekrar uzattı. "İstemiyorum" dedim ve peçete ile yüzümü silerek masadan kalktım. Pansy şaşkınca yüzüme baktı. Hızlı adımlar ile Slytherin binasının yolunu tuttum.
//
"Ona ne oldu" dedi, pansy Draco'ya dönüp. "Bu sıralar hep böyle, gergin" dedi ve düşüncelere daldı. "Neden?" dedi Blasie sohbete katılarak. Draco kafasını kaldırdı Blasie ve Pansy'e baktı. "Sanırım.. Cedric yüzünden" dedi zar zor. "Bir şeyler yapmalıyız bu böyle olmaz" diye atladı Pansy
"Onu neşelendirmeyi denedim ama pek başarılı olduğum söylenemez" dedi Draco düşünceli bir şekilde. Draco, Veronica'nın sadece Cedric yüzünden böyle olduğuna inanmıyordu, evdeki gerginlik onu da Veronica'yı da etkiliyordu. Bazen Potter gibi babasının ölmüş olmasını diliyordu ama bu iğrenç düşünceden kimseye bahsetmedi, kardeşine bile.
//
Draco, Slytherin ortak salonuna gelince kardeşinin koltukta oturup sadece, şöminede yanan ateşi izlediğini gördü. Kimse yoktu etraf sessizdi. Yanına gidip gitmemek arasında ikilem yaşadı. Kapıdan sadece onu izliyordu. Belli ki Veronica, Draco'yu fark etmemişti. Draco yavaş adımlar ile kardeşinin yanına gitti, kız irkilerek arkasına baktı, ama sonra hızla önüne dönüp bakışlarını aynı yere sabitledi.
Draco, kardeşinin ağlamasına asla dayanamıyordu, her ne kadar kardeşiyle anlaşamasa da sonuçta onun tek değer verdiği şeydi. Sakince yanına oturdu ve üzerindeki örtüyü kendi üzerine çekti ve Veronica'ya sarıldı. Kız buna hiç itiraz etmedi kafasını Draco'nun omzuna koydu ve göz yaşlarını akıttı. İkisinde aklından karmaşık düşünceler geçiyordu.
İkisi de kımıldamadan, öylece bir süre durdular. Nihayet kızın göz yaşları bitince, doğruldu ve yanaklarında ki yaşları sildi. Kardeşi ona bakmayı sürdürdü ve iki kardeş göz göze geldiler. Kız utanmıştı, ikisi genelde böyle şeyler yaşamazdı. Genelde hep tartışırlardı bir birlerine sataşırlardı ama şimdi kardeşinin omzunda göz yaşlarına boğulmuştu, gerçi başka kimin omuzunda ağlayabilirdi ki. Bir tek birbirlerine sahiptiler.
Veronica derin bir nefes aldı, "Bunu söylediğime pişman edeceksin ama sen olmasaydın , canıma kıyardım. Ama s-" sözünü tamamlamadan Draco, Veronica'ya sıkıca sarıldı. "Böyle bir şey asla yapmayacaksın, Asla" dedi ve kardeşini daha da sıktı. "Şuan öldürüyorsun ama.. nefes.. alamıyorum" dedi, Draco'nun sıkıca sarılmasından kurtulmak için. Draco kızı bıraktı ve gülümsedi ama sonra tekrar ciddileşti. "Eğer dediğini yaparsan seni asla affetmem anlıyor musun?" dedi ciddi bir ses tonuyla, Veronica cevap vermedi, sadece güldümsedi.
"Ve şu ruh halini bırakıyorsun, neşeli yerinde duramayan her ne kadar haz etmesem de, herkes ile arkadaş canlısı bir şekilde konuşan kız nereye gitti?" Veronica'nın yüzünde duygular değişti.
"O öldü" dedi, sakince. Draco kızın yüzüne buruk bir gülümseme ile baktı. "Hayır ölmedi, bir yerlerde yaşıyor buna inanıyorum" dedi, eski Veronica'yi gerçekten özlemişti. "Hayata döndürmeyi deneyeceğim ama pek umut yok" dedi Veronica, gülümseyerek. "Her zaman umut vardır" Draco, bu olumlu cümleleri kurduğuna, kendi bile inanmadı. İkisi de arkalarında onları dinleyen Harry Potter'ı fark etmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝓓𝓻𝓮𝓪𝓶 𝓾𝓷𝓽𝓲𝓵 𝔂𝓸𝓾𝓻 𝓭𝓻𝓮𝓪𝓶 𝓬𝓸𝓶𝓮 𝓽𝓻𝓾𝓮 / ONE SHOT
FanfictionHarry Potter evrenindeki karakterler ile one shot. İstek karakter yazabilirsiniz.