𝓓𝓻𝓮𝓪𝓶 𝓾𝓷𝓽𝓲𝓵 𝔂𝓸𝓾𝓻 𝓭𝓻𝓮𝓪𝓶 𝓬𝓸𝓶𝓮 𝓽𝓻𝓾𝓮 / ONE SHOT

Sheila Gwen

Başlamadan önce bu kurguda;

Karakterin adı, Sheila Gwen

Draco ile 6 aydır çıkıyorlar.

Sheile, yaptığı şeyleri çokça sorgulamaya başladı.

İkisi de birbirinden çoğu şeyi saklıyor, birbirlerini tanıdıklarını sanıyorlarsa da çok yanılıyorlar.

"Benim için çok değerlisin" dedi Draco sevgilisinin saçını okşarken. Genç kız yüzüne bir gülümseme yerleştirdi ve dudaklarını genç büyücünün dudaklarına bastırdı. Bu uzun öpüşmede ikisinin de aklından geçen Onun duygularıyla oynamak mide bulandırıcı oldu. Dudakları ayrıldıklarında Draco'nun ağzından bir yalan daha çıktı, "Seni seviyorum" Draco kendinden utandı, birine yapıla bilecek en kötü şeydi bu. "Bende seni seviyorum" diye cevap verdi Sheila, ardından midesine bir ağrı girdi hayattı yalandan ibaretti, karşısındaki bu sarışın gencin kendisine daha fazla aşık olmasını istemiyordu. Sheila ona aşık olmaktan da korkuyordu. 

"Bugün yorucu bir gündü" dedi Sheila, Draco başı ile onayladı. "Neyse ki hafta sonu geldi" Kısa rahatsız edici bir sessizlik olurken ikisi de kendi düşüncelerine daldı. 

"Bunu yapmalısın Sheila ondan bilgi almalısın şimdilik tek yapabileceğin bu"

"Bunu yapacağım"

"Kızın yoldaşlıktan olduğunu bilgisini aldık eminim bir yerlerden açık verir, bunu yapmak zorundasın Draco"

"Sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım"

"Artık uyumalıyız" Dedi Draco düşüncelerden arınarak. Sheila koltuktan yavaşça kalktı, genç adamın mavi gözlerine baktı, o anda her şeyi söylemek istedi ama onda Gryffindor cesareti yoktu. 

"İyi geceler" dedi sadece ve yatakhaneye doğru adımlarını attı. "Yarın bir süre olmayacağım" Sheila arkasını döndü, "Neden" diye sordu. Draco yalanları sıraladı, "Babam çağırdı sanırım şu aptal önemli aile yemekleri var ama akşama dönmüş olurum" dedi kızın yüzüne bakmadan. "Peki yarın akşam görüşürüz o zaman" dedi ve yatakhaneye girip kapıyı kapattı. 

Arkadaşları çoktan uyumuştu bu yüzden yavaş hareket etmeye çalışıyordu, dolabından pijamalarını aldı, Pelerinini bir köşeye attı ve üstünü değiştirdi. Yatağa uzandı, yorgunluğunu yeni hissetmişti uzun bir gün geçirmişti. Örtüye daha çok sarılıp uykuya daldı. 

Draco'nun ise gözüne uyku girmiyordu.

*

Ertesi gün Sheila kahvaltı yaptıktan sonra kütüphane'nin yolunu tuttu, aklından bin türlü düşünce geçiyordu, yaptığının yanlış olduğunu hissediyordu ama bir şeylere faydası olduğu için mutluydu. 

Koridorda Harry, Hermione ve Ron üçlüsüyle karşılaştı. "Hey Nasılsın?" diye girdi sohbete Harry,  Hey insanları kandırman nasıl gidiyor  diyordu aslında yani Sheila öyle düşünüyordu. "İyiyim" dedi kısa bir cevapla, Harry ile yakın değillerdi hatta bu geçen yıla kadar birbirlerinden nefret ediyorlardı. Ama bu yıl bir şeyler değişmişti hala bir birlerinden pek hoşlanmasalar bir birlerine katlanabiliyorlardı artık. Harryler ile bir kaç kısa diyaloga girdikten sonra onların yanından ayrıldı, kütüphaneye gitmekten vazgeçerek bahçeye çıktı. Bahçenin pekte kalabalık olmayan bir köşesine gidip oturdu. 

Derin derin nefes aldı hayır ona aşık olamazdı, yapamazdı. Kendini fazla kaptırmıştı Draconun mavi gözleri onu büyüsünün etkisine almıştı. Eliyle saçlarını geriye attı, etrafa bir az göz attı o sırada ona doğru gelen Dumbledore'u gördü, tuhaftı o pek öğrencilerin arasında olmazdı. Sheila ayağa kalktı. "Rahatsız olmayın Mrs Gwen" dedi ve banka oturdu. "Sadece her şeyin yolunda olup olmadığını sormaya geldim." Dumbledore'un neden onu odasına çağırıp konuşmadığını merak etti, resmen Sheila'nın ayağına kadar gelmişti koskoca Voldemortun bile korktuğu güçlü büyücü.

"Her şey yolunda, her şey plana göre" 

*

Draco, masadan ürkekçe Lord Voldemorta bakıp cevap verdi. "Her şey plana göre ilerliyor"

Okuduğun için teşekkürler. 

Bölümler hakkında ne düşündüğünü yazarsan mükemmel olur.

Sence bölümler çok mu kısa?

Kurguları beğeniyor musun?

Önerilerini alabilirim.

Sihirli günler dilerim..