𝓓𝓻𝓮𝓪𝓶 𝓾𝓷𝓽𝓲𝓵 𝔂𝓸𝓾𝓻 𝓭𝓻𝓮𝓪𝓶 𝓬𝓸𝓶𝓮 𝓽𝓻𝓾𝓮 / ONE SHOT

Kelly Lily Potter

Başlamadan önce bu kurguda;

Karakterin adı Kelly Lily Potter,

Harry Potter'ın ikizi,

"Bunu yapamayız" dedi Kelly, Draco'nun kollarından sıyrılırken. Draco bir an duraksadı ve cevap verdi, "Neden" Kız cevap vermeyince onu kendine daha da yakınlaştırdı ve soruyu tekrarladı, "Neden" 

Kelly, genç adamın gözlerinin içine bakmaktan kaçınarak cevap verdi, "Arkadaşlarımın bunu öğrendiklerindeki tepkilerini düşün, senin arkadaşlarının, zaten Slytherin'e seçildiğimden beri Harry ile aramız hiç düzelmedi " 

"Bunu mu dert ediyorsun yani" dedi kızı kendinden uzaklaştırarak, "Draco.. Ya baban öğrenirs-"

"Bırak da bunu ben düşüneyim" dedi soğuk bir sesle, bir süre ikisi de sessiz kaldı, bir birlerine bakmadılar havada ki gerginlik arttı. "Madem bunları bu kadar takıyorsun, kimse öğrenmez" Kenna bıkkınlıkla omuzlarını silkti. 

"Sen benimle olmak istemiyorsun bile" dedi sesini biraz yükselterek. 

"Draco artık erkek arkadaşım var!"

"Ayrıl, onu sevmiyorsun bile" Kenna bu konuşmaları yaparken kendini kötü hissediyordu sevgilisini aldatıyor mu bilmiyordu ama kendinden iğreniyordu Theodore'a bunu yaptığı için.

"Onu.. onu seviyorum" Draco yüzünü buruşturdu.

"Cidden mi? Seni tanıyorum Kenna" Kenna yere bakmayı sürdürdü, "Beni seviyor" Draco'nun gözü Kenna'nın boynunda asılan kolyeye kaydı, "Büyük taşlı kolye sevmediğini bilmeyecek kadar çok seviyor anlaşılan" 

"Draco işleri zorlaştırıyorsun. Lütfen" Dedi yalvaran bir sesle. 

"Seni seviyorum Kenna" dedi ve Kenna'nın ellerini tuttu ancak kızın sabrı tükenmekteydi hızlıca ellerini çekti.

"Senden gerçekten nefret ediyorum" Kenna'nın bir anda söylediği bu cümle kendisini bile şaşırttı ama Draco'nun yüzünde mimik oynamadı çünkü kızın yalan söylediğini biliyordu yada öyle olmasını  diliyordu. "Draco! ilişkimiz konuşmamız ve hatta aynı yerde bile bulunmamız bize iyi gelmiyor.. Beraber olamayız bunu anlamalısın, birbirimizi kötü etkiliyoruz.. Üzgünüm!" dedi ve Draco'nun onu engellemesine izin vermeden çekip gitti.

*

"Selam bebeğim" dedi Theodore ve sevgilisinin yanına oturdu, "Selam" Kenna gülümsemeye çalıştı ama pek başarılı olduğu söylenemezdi. "Sen iyi misin?" 

"Evet gayet iyiy-" lafını dudağına değen dudaklar yüzünden tamamlayamadı. Kenna karşılık vermek için kendini zorladı. Nihayet ayrıldığında bir çift gözün yakıcı bakışları ile karşılaştı. Bu mavi gözler inatçılığına devam edince Kenna gözlerini kaçırmak zorunda kaldı. Draco, görüş açısından çıkana dek gözlerini Kenna'ya  dikmekte ısrarcıydı. 

Kenna kafasını çevirdiği gibi diğer bir çatık kaç ile karşılaştı. "Harry?" 

"Bir saniye konuşabilir miyiz"  Kenna Theodore'a haber vererek Harry'nin peşinden gitti. Harry, Ron ve Hermione'nin yanına bir banka oturdu. "Evet?" 

"Hogsmeade'e gideceğiz geliyor musun?" Kenna ciddi misin der gibi Harry'e baktı, "Bunu beni oradan kaldırmadan da söyleye bilirdin" 

"O Nott salağı kendini davet ettirirdi" dedi Ron, Harry ağzını açmadan.

"Peki ama maalesef teklifinizi geri çeviriyorum" 

"Hadi ama Kenna" bu kez konuşan Hermione idi. "Siz gidin hiç modumda değilim" 

"Sen ne zaman modundasın ki" dedi Harry bıkkınca, "Senin öldüğün zaman"  dedi Kenna setçe, "Neyse seni nazikçe davet ettim ve gelmedin bunu Sirius'a da söyle çünkü bana baskı yapıyor seni aramıza almıyoruz diye" sözünü bitirdiği anda Hermione'nin dirsek atmasıyla Harry acıyla inledi.

"Beni Sirius istediği için çağırdın yani, kendin benimle vakit geçirmek istediğin için değil" dedi Kenna her ne kadar sert olmaya çalışsa da buna biraz kırılmıştı. "Evet" Kenna'nın boğazında bir yumru oluşurken, Harry bu sefer Hermione'nin -fazla sert- dürtmesinden kurtuldu. "Pekala size iyi eğlenceler" 

1 ay sonra

"Yeter Theodore" Kenna'nın sesi boş koridorda yankılandı. "Sana bir şey söylemeliyim" Theodore kıza anlamsızca baktı, "Daha sonra" dedi ve dudaklarını kızın boynuna götürüp öpmeye devam etti, Kenna onu ittirdikçe kene gibi daha çok yapışıyordu, 

"Theodore" cevap yok

"Theodore" cevap yok

"Theodore!" kafasını kaldırıp kızın yüzüne baktı, "Ne var" Kenna bu sefer onu üstünden atmayı başardı. "Sana dur dedim neyini anlamadın aptal!" Kenna'nın bu sözleri Theodore'nun umrunda değilmiş gibi gözüküyordu. Ellini Kenna'nın kalçasına koydu, "Çek ellerini Nott" Kenna anında geri çekilince Theodore duraksadı. "Şimdi Nott mu olduk? Kenna unuttuysan söyleyeyim biz sevgiliyiz" Kenna'nın siniri daha da artıyordu.

"Sevgili olmamız bana istediğin gibi dokuna bileceğin anlamına gelmiyor" dedi.

"Uzatma tamam ne söyleyecektin"

"Senden ayrılıyorum" Theodore tam olarak dehşete düşmüş gibi bakıyordu "Nede-" 

"Tam olarak az önceki davranışların yüzünden! Bana sadece bir eşyaymışım gibi bakıyorsun!" 

"Bu doğru değil!" dedi kızın kolundan tutarken.  Kenna hızlı davranarak kolunu ondan kurtardı. "Götüne tekmeyi bastım, Theodore Nott" hızlıca koridorda ilerlemeye başladı, arkısın da bıraktığı Theodore'un peşinden gelmemesi onu memnun etti. Tam köşeyi dönmüştü ki biri ile çarpıştı, Draco Malfoy.

"Sen bizi mi dinliyordun?!" dedi Kenna Draco'yu ittirerek. "Tabii ki Hayır!" dedi Draco stresle. Kenna bir süre ona bakmayı sürdürdü, yalan söylediğini çoktan anlamıştı. 

"Onunla ayrıldım" Draco umursamaz bir tavır sergilemeye çalıştı, "Bana ne?" Kenna sırıtmadan duramadı "Ne gülüyorsun" devam etti sadece gülümsedi ve Draco'yu bir köşeye sürükledi. "Seni seviyorum Draco Malfoy" Draco şaşırmış gözler ile Kenna'ya baktı. "Başta bende şaşırdım" dedi ve dudaklarını Draco'nun dudaklarına bastırdı.