2. BÖLÜM

356 34 9
                                    



Oylamak & yorumlamak unutulmasın, keyifli okumalar.


Spotify/ faylinn



2. BÖLÜM

Pamuk İpliği


Wicked Games, The Weekend

Yediremiyordum.

Birisinin bir anda hayatıma girip kâbuslarla sarılı çarşaflarımdan beni koruyan her şeyimi bir anda hiç etmesini kabullenemiyordum.

Elimdeki tek şeydi bu başarılar.

Yarattığım bu Siyara, şu anda dünyada olmamın asıl nedeniydi belki de. Bunun için  doğmuş, bunun için Ayçiçek kızı olmuştum annemin.

Şimdi ise öyle ansızın gelen birisinin benim elde etmek için varımı yoğumu ortaya koyduğum bütün her şeyi, onun için bir hiçmiş gibi bir rahatlıkla alabora etmesini yediremiyordum.

Kaçacak bir delik arıyordum her yerde bir haftadır. Kimse açık açık o konuyla ilgili bir şey söyleyemiyordu yüzüme. Çünkü ne kadar paramparça da olsam içeriden, dışarıya her zaman savunacak sağ bir tarafımı bırakıyordum.

İçerideki enkazı kimsenin görmesine bu zamana kadar izin vermemiştim, şimdi de iki yenilgi yüzünden yelkenleri suya indirecek değildim.

Aksine gelen her darbe bileklerime güçtü, hırsıma körüktü.

Günlerden Cumartesi, öğleden sonraydı.

12. sınıf olmadan önce hafta sonları 7'de kalkıp güne başlıyordum, okul olmadığından. Ama her gün daha da yaklaşan sınav yüzünden hafta sonları da 5'te kalkıyordum artık. Hem normalde yaptığım işleri halletmek hem de yüksek bir tempoyla ders çalışmam gerektiğinden, fazladan iki saat uyku gereksiz geliyordu.

Hafta içi 5'ten 8'deki ders saatine kadar yaptıklarım, hafta sonundaki rutinimin hızlandırılmış hali gibiydi. Spor saatimi ikiye katlamam, sonradan yapılan yoga dersleri ve evde aldığım özel piyano dersi derken durup dinlenmem öğleyi buluyordu. Derse ise ancak bunlardan sonra geçebiliyordum.

Şimdilerde ise özel dersini aldığım bir branş daha vardı: Matematik. Çocuklarına haftada bir saatliğine bile olsa özel ders vermem için bana ortalama birisinin bir aylık maaşını teklif eden veliler bunu duysa ne yaparlardı acaba?

Hocayla konu çalışmamıza gerek yoktu. Hem şu ana kadar hem de bundan sonra işlenecek her konuyu geçen yaz çoktan bitirmiştim zaten. Bunun yerine hocama ilk tanıştığım zamanda da söylediğim gibi haftalık olarak alacağım ders planlamasını çoktan hazırlamıştım ve benim takvimim dahilinde derslere devam ediyorduk.

2000 yılından itibaren dönem başı sınavlarının matematik kısmını çıkartmıştım. Ta hazırlığın başındayken yaptığım gibi. O zamanlar yapma amacım hocaların tarzını anlayabilmek, sınavlar için ilerlenebilecek bir strateji oluşturmaktı. Şu anda ise sadece öğrenmek istiyordum, bir amaç olmadan. Üniversite sınavı için bile değil.

Her hafta, toplamda 40 tane olan sınavlardan iki tanesini çözüyor, o haftanın sonunda hoca için ayrı çıkarttığım boş sınav kağıdında her bir soruyu anlatarak çözmesini istiyordum. Şaşırıp nedenini sorduğunda ise farklı bakış açılara ihtiyacım olduğunu söylemiştim. Bundan sonraki girdiğim herhangi bir yarışmada başkaları hiç beklemediğim bir yerden darbeyi indiremesin diye.

TUVALDEKİ PARMAK İZLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin