TUVALDEKİ PARMAK İZLERİ

1. BÖLÜM

14.03.22

Oy verip yorum yapmayı unutmayalım lütfen. Hoşunuza gitmesi dileğiyle...

Spotify/ faylinn

Tuvaldeki Parmak İzleri

1. BÖLÜM

"İki kişi sır saklar, yok ederek birini."

Romeo ve Juliet, William Shakespeare

Yenilgi

More Than A Women, Bee Gees

Kendi iradesiyle girdiği savaştan galip çıkanı devirmezsin. Hırsını elindeki silah, korkusunu kalkan yapanın tahtı sağlamdır; çünkü kendini kabullenmiştir. Onlarla yarışamazsınız, kıyaslamak da istemezsiniz kendinizi; karşınıza kimleri aldığınızı iyi bilmelisiniz.

Öfkesiyle birleşirse hırsları, işte o zaman cehennemin kapılarını kapatır olanı izler tanrı.

Hayatı pahasına bir şeyleri hedef belirleyen, idealleri olan birisini yıkamazsın.

Beni yenemezsin.

Alarmın sesi odanın içerisinde yankılandığında, vücudum bu anı bekliyormuş gibi uyarılmıştı. Gözlerimi aralayıp baş ucumdaki telefonun alarm sesini ikinci kez çalmasına izin vermeden kapattım. Tek uyarı uyanmam için yeterliydi.

Yatağımdan çıkıp ışıkları yaktım. Geri yatağımın yanına dönüp komodinin üzerinde duran cam su şişesi ile bardağa uzanırken, hâlâ ekranı kapanmamış telefondaki saate baktım. 05:00.

Komodinin ilk çekmecesinde bulunan vitaminlerle birlikte koca su bardağını mideme indirdiğimde vakit kaybetmeden yatağımı toparlamaya başladım.

Dağınıklığa tahammülüm yoktu.

Banyoya ilerledim. Erken uyanmakla ilgili olan problemlerimi uzun zaman önce halletmiş olsam dahi yüzüme çarptığım buz gibi suyun beni canlandırmadığını söyleyemezdim.

15 dakikalık cilt rutinim, son olarak yüzüme sürdüğüm besleyici yağ ile tamamlandığında giysi odasına girdim. Saten sabahlığın önündeki kuşağı açtığım sırada spor kıyafetlerimin olduğu raftan bra ve tayt takımını çıkarttım. Mart ayında olduğumuzdan havanın sadece bu ikisiyle çıkmaya müsait olmadığını biliyordum ve aşağı inmeden önce bir adet swaetshirt kapmayı da ihmal etmemiştim.

Doğruca mutfağa girdim. Odamdan getirdiğim, dünden hazır okul ve spor çantamı yere bırakıp kahve makinesine ilerledim. Kahveyi hazır olması için ayarlarken bulduğum boşlukta telefonumu çıkardım ve dijital planlayıcıda günümü planlamaya başladım.

Gün içerisinde çalışacağım ders konuları her zaman listenin en başında olurdu, 12. sınıf olduğumdan. Sonrasında ekstra yapmam gereken işleri yazardım ve o zamana kadar da kahvemi içmiş, güne çok daha hazır bir halde olmuş olurdum. Şu an olduğu gibi.

Kahve sayesinde güne hızlı başlayan metabolizmam, spor için mükemmel haldeydi. Buçuk geçe evden çıktığımda bagaja ilerledim. Diğer iki arabanın yanında heybeti daha da büyüyen Range Rover'a atladığımda sert bir manevrayla evin bahçesini terk edip ağaçlık yolda sürmeye başladım. Hava uyuduğum zamanla tıpa tıp aynıydı. Ama ben spordan çıkıp okula sürmeye başladığımda aydınlanmaya başlayacaktı.