3. Bölüm

245 19 4
                                    

--ADRİEN--

    Cidden nasıl olmuştu bu? En son ki görevde Uğur Böceğiyle aramızda olanlar.. Bundan rahatsız mıydım? Bilmiyorum. Nedense o zaman az da olsa bir heyecan kaplamıştı içimi. Neden böyle olmuştu? Halbuki ona karşı hiçbir şey hissetmiyordum.

    Evet belki iyi bir partner, iyi bir arkadaş olabilirdi ama ona karşı hiçbir şey hissetmediğimi düşünüyordum ta ki son birkaç güne kadar. Özellikle de dün olan olay. Görev bittiğinden beri bunu düşünüyorum. 

    Öte yandan Marinette'le evlendirilecektim ve ben ufak ufak Marinette'den hoşlanmaya başlıyordum. Nasıl olacaktı bu iş? Hoşlandığım kızla devam edecektim ve Uğur Böceğinin kalbini mi kıracaktım sürekli? Evet, Uğur Böceğinin bana hislerini açmasından bu zamana kadar Uğur Böceğini görünce içimde bir kıpırdanma oluşuyordu ancak bu kıpırdanmanın sadece arkadaşça olduğunu biliyordum. 

    Bana hislerini açtığında Uğur Böceğine olan arkadaşça sevgimi daha iyi anlamıştım ama Marinette'e karşı olan sevgim de gün geçtikçe artıyordu. Marinette'le evlendirilirsem Uğur Böceğini kırabilirdim ve ben bunu yapabileceğimi düşünmüyorum. Vicdanım buna el vermiyordu.

    Peki ya ben Marinette'le evlendirilmeye hazır mıydım? Tabii ki hayır! Evlenmek istemiyordum ama Marinette istiyor gibiydi. Evet, merakıma yenik düşmemiş hiç sormamıştım. Bizim ailelerimiz zengindi ve onlar öyle istiyorlarsa öyle olacaktı. 

    Konudan çok saptamıştım. Uğur Böceğiyle aramızda olanlar.. Bilmiyorum ve hiçbir şey demek istemiyorum. Niye konuştukça batıyor gibi hissediyorum? Ayrıca bir sorun daha var. O anı düşündükçe kalp atışlarımın hızlandığını hissediyordum..

--MARİNETTE--

   
Dün ne olmuştu öyle!? Biz.. Biz toparlanmasak.. Yakalanabilirdik! Ve.. Bu benim kariyerimim sonu demek olurdu ve tabii Kediciğimin de! Nasıl bu kadar dikkatsiz olmuştum ve ayağımın kaymasına fırsat vermiştim? Olmamalıydı!

    Bunca yıllık profesyonelliğim az kalsın elimden kayıyordu. Hayır, tek benimki gitse neyse diyeceğim. Hiç suçu olmayıp hem ses çıkarmamızı engelleyen hem de beni düşmekten kurtaran Kara Kedinin profesyonelliğini de alıyordum. 

    Öyle bir şey olsaydı nasıl bakardım onun yüzüne? Her şeyi geçtim. Kalp atışım hızlanmıştı orada ve her düşündüğümde tekrar tekrar hızlanıyordu kalp atışlarım, çok heyecanlanıyordum..

    Orada onun ne hissettiğini bilemem ama o da heyecanlanmıştı, bundan yüzde doksan emindim. Yakınlaştığımızda onun da orada nefes alışverişleri düzensizleşmişti ve o sıcak nefesinin düzensiz bir şekilde yüzüme çarpışı.. Ayy ne diyordum ben?!

    Asıl sorun bu değildi. Adrien'la evlendirilecektim. Mutsuz muydum? Tam olarak değil, onun da yeşillerine bayılıyordum, o da çok kibardı, o da yakışıklıydı ama asla kediciğimin yerini tutamazdı. Son zamanlarda Adrien'ın bana karşı davranışları da sıcaklaşmaya başlamıştı. Bu beni az da olsa mutlu ediyordu.

--BİRKAÇ GÜN SONRA YAZAR--

   
Her zamanki gibi iki gün önce gelen mesajdan sonra yeni görevlerine hazırlanmışlardı. Bu seferki tek fark bir barda olacak olmasıydı. Bara gelecek birinin ceplerini boşaltacaklardı. Gelecek kişi siyah saçlı, siyah gözlü bir adamdı. Bugün gelirken cebinden kırmızı bir karanfil sarkıyor olacaktı. 

    Kostümlerini giymiş bara gitmişlerdi. Maskeleriyle dikkat çekmiyorlardı çünkü isteyenler maske takıp girebiliyordu bara. Normal kostümleri dışında şeyler giymişlerdi dikkat çekmemek için. Barın kapısından içeriye girdiler ve kenarda bir yere oturup iki hafif içki sipariş ettiler. Dikkat çekmemeleri gerekiyordu, öyle değil mi? 

    Sohbet ediyor gibi yapıyorlardı ancak aslında ikisinin de gözleri o adamı aramıştı. Ardından barın içinde bulamayınca kapıya takılmıştı ikisinin de gözleri.

    Girecek olan kurbanlarını beklerlerken içkilerinden birer yudum aldılar ama bilmedikleri bir şey vardı. İçkileri hafif değildi ki. Barmen onların düşmanlarındandı ve verdiği içki hiç de hafif değildi. 

    Yavaş yavaş içki ikisine de ağır basarken hedefledikleri kişi içeri girmişti. Barmene doğru seslendi ve onlara doğru yaklaşmaya başladı. Uğur Böceğine yaklaştı ve konuştu. 

"İçkinizi ben ısmarlayabilir miyim güzel bayan?" 

"Tabii, ol-" 

    İçkinin verdiği etkiyle onaylıyordu genç kız ama genç kızın lafını bölen şey Kediciğinin konuşması olmuştu. 

"Sen kimsin de böyle bir şeye kalkışıyorsun?! Onun yanında ben varım görmüyor musun?!" 

    Kara Kedi sinirine yenik düşmüş adamı yakasından tuttuğu gibi duvara yaslamıştı. 

    Barmende daha düşmanını tanıyamamıştı. Verdiği içkinin markası bizim kahramanlarımızı sinirlendirene kadar sorun çıkarmaz fakat eğer sinirlenirlerse.. İşte o zaman sinirlendikleri kişiyi onların elinden çok zor kurtarırsınız. Ancak birkaç dakika sinirli kalmaları tekrar ciddileşmelerine yeter de artardı bile. Uğur Böceği, Kara Kedinin sinirlenmesine karşın hâlâ sakin bir tavırla konuşuyordu. 

"Sakin ol Kediciğim."

"Ne sakin olması ya?! Ne sakin olması?!"  

    Şu anda hiçbir şey Kara Kediyi durduramazdı. Adamın arkasından gelen bir kadın konuşmaya başladı. 

"Sana da ben içki ısmarlayayım olmaz mı? Hem.. Para çok bende.." 

İşte bu son söz de Uğur Böceğini çıldırtmıştı.

"Sen kimsin ya?! Canına mı susadın?! 

    Direk kadını yakasından tutmuş duvara yapıştırmıştı genç kız. Aynı şeyi Kara Kedi çoktan yapmıştı. Birkaç dakika sonra bu sinir onları kendilerine getirmişti ve sinirlerinden kurtulup ciddi tavırlarına dönmüşlerdi. 

"Hazır mısın Böcek Hanım?" 

"Sen varken her zaman hazırım Kediciğim." 

    Yavaşça adamları aşağıya indirdiler. Bir taşta iki kuş vurmuşlardı. Hem kadının hem de asıl hedefleri olan adamın üstündeki paraları gizlice alıp çıkışa yönelmişlerdi. Ancak çıkmadan son kez konuşmuştu Uğur Böceği. 

"Burada olan her şey burada kalacak. Eğer herhangi birisinden bu konu hakkında bir şey duyarsam buradaki herkes sonunu düşünmeye başlar. En fazla ne yapabilirsiniz diye sormayın. Öldürebiliriz.." 

    Dedikten sonra çıktılar bardan. Onları kandırmışlardı! İlk defa kandırılmışlardı! Karargaha vardıklarında paraları Felix'e verip konuşmaya başladı Kara Kedi. 

"Eğer bize verdikleri içki farklı bir marka olsaydı planda sorun çıkabilirdi. Düşmanlarımız artıyor efendim. Bize içkileri koyan barmeni az çok hatırlıyorum. Ben hatırlamasam bile Uğur Böceğine hafıza konusunda çok güveniyorum. O adam bize sorun çıkarabilir mi?"

"Verdikleri içki iyi ki bu markaymış yoksa dediğin gibi planda sorun çıkabilirdi. Evet, düşmanlarınız artıyor ve sizin artık çok daha dikkatli olmanız lazım. O adamı da araştıracağım. Tahmin ettiğim kişiyse sorun çıkarabilir. Şimdilik sessiz kalın. Bizlere hiçbir şey olmaması lazım." 

"Tabii ki efendim. Daha dikkatli olacağız." 

"Size güveniyorum. Çıkabilirsiniz." 

Dedikten sonra ikisi de çıktılar. Çok şaşırmıştı ikisi de. Onların düşmanlarından böyle bir hamle beklemiyorlardı ama neyse ki yanlış bir marka vermişlerdi. O günü orada öylece bıraktılar ve işlerinde daha da ciddileşmeye başladılar. 



Selamlarr! Evet, yeni bir bölümün daha sonuna geldik. Nasılsınız? Ben çok iyiyim. Bölüm hakkında düşünceleriniz? Bence çok tatlıydı. Kıskanç kedi ve kıskanç böcek.. Bu arada yetişirse bugüne Kaçınılmaz Hata'ya yeni bölüm düşünüyorum. Yetişmezse en geç yarın gelir. Neyse kediciğiniz kaçarr! 

Affet Sevgilim | Ladynoir HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin