-- BEYAZ KEDİ --
Geçen gün Volpinayla giderken tamamen şansımıza denk gelmiş ve ilk defa pencereden birilerini dinlemiştik. Şansımız iyi gitmiş ve bunlar ana düşmanlarımız Uğur Böceği ve Kara Kedi çıkmıştı. Yetmemiş ertesi gün evleneceklerini de öğrenmiştik.
Onlar için güzel bir sürpriz yapmaya karar verip ertesi günkü düğünlerine gitmeye karar vermiştik. Ertesi gün hazırlanmış kamufle olmamız için dikkat çekmeyecek normal kıyafetlerimizi giyip maskelerimizi takmıştık. Her ne olursa olsun ben Marinette'e Uğur Böceği diyecektim.
Hızlıca yola çıkmıştık daha doğrusu gelin ve damat yola çıkmış bizse onları gizlice takip ediyorduk. Geldiğimizde hiç belli etmemek için geriden geriden izlemeye karar verdik. Birkaç dakika içinde tören başlamıştı."Siz Bayan Dupain-Cheng, Bay Adrien Agreste'le evlenmeyi kabul ediyor musunuz?"
"Her daim EVET!"
"Siz Bay Agreste, Bayan Marinette Dupain-Cheng'le evlenmeyi kabul ediyor musunuz?"
Kara Kedi, Uğur Böceğinin gözlerine bakarak konuştu.
"Her ne olursa olsun EVET!"
"Ben de bana verilen yetkiye dayanarak sizi karı koca ilan ediyorum. Hayırlı olsun!"
Onlar birbirlerine hayat boyu bağlanacaklarını söylerken biz yavaşça yerimize geçmiştik. Ardından nikah memuru da onları karı koca ilan etmişti falan filan boş işler. Sonuca gelecek olursak herkes sevinirken düşmanlarımız belli etmeden bizi izliyordu. Yüzüme hafif bir sırıtış eklenmişti.
Kemerimdeki silahı çıkarıp bir el boşluğa ateş etmiştim. Bütün davetliler kaçınırken konuşmaya başladılar.
"Sakin olun, sorun yok. Herkes korumaları takip etsin."
Gelen davetliler korumaları takip ederken gözlerim, Kara Kediyi aradı. Yoktu, nereye gitmiş olabilirdi ki? Uğur Böceği davetlilerin arkasındaydı fakat Kara Kedi yoktu. Volpinaya seslendim ve beraber bir yerde davetliler gidene kadar gizlendik. Davetliler gitmişti ama Uğur Böceği hâlâ etraftaydı.
Kendimizi yavaş yavaş gösterip göstermemek arasında gidip gelirken Kara Kedi hâlâ ortalıkta yoktu. Etrafta sadece birkaç koruma olmasını fırsat bilerek saldırmak için hazırlandım. Tabii bir de gelinlik giymiş Uğur Böceğini de unutmamak gerek. Volpinaya planı anlatmak için konuşmaya başladım.
"Korumaları vurursak ardından Uğur Böceğini almak kolay olacaktır. Zaten şu an gelinlik içinde en fazla ne yapabilir ki?"
"Haklısın korumaları vurmamız yetecektir. Sağdaki iki koruma bende."
"Tamam, soldaki ikisi de bende o zaman."
Benden gelen komutla korumaları vurduk. Uğur Böceği gitmemiş olduğu yerde bekliyordu. Sanırım şaşırmıştı, yüksek ihtimalle bizden böyle bir şey başlamıyordu. Yavaş yavaş saklandığımız yerden çıkarak Marinette'e doğru yaklaştık.
Marinette birkaç adım geriye atmıştı. Şu anda düşmanımı ortadan kaldırma şansım vardı ama biraz oynamak istiyordum. Volpinaya durmasını söyledikten sonra Marinette'in üstüne doğru gitmeye başladım. Sırıtıyordu ve bu beni çok sinir etmişti. Elim kemerimdeki silaha uzanmıştı yavaş yavaş. Silahımı çıkarıp ateşlemek için hazırlamıştım.
-- ADRİEN --
Nasıl olmuştu da onlar buraya gelmemişlerdi? İçimde oluşan sinirle onlara saldırmak istiyordum fakat beni tutan Böceğimdi. Silah sesini duymamla daha da sinirlenmiştim. Tam saldıracağım sırada Marinette beni tuttu ve konuşmaya başladı.
"Sakin olun, sorun yok. Herkes korumaları takip etsin."
Ardından bana doğru döndü ve fısıldayarak konuşmaya başladı.
"Kediciğim sen de karargaha git, kostümünü giy, benim kostümümü ve lazım olan alet edevatı al ve gel hemen."
"Ama-"
"Aması falan yok, çabuk ol. Ben davetlileri korurum ve tabii ki Volpina ve Beyaz Kediyi oyalarım merak etme sen.
"Ama aklım sende kalacak.."
Derin bir nefes aldı ardından yaklaşıp yanağıma ufak bir buse bıraktı ve konuşmaya başladı.
"Bak.. Sen beni merak etme yeter ki hemen gel."
"P-Peki.."
Gitmek gelmiyordu içimden. Ya bir şey olursa ben yokken Böceğime? Korkuyordum. Bana dönüp konuştu.
"Sen hâlâ gitmedin mi? Hadi çabuk ol, merak etme beni."
Demesiyle gülümseyip karargaha gitmek için arabaya doğru koşmaya başladım. Arabaya binip hızlıca karargaha doğru sürmeye başladım. Şu an saatlerimiz olsaydı çok daha rahat ederdik. Bu konuda da konuşmalıydık patronla.
Karargaha geldiğimde hızlıca arabadan indim ve doğruca patronun odasına gittim. Kapıyı çaldığımdan birkaç saniye sonra gelen "Gel." komutuyla içeriye girdim. Derin bir nefes alıp konuşacaktım ki ben konuşamadan Felix ayaklanıp konuşmaya başlamıştı.
"Kara Kedi!? Bu ne hâl? Ne oluyor?!"
"Efendim, Beyaz Kedi ve Volpina.."
Nefes alamıyordum. Birkaç saniyelik durup nefes alışverişlerim arasında patronun sesini duymuştum.
"Sakin ol, nefes al.."
Derin nefeslerimden sonra konuşmaya başladım.
"Efendim, Beyaz Kedi ve Volpina bizim kimliklerimizi biliyorlar."
"Ne?! Nasıl?!"
"Nasıl olduğunu ben de bilmiyorum ama şu anda bildiğim bir şey varsa o da Uğur Böceğinin yardıma ihtiyacı olduğu."
"Nasıl yani?!"
"Bizim düğünümüze ikisi de maskeli bir şekilde gelmişler ve boşluğa ateş ettiler. Böceğime.. Şey yani Uğur Böceğine zarar gelmesinden korkuyorum. Lazım olabilecek eşyaları alıp gitmem lazım."
"Seni Uğur Böceği yolladı sanırım?"
"Evet."
"Eşyalarınız odalarınızda hazır. Çıkmadan gel silahları vereceğim. Ayrıca çatışmadan sağ salim şekilde gelmeye çalışın."
"Peki efendim."
Deyip hızlıca kapıya doğru adımladım. Şu anda adımlarımın ne kadar büyük olduğunu tahmin edebiliyordum. Kostümümü üstüme geçirdim ve saatimi taktım. Ekipmanları, iğneleri aldım. Ardından Böceğimin kostümünü ve ekipmanlarını alıp patronun odasına tekrar döndüm.
İçeriye girdiğimde benim silahımı aldım ve belimdeki kemerdeki yeni oluşmuş olan yerine taktım. Ardından Uğur Böceğinin silahını aldım ve doğruca karargahtan eve doğru gitmek için arabaya yöneldim.
Eve geldiğimde gizlice Marinette'in odasına çıktım ve kıyafetlerini bırakıp Marinette'e yardıma gitmek için kapıya doğru adımladım. Birkaç dakikalık koşuştan sonra bahçeye ulaşmıştım. Ulaşmamla Uğur Böceğine doğrultulmuş olan silahı görmemle koşmaya başladım.
"Böceğim dikkat et!"
Ben hayatımda bu kadar hızlı olduğum bir zaman hatırlamıyordum. Hızlıca Uğur Böceğini kucağıma aldım ve ileriye doğru koştum ama o sırada kulağıma birkaç ses ilişmişti. Silah sesi ve Marinette'in bağırma sesi. Neyse ki tutturamamıştı mermiyi. Hızlıca Marinette'i odasına götürüp kulağına doğru eğildim fısıldadım.
"Böceğim ben onları oyalarım sen git ve kostümünü giy ama acele et, bekliyorum seni."-- MARİNETTE --
Kara Kediyi hem kostümünü giyip gelmesi için hem de benim kostümümü alıp gelmesi için yollamıştım fakat görünürde yoktu. İçimden sırıtmak geliyordu ve öyle de yapmıştım Beyaz Kediye karşı. Ben sırıttıktan sonra elinin kemerindeki silaha gittiğini görünce hafifçe yutkunmuştum.
"Neredesin Kara Kedi, neredesin?.." Ona karşı şu anda içimden bağırıyordum acele etmesi için. Ona güvenim sonsuzdu ama her ne kadar güvensem de karşımdaki Beyaz Kediydi ve her şeyi yapabilirdi. Silahı ateşlemek için hazırladı ve bana karşı döndü.
Korkudan gözlerimi kapatmıştım. Sanırım sonum gelmişti. Derince bir nefes aldım ve sonumu bekledim. Silah sesi ve birçok ses karışmıştı.
"Böceğim dikkat et!"
Korkudan ağzımdan çıkan bağırtı, silah sesi ve Kara Kedinin sesi.. Kara Kedi bir anda beni koşarak kucağına alıp mermiden kurtardığında gözlerim kapalı şekilde ona sarılmıştım. Hızlıca koşarak beni bir yere götürüyordu. Birkaç saniye içinde buranın bizim ev olduğunu anladım. Beni kendi odama bırakıp kulağıma eğildi ve ardından konuştu.
"Böceğim ben onları oyalarım sen git ve kostümünü giy ama acele et, bekliyorum seni."
Kara Kediyi onayladığımda hızlıca odadan çıktı ve tahmin ettiğim yere doğru gitti. Onların yanına! Ne olursa olsun hemen Kara Kedinin yanına gitmem gerekiyordu. Hızlıca üstümdeki gelinlikten kurtulup üstüme kostümümü geçirdim ve ardından maskemi taktım.
Poşette kalanlara baktığımda içinde silah olduğunu gördüm ve tabii kostümümde de silah kısmı vardı. Bu yeni eklenmiş olmalıydı oraya. Çok net hatırlıyorum orada böyle bir şey yoktu. Neyse diyerek silahımı yerine taktım. Ardından diğer ekipmanları da taktım ve artık hazırdım.
Koşar adımlarla aşağıya indiğimde gördüğüm sahne şok olmama yetmişti. Bir silah, Kediciğim, Volpina ve Beyaz Kedi.. Beyaz Kedi, Kediciğimi köşeye sıkıştırmıştı ve silahını da ona doğrultmuştu. Sıkmak üzereydi bir şey yapmalıydım ama ne? Aklıma ilk gelen şeyi uygulayıp uygulamamak arasında gelip gidiyordum sürekli.
-- YAZAR --
Kara Kedi, Böceğini beklerken Beyaz Kedi tarafından çok hırpalanmıştı. Kısa ama onlar için uzun olan uğraşlar sonucunda Kara Kediyi köşeye sıkıştırmışlardı. Beyaz Kedi sırıtarak konuştu.
"Ee şimdi ne yapacaksın? Seni kurtaracak Böceğin bile şu an burada değil."
Deyip kahkaha atmıştı Beyaz Kedi. Kara Kedi ne yapacağını bilemez şekilde etrafa bakıyordu. "Ne yapmalıyım?" diye düşünürken silah sesi duyuldu. Biri, birinin kollarına yığılırken etraf sessizliğe büründü birkaç dakikalığına ve ardından derin bir haykırış duyuldu etrafta..
~
Selamm! Nasılsınız? Ben çok iyiyim. Affet Sevgilim'e sonunda bölüm atabildim. Bu arada Kaçınılmaz Hata wattpad'de 1K okunma oldu. Hepinize teşekkür ederim. Ayrıca YouTube'da 60 aboneye 1 kişi kalmış. Tekrar teşekkür ederim. Sizleri çok seviyorum. YouTube hesabımı aşağıya bırakacağım. Gelmek isteyen gelebilir. Bölümü nasıl buldunuz? Bence tatlı bir bölüm oldu. Sizce sonda ne oldu?
YouTube hesabım: https://www.youtube.com/channel/UCjTae8vwrVsM6KNqr9y0oAA
Kediciğiniz kaçarr!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Affet Sevgilim | Ladynoir Hikayesi
RomanceKara Kedi zorla reddetmiştir ama ona aşıktır, bunu belli edemediği için pişmandır.