Elimde ki çantaya baktım. "Hass" derken arkadan gelen polis memuru ağzımı eli ile kapattı ve daha sonradan göz devirip uzaklaştı.
"Ya ama Joon amca, bunu çaldılar yemin ederim! Ben peşinden bile koştum ya" diyerek sandalyeye oturdum.
Joon amca ise, sanki.. ben şizofrenmişim gibi bakıyordu bana.
"Neyse gelmişken çayınızdan içmezsem olmaz dimi?"
•••
Bir haftanın ardından, valizim ile koskocaman yurt denilen yerin önünde duruyordum.
"Off.. kim bunlarla aynı yerde bir yıl kalacak şimdi" diyerek valizi sürüklemeye başladım.
Antiler bunu gördüğü an, beni dilim dilim doğrar. Ah benim bebeklerim, beni çok severler.
Zile bastım.
Kapıyı, Jungkook açtı. Gözlerini devirip kapıdan uzaklaştı.
"İy, kusacağım galiba. Demek ki fanlara karşı tavrı buymuş. Antide olsam, bende bir fanım" diyerek mırıldandım.
Hatta, normal fanlardan daha çok şey biliyordum onlar hakkında.
Mesela, 'Jimin ve Jungkook sevgili, Taehyung sigara içiyor, şuanlık sevgilisi yok. Hoseok ve Namjoon boş vakitlerinde Blackpink ile buluşuyorlar. Yoongi düzenli olarak boks maçlarına gidiyor. Seokjin ise ruhsal olarak yorulduğu için tedavi alıyor. Ayrıca onun şuan, bir flörtü var'
Bu bilgileri hangi hayran biliyor ki? Peh.
Valizimi sürükleyerek içeri girdim. Hepsi bana nefret ediyormuş gibi bakıyordu. Ben sanki çok seviyorum sizi.
Valizimi kenara koyarak, kendimi koltuğa attım. Ne de olsa bir yıl buradayım.
"Ne bakıyorsunuz? Bende artık buradayım" diyerek telefonumu çıkardım ve anti fan cluba girdim.
Ortalık yine kızışmış anlaşılan.
Şuan benim, şunlar ile aynı ortamda olduğumu söylesem, inanmazlar. Foto mu çeksem diyeceğim, olmaz.
Bu program, iki hafta sonra yayınlanmaya başlayacak.
Kameralar nerede acaba?
Namjoon "Neye öyle bakıyorsun İseul?"
Oha. Normal bir şekilde sorumu sordu bana az önce. Beni normal bir fan ile karıştırmış olmasın.
"Kameraları arıyorum" diyerek sinsi bir şekilde güldüm.
Umarım.. el hareketi çekeceğimi anlamazlar.
Etrafa göz gezdirirken, Jimin'e gözüm takıldı. Jungkook'a bakıyordu. Gay panic.
"Jiminssi? Gitsene sevgilinin yanına, ne bakıyorsun öyle?" Dediğim an bana bakıp gözlerini koskocaman açtı.
Diğerleri bana, şaşkınca bakar iken Yoongi derin bir nefes verdi.
Jimin "Sen.. nasıl?"
Diye söylendiğinde, Jungkook sözde minik olan sevgilisine kıyamamış olacak ki, bana sinirli bir şekilde baktı.
Euzubillahimineşeytaniracim.
Jungkook "Bana bak İseul, sakın bize bulaşma" deyince alaycı bir şekilde güldüm. Neden bulaşayım?
Belki biraz bulaşabilirim evet.
"Ne bulaşacağım be?! Her neyse odam nerede benim?"
İnsan gibi sordum. Ama onlar insan olmadığı için, anlamazlar. Puhahahahaha..
Taehyung "Gel göstereyim"
"Woah! Kim uzaylı Taehyung beni anlamış" dediğim de gülmelerini beklemiştim aslında.
Gülmediler.
Yoongi "Sen.. kendini komik mi sanıyorsun?"
Olumlu anlamda başımı salladım. Ayağa kalktı ve yanıma yaklaştı. Aramızda ki mesafe sadece bir adımdı.
Yoongi "Seni odana ben götürürüm" dedi ve yukarı kata doğru, çıktı.
Bende arkasından çıktım.
Koridorun sonuna doğru yürüdü ve sağdaki odanın kapısını eli ile işaret etti. Kapıya doğru yaklaştım ve kapıyı açtım.
İçerisi tamamen, nefret ettiğim bir renkte döşenmişti.
Ulan antiyim ben anti. Mor ne demek ya. Siyah gibi güzel bir renk var iken, mor ne?
Yüzümü ekşittim ve içeri girdim. Pencereye yaklaşıp, açtım. İçerisi havasızdı.
Kapının kapanması ile, arkamı döndüm. Yoongi denilen duygusuz, kapıyı kapatmış ve yaslanmıştı.
Öylece bana bakıyordu.
"Tamam. Şimdi dışarı çık. Sizi gördükçe midem bulanıyor"
Yoongi "Sana.. bize bulaşma dememişmiydim ben?"
Neden korkutucu olmaya çalışıyor. Şahsen, ben korkmadım.
"Yoo ne zaman dedin?" Diyerek işi dalgaya aldım. Kendi mezarımı kendim kazmıyorumdur umarım.
Bana yaklaştı.
Ne bu ya, yakınlaşmalar falan. Hayırdır buna. O geldikçe, bende geri attım. Ta ki, belim pencereye değene kadar.
Pencereye çıktım ve oturdum.
Bismillah.
Noluyo ya. Ellerini pencereye yasladı. Yani şuan, antisi olduğum grubun üyesi ile aramda santimler var.
Nefes alış verişlerim hızlanırken, bakışlarını aşağıya doğru kaydırdı. Ve daha sonra, bir gülüş sundu.
Alaycı olan, yan gülüşünü.
Yoongi "Beni hafife alma demiştim.. dimi? Çok heyecanlandın galiba.. ben böyle yakınlaşınca? Kim İseul.. cidden tuhaf birisin. Ayağını denk al.. ve onlara bulaşma"
Yuh. Korkacağımı falan sanıyor herhalde. Şuan benim, susmayıp ona laflar saydırmam gerekmiyor mu? Neden susuyorum?
"Banane? Benden bir şey bekleme, sizin en büyük antiniz olduğumu da unutma. Her an, tek bir emrim ile sizi bitirebilirim"
Dediğim şey, komik bir şeymiş gibi güldü. Tam bir şey söyleyecek iken, içeri kameralı bir kaç kişi girince ikimizinde bakışları onlara döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstenmeyen Üye 3 || MYG
FanficIseul, dünyanın en iyi grubun, en iyi antisiydi. Anti fan club'ını yöneten kişi ise kendisiydi. Bighit Music'den gelen mesaj bildirimi ile hayatı değişti.