İstenmeyen Üye 3 || MYG

10

"Ulan dangalak, sen çok mu yakışıklısın sanki! Şuna bak, hah!"

Sandalyeden destek alarak ayağa kalktım. Diğer morarmış olan ayağımı, havada tutarak zıplamaya başladım.

Yoongi "Böyle, oraya kadar gidebileceğini mi sanıyorsun sen?"

"Evet"

Yoongi "Saçmalıyorsun" dedi ve yanıma yaklaştı.

Tam kucağına alacak iken geri çekildim.

"Sen bana istediğin zaman dokunabileceğini mi sanıyorsun? Bir daha dokunma bana" dedim.

Kapıya doğru gitmeye başladım zıplayarak. O da arkamdan geliyordu.

Yoongi "Eh, sen bilirsin" diyerek önümden geçip gitti fakat, ben o sırada dengemi kaybettim ve yere düştüm.

"Tanrım.." mırıldandım. Ayağa kalkmaya çalıştım. Kalkamadım.

Hay böyle işin içine sıçayım.

Yoongi arkasına döndü. Ve bana dalga geçer bir şekilde baktı. Çok komik amına koyayım.

Yoongi "Her neyse, sen kalkarsın"

Öküz.

Yardım etmeden gidiyor ya, insan bir kucağına alıp stüdyoya kadar taşır.

Gerçi az önce bana dokunma diyende bendim.

"Yoongi"

Yoongi "Hah, ne var?"

"Ulan.. yardım eder misin?"

Yardım edebilecek tek kişi o olduğuna göre, mecbur ondan isteyecektim.

Ayağa asla kalkamazdım, yerinden çıkmıştı galiba. Zaten bir tuhaf duruyor, ayrıca daha da morarmaya başlamış.

Yoongi "Sana dokunmadan yardım edemem, kusura bakma" dedi ve tekrardan arkasını döndü.

Yürümeye başladı.

"Şerefsiz köpek! Gel lan buraya, sırtına al bari"

Tekrar bana doğru yürümeye başladı. Şaka mı bu ya, hangi dizideyiz. Tanrım..

Yoongi "Kucağıma alıyorum o zaman" dedi ve ellerini çıplak tenime değdirdi.

Titrediğim an, kendi kendime küfür ettim.

Ben onun kucağında iken, yürümeye başladı. Asansöre doğru giderken bize bakan çalışanlara öldürücü bakış atıyordum.

Yoongi "Az önce söylediklerimi ciddiye alma. Sen gerçekten güzelsin"

Gözlerimi kıstım. Ben bunu zaten biliyordum. Tabi ki güzelim. Çirkinsin demesi, büyük hataydı.

Anti bebeklerime söyleyeceğim. Onu araştırsınlar.

"Sağol" diyerek mırıldandım.

Asansöre bindik. Ve üst kata çıkmak için düğmeye bastı. Çıkıyor..

"Yoongi"

Yoongi "Ne?"

"Şuan sütyenim yüzünden, rahat duramıyorum." Dedim.

Cümlemi bitirdiğim an, bana baktı. Gözlerini koskocaman açtı. Zaten minicik gözleri vardı, birde böyle açınca daha da bir komik oluyordu.

Yine ne saçmalıyorsam.

Bakmaya devam ediyordu. Bana böyle bakmaya devam ederse yanlış düşüneceğim.

"Ne? Bir sorun mu var?"

Yoongi "Ne kadar açık sözlüsün" dedi ve başını çevirdi.

"Öyleyimdir"

Yoongi "Rahat edemiyorsan napabilirim?" Dediğinde boğazımı temizledim.

"Şimdi.. beni sıkı tut. Sütyenimi düzelteceğim" dedim.

Bana baktı. Gözlerimi bir kaç kez kırptım. Gülümsediğim de ofladı.

Gözlerini devirdi ve onaylar şekilde mırıldandı. Ellerimi onun boynundan çekip, tişörtümü yukarı doğru çıkardım.

Sütyenimi düzeltirken, Yoongi başını çevirmişti. Bakmamaya çalışıyordu.

Zaten baksa ağzına sıçardım.

"Tamam düzelttim"

Asansör geldiği zaman çıktı ve stüdyonun kapısına geldi.

Kapıyı açtığı zaman, diğer üyelerin çoktan yerini aldığını gördüm.

Hepsi mindellere oturmuştu.

Yoongi beni mor bir mindere oturttuktan sonra yan tarafıma oturdu.

İşte şimdi.. casus kim öğreneceğiz.

•••

Yönetmen "Evet, sizce kim?"

Bir diğer yanımda ki Jimin'e baktım. O da Taehyung'a baktı. Taehyung da Jimin'e baktı.

"Bence Taehyung" dedim.

Namjoon ortaya atıldı.

Namjoon "Sen zaten Taehyung'a suç atmak için yer arıyorsun"

Hoseok "Evet, iki gündür bize çektirmediğin kalmadı zaten"

Oflayarak, önüme döndüm.

Seokjin "Bence de Taehyung.." dediğin de sevinçle ona döndüm. Benim gibi düşünen biri vardı.

Ama daha sonra yüzümde ki gülümsemeyi sildim.

Kendine gel İseul. Kendine gel.

Jungkook "Hayır, kesinlikle Jimin." Dediğin de ona döndüm.

Ulan bunlar harbi mal. Böyle masum biri nasıl bana yalan söyleyebilir ki?

"Hayır, Jimin değil"

Yoongi "Zaten Taehyung casus çıkmazsa, veya Jimin casus çıkarsa İseul da ceza alacak. Bu cezayı ben seçeceğim"

Dediğinde ona döndüm ve dilimi çıkardım.

"Nah.." dedim kısık sesle.

Jimin "Bence Yoongi hyung" dediğinde ona döndüm.

Ya ne alaka. Taehyung kendini çok belli ediyordu. Yoongi veya bir başkası olamaz.

Yönetmen "O zaman açıklıyorum.."

Herkes heyecanlı bir şekilde bekliyordu.

Yönetmen "Casus.." dedi ve sustu. Daha sonra hepimize göz gezdirdi. "Asıl casus.."

Dedi ve devamını getirmedi. Ben diğerlerine baktım. Onlar da öyle bakıyordu. Merak ile bakıyorduk.

Yönetmen "Gerçek casus.." dedi ve yine sustu. Bir kaç kez öksürdü. "Casusumuz.."

"Ulan acun mu sanıyorsun kendini?! Açıkla lan" diye çıkıştığım da diğerleri de güldü. Sanki komik bir şey söylemişim gibi.

Yönetmen "Peki hanımefendi. Gerçek casus Kim Taehyung!"

"Puhahahahahahaha! Biliyordum! Ben dedim herkese!!"

Diye güldüğüm de herkes kaşlarını çatmıştı. Taehyung da dahil.

Yönetmen "Yani dermişim.."

"Ne?"

Yönetmen "Gerçek casus Park Jimin!"

"NE?!"