"Agagagaga! İmdaaaağgt! Adam kaçırıyorlaağr!" Bağırmam ile Yoongi yürümeyi bırakmış, bana bakmıştı.
Sanki kötü bir şey demişim gibi baktı.. bir dakika lan, ben az önce ne dedim?
Yoongi "Ciddi misin?" bana soru sordu ve kaşlarını çattı. Yo aslında çok ciddiyim.
Ha ve ha.
"Şaka yaptım ha ha ha" sahte bir şekilde gülmemi umursamadan, ekipmanların arkasında ki bir sandalyeye oturttu.
Kameralar hâla beni çekiyordu.
Büyük ihtimalle komik görüntüler ortaya çıkmıştı benim sayemde.
Yoongi "Hm.. buz tutalım" dedi ve yanına bir adam çağırdı, daha sonra bu adam hızlı adımlarla gitti.
O sırada yanımıza gelen, diğer üyeleri gördüm. Jimin hemen yanıma koştu.
Jimin "İseul! İyi misin? Ağrın var mı? Zorlanıyor musun?"
La havle ya. Antiyim ben, noluyor buna böyle, yavaş ya.
"Jimin, görende doğum yapıyorum sanacak" diyerek gülmeye çalıştım.
Ayağımda ki acı, hâla aynıydı ama ben dayanıklıydım her zaman. Alışkındım acı çekmeye.
Jimin'in sorusunu cevaplamak ile cevaplamamak arasında gidip geldim.
"Sorun yok Jimin-ah" cevapladım sorusunu. Endişeli duruyordu.
Sadece Jimin kendini belli ediyordu. Diğerleri endişelendiyse bile bir şey söylemiyorlardı. Gerçi benim gibi biri için endişelenmezler.
Adam elinde ki buz ile geldi, Yoongi zaten yerinden hiç kalkmadığı için buzu eline aldı ve ayağıma tuttu.
"Ah.. yavaş ol lan öküz!"
Jimin güldü. Onunla beraber Taehyung ve Seokjin de güldü.
Komik bir şey mi söyledim ben, doğrular bu yani.
Yoongi "İseul.. hastaneye gitmek gerekecek" dediğinde gözlerimi koskocaman açtım.
Ulan.. benim hastane fobim var. Şaka mı bu? Hastaneye en son, onaltı yaşımdayken gitmiştim.
Orada da az daha ölüyordum.
İşini sözde iyi bilen hemşire, damarımı patlatmıştı. Gerizekalı.
Ondan sonra, bir daha gidememiştim ki.
"Olmaz"
Jimin "Israr etme İseul, kötü olmadan gidelim" dediğinde ona baktım.
'Nolur' dermiş gibi baktım ona. Kaşlarını çattı. Daha sonra da Yoongi'nin omzuna elini koydu.
Jimin "İseul'un dediği gibi yapalım. Gitmeyelim"
Ona gülümsedim. O gerçekten çok iyiydi. Ona.. anti olduğum için şuan gerçekten pişmanım. İlk defa.. pişman oldum. İlk defa.
Bts'e değil ama, Jimin'e anti olduğum için pişmanım. O bana iyi davranan tek üyeydi.
Namjoon "Bence gitmeliyiz" dedi ve yine ortalığı karıştırdı.
Yılan..
Seokjin "Evet, morardı bak" dediğinde ayağıma baktım. Gerçekten morarmaya başlamıştı.
"Ya.. olmaz"
Taehyung "Neden ısrar ediyorsunuz? Onun kendi kararı"
Hayret.
Nerenin kurdu öldü acaba. Ya da belki, tünelden geçerken gerçekten de kertenkele ısırmıştır.
Yönetmen "O zaman, çekimin devamı için şirkete dönelim. Bilgisayar oyunu oynarız"
Pü. Allah sizi kahretmesin. Benim burada ayağım çıkmış, hâla çekim derdinde.
Şu bir yıl nasıl geçecek bunlarla.
•••
"JİMİNSSİİİİİ! ULAN BAK ARKAMDALAR, ÖLDÜRSENE!"
Jimin "Yaa beceremiyorum İseul, ben oynamam ki böyle oyunları."
Bağırmalarımız, tüm stüdyo da yankılanırken, kameramanlar arkadan bize gülüyordu.
"Kahretsin.." dedim. Ölmüştüm. Jimin hâla oynuyordu, Taehyung'a baktım. O da oynuyordu.
Ve diğeri de. Ulan bir tek ben mi öldüm. Hayatta ki şansım bu kadar.
"Jimin, iyi oyna" dedim ve yanına yaklaştım. Oynamaya çalışıyordu.
Oyun bitti.
Namjoon "Biz kazandık" dediğinde ona baktım. Taehyung ve Namjoon kazanmıştı.
Oflayarak, Jimin'e döndüm. Bilgisayar ekranına donmuş bir şekilde bakıyordu. Yazık çocukcağıza. Şok geçiriyor.
Jungkook "Oyun bittiğine göre.. artık casusu öğrenelim mi?"
Onayladık. Ayağa kalkacağım zaman, arkada ki -yakışıklı- bir kameramanı çağırdım.
"Pişt! Yakışıklı, gel beni taşı. Yürüyemiyorum" dediğim de Jimin gülmüştü.
Daha sonra, Jungkook gözlerini devirip Jimin'in kolundan tutup çekti.
Hay sizin aşkınıza sıçayım.
Kameraman bana yaklaştı. Ellerimi boynuna doladığım zaman Yoongi yaklaştı yanımıza.
Yoongi "Boş işlerin ile.. onları meşgul etme" diyerek kameramanın omzuna dokundu. Kameraman ise, ona dönüp eğildi ve daha sonra uzaklaştı.
"Senin boş iş dediğin, benim lan angut!" Dediğim şey ile hemen ağzımı kapadım. Ne dedim ben az önce..
Etrafıma baktım. Kimse yoktu. Kameralar olsaydı..
Yoongi "Çok oluyorsun İseul, dayak cennetten çıkmadır bilir misin?"
Öylemiymiş. Hiç bilmiyordum.
"Yo? Ne bileyim ben Yoongi" dedim ve daha sonra ona döndüm. "Hayırdır lan sen, beni mu dövecen?"
Yoongi gözlerini devirdi.
Sandalyeyi biraz kendine doğru çekti. Bismillah. Ayağım böyle olmasa basardım tekmeyi.
Yoongi "Bana bak İseul.. bana oynama. Ayrıca diğer üyelere de kötü davranıp durma"
"Sanki çok kötü davranmışım, hıh" diyerek arkama yaslnadım.
Daha da yaklaştı.
Yoongi "Yakından daha çirkinsin" dedi ve geri çekildi.
Ne?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstenmeyen Üye 3 || MYG
FanficIseul, dünyanın en iyi grubun, en iyi antisiydi. Anti fan club'ını yöneten kişi ise kendisiydi. Bighit Music'den gelen mesaj bildirimi ile hayatı değişti.