Hi, ladies!
Oy ve yorumları unutmayın lütfen.
Atlas good reading diler güzel lady'lerine.
#5#
Başka, her hangi bir sorun olmadığını öğrendikten sonra, hastaneden çıkmıştık.
Jungkook bir taksi ayarlayıp, beni kendi evine götürüyordu. Yol boyunca onunla konuşmak, içimi rahatlatmak istiyordum, ama o benimle tek kelime konuşmazken, benim yüzsüz gibi onunla konuşmam, bana göre beni onun gözünde daha çok düşürürdü.
Ben de tıpkı onun gibi yapıp ağzımı açmadım. Sadece başımı cama yaslayıp, göz yaşlarımla birlikte akıp giden yolu izledim.
Yolu izlerken tabikide kafamın içinde ki deli sorular beni yalnız bırakmadı. Sürekli düşündüm.
Gerçekten erkek hamileliyi varsa ve bu 100 yılda bir görülen bir mucizeyse, bebek sahibi olmak isteyen eşcinseller yerine, neden 18 yaşına daha yeni basmış, aklı bir karış havada olan ve gay olmadığına emin olan benim başıma geldi?
Sadece eğlenmek istemiştim. Nerden bile bilirdim ki, çok içip, kendimde olmadan bir erkekle yatacağımı?
Bir sabah hiç tanımadığım bir adamla erkek olamama rağmen aynı yatakta uyanmak, bu adamın beni orospu yerine koyması, haftalar sonra bir mucize olması ve hamile kalmam.
Düşündükçe beynimdeki hücreler ağrıyordu. Daha önce bir kız arkadaşım olmuştu, çok aşıktım ona. Onunla sadece öpüşmeden ilerisini yaşamamışken, bir gece tanımadığım bir adamla sevişmiştim.
Bu beni gay yapar mıydı? Ben gay miyim? Hem gay'sem de ne olmuş yani?
Gay olmak kötü bir şey değildi ki. Sadece seviyorlardı bir birlerini.
Bir birlerinin ruhlarına aşıklar, bedenlerine değil.
Gerçek aşk hakkında çok şey bilmiyordum. Hayatımda sadece bir kere aşık olmuştum ben. Oda uzun sürmemişt, maalesef.
Düşünüyordum ve düşündükce de, bir birirlerinin bedenleri yerine, ruhlarına, kalplerine aşık olan bu insanların aşkı bana gerçek aşk gibi geliyordu.
Bence gerçek aşk, onların aşkıydı.
***
"Jungkook, benimle hâlâ konuşmayacak mısın?"
Jungkook'un odasında, yatağında oturup, karşı duvarı izliyorduk.
İkimizden de, ben pes edip, Jungkook ile konuşmadan önce ses çıkmıyordu.
Çok fazla ağlamıştım. Zaten duygusaldım. Her şeye ağlamıştım.
Kafamın içinde dolanan ve bir türlü cevap bulamadığım sorularıma, bu kendi yüzümden başıma gelenlere, en yakın arkadaşımın benimle konuşmamasına, ve başka bir çok şeye.
Jungkook'a soru sorduğumda farketmiştim sesimin kısıldığını. Gözlerimin ne halde olduğunu bilmiyordum. Sadece buğlu olduklarından dolayı, görüşümde bulanıktı.
Jungkook'un yavaş yavaş bakışlarının bana döndüğünü hiss ettim. Elini çeneme getirip, yüzümü kendine doğru döndürdü.
Gözlerimin içine bakıp "Ağlama artık, gözlerine yazık." dedikten sonra elini çenemden çekip, bana sıkıca sarıldı.
Göğsünde olan başımın üzerine koydu çenesini. Ben, göğsüne göz yaşlarımı akıtırken, o saçlarımı okşuyordu.
"Bitti Jimin, ağlama... Geçti, gitti."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABY
FanfictionUnknown number Merhaba, rahatsız ettiğim için üzgünüm, ama bayım, ben sizin çocuğunuza hamileyim... parkjimin #5 (06.08.22) yoonmin #8 (18.08.22) yoongi #9 (21.08.22) minyoongi #5 (19.06.23)