Lady'lerim. Özlediniz biliyorum. Baby ve Atlas da sizi özlemiş.
Öncelikle bu bir sezona dönüş değildir!
Henüzz dönemem, ama arada bölüm atacağımı söylemiştim. Uzun, upuzun bir ara oldu. Atlas çok bekletiğini için özür diliyor lady'lerinden. Atlas kendi hayatı ile ilgili konuşmayı sevmediğinden sadece şunu söyleyebilir, Atlas'ın özrünü mazur görün, lütfen lady'm:)
Bu arada bölüm de bana göre baya uzun oldu 7000 üstü dedim 9000 üstü yazdım. Acaba 10000 de yazar mıyım? Bunu aşmışsam, onu da aşabilirim gibi. Bölümdeki olaylara bakıyor aslında.
Yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın, lütfen, lady'm. Atlas good reading diler:)
***
#19#
17 years ago
Mevsimlerden kış, aylardan ocak'tı. Yeni yıl on altı gün önce girmişti. Ve yine kar yağıyordu. Hana yine her zaman olduğu gibi şık ve sade giyinmişti. Eşinin onu aşağıda beklediğinin bilincinde çabucak ve özenle hazırlanmıştı. Eşi onu bu akşam yemeğe çıkarmak istediğini, başbaşa vakit geçirmek istediğini söylemişti. Hem de işten gelir gelmez. Sabah söyleseydi o gelmeden hazırlanırdı, ama eşi süpriz yapmak istediğini, hazırlanmasa bile harika olduğunu söylemişti.
İşinin bittiğini görüp, daha fazla oyalanmadan alt kata inip büyük salona ilerledi. İki oğlu yumuşak halının üzerine oturmuş oyun oynuyordu. Hızla yanlarına ilerledi. Eşi de bu sırada koltukta oturmuş kendisini beklerken çocuklarını izliyordu.
Hana küçük oğlu Taeyoung'un yanına yaklaşıp alnından öptü, Taeyoung hiçbir tepki vermeden çattığı kaşları ile oyununa devam etmekteydi. Abisine kaybedecekti ondandı bu huysuz yüz ifadesi. Hana daha sonra Yoongi'ye yaklaştı ve onun da alnından öptü.
Yoongi annesi ile babasının birlikte akşam yemeğine çıkacağını babası annesine söylerken duymuştu. O yüzden bildiği bir şeyi annesine sormak yerine onu dinlemeyi tercih etti.
"Benim güzel oğlum, kardeşin sana emanet. Biliyorum, sen de çocuksun bizim çocuğumuzsun. Ama sen aynı zamanda Taeyoung'un abisisin."
"Abimin benim abim olması gibi mi?"
Hana gülümseyip oğlunun saçlarını okşadı. "Evet, bebeğim. Taeyoung sana, siz ikiniz de ona emanetsiniz. Merak etme, aradım onu. Arkadaşlarının yanındaydı, hemen geleceğini söyledi. Çalışanlar da sürekli etrafta olacak. Korkmayın, tamam mı?"
Yoongi başını salladı annesini onaylamak için. "Dikkat edin birbirinize."
"Tamam, güzelim. Bu kadar endişe etme." dedi Jisung. Yerinden kalkıp üstünü düzeltti. "Benim oğlum dikkatli bir çocuk, hayatım. İnan hem kardeşine, hem de abisine dikkat edecektir. Acaba sen ikisini de Yoongi'ye mi emanet etseydin?"
Babasının söylediğine gülen Yoongi aynı zamanda haklı olduğunu da düşünüyordu. O, ikisine tek başına dikkat ederdi.
Hana gülerken doğruldu ve eşinin omzuna hafifçe vurdu. Her ne kadar azıcık haklı da olsa, büyük oğluyla ilgili böyle konuşmamalıydı. O Hana'nın ilk gözağrıydı.
"Hadi cidin altık. Odaklanamıyoyum." Bunu diyen altı yaşındaki Taeyoung'du. Annesiyle babası ona gülerken o kaşlarını çatıp abisine baktı. "Oynasana!" dedi kızgınlıkla. "Seni bekliyoyum. Hadiii!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABY
FanfictionUnknown number Merhaba, rahatsız ettiğim için üzgünüm, ama bayım, ben sizin çocuğunuza hamileyim... parkjimin #5 (06.08.22) yoonmin #8 (18.08.22) yoongi #9 (21.08.22) minyoongi #5 (19.06.23)