11

1.4K 123 32
                                    

Hi, ladies!

Güzel olduğunu düşündüğüm bir bölümle, zannediyorum ki çokta arayı açmadan geldim.

Bolca yorum yapın please.

Atlas good reading diler, güzel lady'lerine.

#11#

"Sikerler! Seni de, kararını da."

Jungkook hızla kapıya yaklaşan bedene doğru gitmiş yüzüne sağlam bir yumruk geçirmişti.

"Sen kendini ne sanıyorsun!? Arkadaşıma her istediğini yaptıra bileceğini sana düşündüren ne?!"

Ben şaşırmış, donup kalmışken, Min ilk önce eliyle burnunu kontrol etmiş, daha sonra arkadaşıma yumruğunun karşılığını vermek için öne atılmıştı fakat Taehyung ona izin vermedi.

İyi ki burdaydı. Yoksa büyük bir kavga çıkardı. Ve bu hastaneye geldiğimden beri bilmem kaçıncı  kavgaya şahit olurdum.

Kuzeninin onu engellemek için tuttuğu elini sinirle itip, geri çekilmişti Min, fakat sessiz kalmamıştı.

"Yapmak zorunda! Beni rezil etmeden uslu uslu evde oturucak. Eğer benimle gelicekse."

"Hyung,-"

"Kes!"

Hayretler içersinde izliyordum onu, gözlerim kocaman açılmış bu sözleri kuranın o olup olmadığını sorguluyordum.

Rezil etmek mi? Ben onu nasıl rezil edicektim ki? Hamile kalmak rezillik mi ki, onun çocuğunu taşımak rezillik mi ki, ben onu rezil edeyim.

Karnımda onun çocuğunu taşıdığımı sanıyordum. Büyük yanılgıya düşmüşüm. Ben onun çocuğunu değil, rezillik olarak gördüğü çocuğu taşıyormuşum.

Jungkook'a kaydı bakışlarım. Eliyle yüzünü sıvazlayıp, Min'e ikinci yumruğu atmak için öne atılmıştı. Fakat Taehyung bu seferde onu durdurmuş, odadan çıkarmasını söylemişti, sakin bir dilde.

Arkadaşımın Taehyung'u duyduğundan şüpheliydim. Gözlerini dikmiş Min'e bakıyordu sadece. Ya gerçekten duymuyordu, ya da duymamazlıktan geliyordu.

Sevinmemiştim. Taehyung'un Jungkook'u durdurmasını hiç istemedim. Keşke dedim içimden, keşke rezillik diyen ağzının ortasına benim yerime geçirseydi sağlam bir yumruk.

Benim olduğu kadar onun da çocuğu, ben olduğum kadar o da hatalı. Niye şimdi böyle davranıyordu. Böyle davranmak yerine olmaz mıydı, beni, ben olduğum için değil, bari çocuğunun babası olarak kabul etseydi.

Gerçi, daha kendi çocuğunu kabullenemeyen, rezillik diyen adamdan neyi, niye bekliyordum ki?

Doğru düzgün bizi kabul etmiyordu işte. Onun gözünde onu rezil ediyorduk. Bu kadar basitti.

Ama anlayamadığım şey şuydu, hadi herkesi anlarım, ailemi bile. Neden böyle davranıyorlar diye sorgularken cevabını kendim vere bilirdim. Fakat o? Onun neden böyle davrandığının cevabını veremezdim.

Tek suçlu ben değildim, fakat gördüğüm ve anladığım kadarıyla o tüm suçu bana yüklemeye çalışıyordu, tek suçlu benmişim gibi.

"Onu burdan hapis hayatı yaşatmak içini mi götüreceksin?"

Açıkcası Jungkook'un sorduğu sorunun cevabını ben de merak etmiştim, her ne kadar cevabı çok açık olsada.

Fakat Min'den hiç bir yanıt gelmemişti. Cevap vermek yerine kendisini dizginliyor, kendi kendini kontrolde tutmaya çalışıyordu. Sürekli derin derin nefesler alıyor, kapattığı gözlerini daha çok sıkıyordu. Tıpkı yumruklarını damarları patlayacak şekilde sıktığı gibi.

BABYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin