13

2.1K 148 43
                                    

Hi, ladies!
Uzatmadan okumaya geçelim, sadece sizlere uzun bir bölüm yazdım. Lütfen sizde satır arası yorum yapın.

Atlas good reading diler, tatlı lady'lerine.

#13#

İki hafta, beş gün. Seul'e gelişimin üzerinden iki hafta, beş gün geçmişti. Karnım bu geçen zamanlarda büyüdüğü kadar büyümüştü. Üç ayımdaydım. Yine kusmalar, baş dönmeler oluyordu, ama eskisine göre azalmıştı.

İyi gibiydim, ya da iyi olmak zorundaydım. Çünkü en sonuncu defa, yaklaşık altı gün önce Taehyung ile doktor kontrolüne gitmiştik. Seul'ün en iyi doğum doktoruydu ve ben de onun karşılaştığı ilk erkek hamileydim.

Ben oraya gitmeden önce her şey ayarlanmıştı, doktor ile konuşulup her şey anlatılmıştı. O yüzden beni gördüğünde şaşırmasını beklediğim doktorum çok rahat ve profösyöneldi. Sanki her gün erkek hamileler ile karşılaşıyormuş gibi.

Kontrollerimden sonra bana, her şeyin iyi olduğunu fakat gelecek zamanlarda da iyi olmamı, heyecan ve stresten uzak durmamı, ağlamamamı, aksi halde bunun oluşmaya başlayan bebeğimi etkileyebileceğini söylemişti. Ben de onun dediğine uymaya çalışıyordum. Yememe içmeme dikkat etmem gibi bir sürü şey söylemişti, fakat buraları pek dinlememiştim. Çünkü benim yerime dinleyen bir adet Taehyung vardı zaten. O dinler, uygulanması gerekenleri çok sevgili kuzenine söylerdi nasıl olsa.

Bundan başka, bu iki hafta beş gün de bana ait gözüm de hapishane olan odada yatarak geçmişti zaman. Yatarak ve düşünerek. Düşündüğüm şeyler, şimdi de düşündüğüm şeylerdi. Sürekli tekrar ve tekrar aynı şeyler dönüp duruyordu zaten kafamda.

Seul'e adım attığım ilk günden her şeyi tamamile olmasa da, hiç olmasa azıcık farklı olur demiştim. Yanılmamışım. Farklı oldu. Ama öyle bir farklılık ki, kendimi mahkum gibi hissetmemi sağlıyordu bu farklılık.

Geldiğim gün ki, konuşmalarımız geliyordu aklıma, daha doğru tabirle onun konuşmaları. Ağlamaktan dayanamamıştım ve nefesimin ciğerlerime yetmediğini fark etmiştim. O, yapmıştı, ama o düzeltmişti de.

O an hatırlamıyorum ama dediklerini yapmaya çalışmıştım. Ola bildiğim kadar sakin olup yavaş yavaş soluklanmıştım. Ve sonunda nefeslerimin düzenli olarak ciğerlerime yetişdiğini fark etmiştim.

Nefeslerim düzeldiğinde, onun gözlerini sıkarak rahat bir nefes verdiğini görmüştüm. Farkında değildi, fakat ben o an farkındaydım sağ bacağımda duran eli ile etimi sıktığının. Düzelen nefeslerim ile kendime gelmeye çalışırken istemeden onu ve tepkilerini izlemiştim.

Yaklaşık 10, 15 saniye farkında olmadan gözlerini sıkı sıkı kapatmış, yüzünü yukarı tutup sanki havasız kalmış kişi o gibi derin derin nefesler alırken elinin altında ki bacak etimi sıkmıştı.

Çok geçmeden kaldığımız gibi yolumuza devam etmiştik. Nefes seslerimiz haricinde, arabadayken ikimizden de ses çıkmadı. Ölüm sessizliği derler ya, o anlarda ölüm sessizliyi hakimdi ikimizinde bulunduğu Taehyung'a ait arabada. Dediği gibi babasının evine, yani bayılmadan önce şahit olduğum tartışmanın gerçekleştiği eve getirmişti beni yine.

Arabadan inmeden önce ona dönmeden onun gibi karşıyı izleyerek düz bir yüz, boş bakan gözlerimle "Her dediğine razıyım, bu evden başka." demiştim.

BABYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin