Vücudum istekle tutuşuyordu yine kriz geçiriyordum ve elimden titremekten başka bir şey gelmiyordu hap almam lazımdı ama hap almaya tek kuruşum dahi yoktu.
Ellerim ve bacaklarım titreyerek ezbere bildiğim pis sokakların arasından zorla geçtim, o kad...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yalan dünyanın ipine takılmışız, kurtulalım derken hep dolanmışız!
Yine çekiliyordum karanlığa, ne zaman aydınlığa kavuşacağımı bilmiyordum. Hava buz gibiydi hiç bir yerimi hissedemiyorum. Ayaklarım buz kesmiş, kulaklarım uğulduyordu. Bir kaç ses vardı ama tam anlayamıyordum. Tek hissettiğim hissizlikti.
Bu yattığım yerden kalkmalıydım. Beni bulmuştu. Kaçmalıyım! Bana yaptıklarını bir daha yapmamalıydı, kaldıramazdım.
İşte beni tanıdınız korkak, hayatımı kurtarmaya çalışan ama daha da bok çukuruna düşen Allesia idim ben.
"Doktor bu kız niye bu kadar soğuk." Buz gibi sesle daha da katılaştım. Sesinin sahibini bilmiyorum. Sesi serti ama insanı rahatlatıyotdu.
"Bilmiyorum Alain ona test yapmalıyız anlamak için. Bu kızda bir şeyler var vücudunun bir kaç yerinde morluklar var. Bu kız ya dayak yemiş biri ya da uyuşturucu bağımlısı aile izni olmadan test yapamayız."
Ben hastenede miydim? Kahretsin hemen kalkmalıydım, polisi çağırabilirlerde ya da dilim lâl oldu. Onu aklımdan bile söyleyemiyordum.
Artık kalkmalıydım ama yorgunum biraz daha uyumak istiyorum. Anne yanında yer var mı? Yanına gelmek istiyorum. Keşke hiç uyanmasam bu azap bitse, keşke.
Heme kendime geldim; daha fazlasını öğrenmemeliydiler daha ben dile getiremezken başka biri öğrenmemeliydi. Derime yapışan göz kapaklarımı zorlukla açtım.
İlk göremedim. Beyaz tavan gözlerimi kamaştırdı ama sonra gözlerim beyaz tavana alıştı.
O sırada kapının kapanma sesi gelmişti kulağıma. Yataktan zorlukla kalkarak, kolumdaki lanet serumdan kurtuldum.
Dizilerde canları acımıyordu. Dizidekiler de yalancıymış bunu anladım. Kolum acımıştı.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen!" Bana soru şeklinde değil de, kükreyen kişiye bakışlarımı çevirdim. Bu benim yanımda oturan çocuktu neydi adı, Halein miydi? Ha şeydi Alain. Ona cevap verme gereksimin de bulunmadım. Cevap vermeden yataktan kalktım. Elini uzatınca tüm gücümle bağırdım.
"Dokunma bana!"
Yine titremeye başlamıştım. Alain bağırmamla elini siyah saçlarına geçirdi. "Hay sikeyim! Bak sana dokunmayacağım ama gitmene izin vermem vücudun çok soğuk ve vücudunda morluklar varmış bırak seni tedavi etsinler."
Bu çocuk nereden çıkmıştı hayatıma karışıp duruyordu. "Burada bana zorla test yapamasınız istediğim zaman çıkar giderim ve sen bana karışamasın."
Yerdeki ayakkabılarımı hızlıca ayaklarıma geçirdim. Adımlarımı kapıya yöneltim başım ağrıyordu tahminimce yarım saate kriz geçirecektim. Soğuk olmamın sebebi de buydu. Alain önüme geçti. "O morlukların nasıl oluştuğunu söylemeden buradan gidemezsin! Ve doğruyu söyle uyuşturucu mu kulanıyorsun?"