Vücudum istekle tutuşuyordu yine kriz geçiriyordum ve elimden titremekten başka bir şey gelmiyordu hap almam lazımdı ama hap almaya tek kuruşum dahi yoktu.
Ellerim ve bacaklarım titreyerek ezbere bildiğim pis sokakların arasından zorla geçtim, o kad...
Merhaba ben geldim. Aklımda o kadar güzel şeyler var ki yazmak için sabırsızlanıyorum.
Bu bölüm çok eğleneceğiz. Gözlerinizden yaş gelecek. Okurken nefesimiz kesilecek. İyi okumalar Kara deliklerim.
İstagram sayfası: @raflarimdakidusuncetozlarii
6.Bölüm
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Bazen gözlerden yaş akmaz kalp ağlar sessizce"
Attığım adımlarımın sesi yoktu. Hiçbir şeyin sesi yoktu. Etrafım karanlıktı ne kadar çırpınırsam çırpınayım asla aydınlığa çıkamıyordum.
Hayat bile yaşamama izin vermezken hayata tutunmaya çalışıyorum. Hayata karşı çok direndim; direneceğim dedim olmadı, korkularımı unutmaya çalışacağım dedim yine olmadı her arkama baktığımda eski anılarım peşimdeydi. Bir yerlere geleceğim dedim o da olmadı.
Çok yorulmuştum artık. Hayata karşı direndikçe kaybettim.
Asla yenemedim. Direnmekten vazgeçtim hayata istediğini verdim. Öldürdüm kendimi hiç düşünmeden. Ölmeyi de beceremedim hayata geri döndüm.
Hâlâ hayatayım. Daha doğrusu ölü olarak hayatayım.
Bana sormayın ne dediğimi bende bilmiyorum.
Arabanın firen yapması ile gerçek hayata geri döndüm. Gözlerimi villa tarzı ormanın içindeki eve kaydı. Evin dışarısı beyaz ve sadeydi. İnsanın içini ferahlatıyordu.
Ne kadar huzurlu bir yer, her şeyden uzaksın. Keşke benimde böyle bir evim olsaydı. Ya da olmasın bu ormana benim anca kara deliğim gelirdi. Ruhsuz, çürümüş ve kirletilmiş bedenim.
Bakışlarımı huzurlu ve sesiz olan ormandan çektim. Gri deri kaplamalı koltukta yan döndüm. Acaba Alain bu güzel evde tek başına mı yaşıyordu insan bunalır. Merakıma yenik düşerek Alain'e bu soruyu sormaya karar verdim.
"Alain burada tek başına mı yaşıyorsun?" Benim yaptığım gibi yan döndü.
Bu adamın bacakları niye bu kadar iyi?
O siyah, dipsiz gözlerini bana dikti. "Oturuyorum değide oturuyoruz diyelim evde beş kişi yaşıyoruz. Üç erkek, iki kız. Leo, Kaarlo, Laura, Irene ve ben. Biz biraz garip aileyiz. Evde, Kaarlo ve Leo'ya alışmaya çalış onlar bizden biraz daha garip tipler."
Bir insan ne kadar garip olabilirdi ki? "Nasıl tipler ki?"
Alain gözlerini eve çevridi "Evin içindeki sese odaklan ama sadece duyularını aç o zaman duyuların sadece oraya odaklanacaktır." Evin içine odaklandım, ilk önce koşma seslerini duydum sonra ise erkek sesi.