Oy ve yorumcunuz geldi ey ahaliii
Ve telefonum kırıldı benim ya sizin için tabletten atıyorum bölümü. Bu fedakarlığa yorum isterim oy isterim ey okuyucular...
Neyse bölüme geçelim dimi
Güneş: Konuştum Turgutla.
Güneş: Umarım beni dinler.
Asker Bey: Zaten bende uyardım.
Asker Bey: Güzelcene :)
Güneş: Ne yaptın çocuğa?
Asker Bey: Uyardım sadece.
Güneş: Ama nasıl işte.
Asker Bey: Orasını boşver sen.
Güneş: Pekala
Asker Bey: Trip mi bu?
Güneş: Hayır ne alakası var?
Güneş: Ayrıca bir susmadınız balkonun kapısını kapatacağım şimdi
Güneş: Biriniz hayvan gibi gülüyor.
Asker Bey: Levent eşşeği olabilir.
Asker Bey: Bana bir dakika ver.
Güneş: Hey
Güneş: Ne oldu şimdi?
Kahkaha ve yüksek sesle anırmaya benzer sesler konuşma sesleri ile birden kesilmiş çevreye sessizlik hakim olmuştu.
Bir kaç dakika kalbim birşey oldu diye korkuyla atsa da aklıma Ali Kaan'ın gelmesi ile yüzümde aptal bir sırıtış peydah oldu.
Şapşal şey benim için susturmuştu hepsini.
Ay bu adam hanımcı olur galiba.
Amin yarabbim.
Merakla ayaklarım birkaç adım ilerideki balkona yöneldiğinde kendimi engellemedim. Balkona çıktığım an benimle birlikte balkona çıkan endişeli mahalleliye baktım.
Onlar alışıktı seslerine. Rahatsızda olmazlardı öyle, tam aksine hoşlarına giderdi.
Vatanını korumak için canını hiçe sayan yiğitlerin gülme seslerinden nasıl rahatsız olunurdu ki?
Askeriye mahalleden soyutlanmış gibi gözüksede karargah binaları bize uzak kalıyordu sadece. Eğitim sahaları ve yatakhaneleri -özellikle yatakhaneleri- mahalleden bakıldığında gözüküyordu.
"Güneş ne oldu acaba kızım? Birden sesler kesildi."
"Korkmayın Muhsin Amca komutanları uyardı biraz önce ben duydum." Mahalleli dediğimi duymuş gibi sakinleşip içeri girmeye başladığında bende hızla içeri girip telefonumu aldım elime.
Güneş: Sen çıldırdın mı?
Güneş: Niye susturdun adamları?
Asker Bey: Evlerle bizim burası arasında biraz mesafe var.
Asker Bey: Oraya kadar anırma sesleri geliyorsa komutanlarda rahatsız oluyordur.
Asker Bey: Ondan susturdum.
Güneş: Anldm.
Asker Bey: Yeme şu harfleri en sinir olduğum şey.
Güneş: Pki.
Asker Bey: Bak delirtme adamı.
Asker Bey: Ne oldu gene?
Güneş: Yk bşi.
Asker Bey: Turgut peki kelimesinin trip olduğunu söyledi.
Asker Bey: Ne yaptım ben yine.
(Görüldü)
Asker Bey: Kızım görüldü atmasana
(Görüldü)
Asker Bey: La havle
(Görüldü)
Asker Bey: Turgut okudu mesajları.
Asker Bey: Anladım galiba neden trip attığını.
Güneş: Mesajları niye Turguta okutuyorsun ya sen?
Güneş: En sinir olduğum şey.
Güneş: Bizim özelimiz biz konuşuyoruz başkalarının okuması hoş değil.
Asker Bey: Sen görüldü attıkça sinir oluyordum masada.
Asker Bey: Turgutada masada yanımda diye sesli harfleri bir kadın niye yazmaz ve peki diyerek konuyu kapatır diye sormuştum.
Asker Bey: En sonunda sen öküzsün anlamazsın ver ben bakayım niye trip attığına diyince verdim bende.
Güneş: Senin sinirlendiğini nasıl anladılar?
Biraz Yüzbaşı ile oynamaktan zarar gelmezdi fikrimce. Turgutun bana söylediği şeyden sonra daha bir özgüvenliydim ona karşı.
Ard arda gelen bildirim sesleriyle gözlerim bildirim panelini buldu ve ufak bir kalp çarpıntısı ile kala kaldım şafak vaktinde.
Asker Bey: Tutamadım elimi ayağımı.
Asker Bey: Ayrıca
Asker Bey: Susturma sebeplerim arasında
Asker Bey: O sessizliğin içinde belki tek benim sesim sana gelir diyeydi.
Asker Bey: Belki uyumadan önce en son benim sesimi duyarsın diyeydi.
En uzun ikinci bölüm oldu ona göre oy ve yorum isterim.
Neydi oy ve yorum gariban sevindirir gariban sevindirmek sevaptır 😽😽
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Askeriye Sahuru || Texting
General Fiction0538*******: Merhaba asker bey 0538*******: İlk sahurunuzu çok eğlenceli geçiriyorsunuz askeriye olarak 0538*******: Kahkahalarınız evimin balkonundan duyuluyor 0538*******: Tabi ben kahkahalarınızdan çok baklavalarınızla ilgileniyorum.d 0538******...