chapter 2: the beginning

142 22 3
                                    

Birkaç saat geçmiş olmasına rağmen hala kafedeydik. Sohbet oldukça akıcı bir şekilde ilerliyor ve Jisung sayesinde yüzümden gülümseme düşmüyordu. Daha önce elbet Naiwu perileri ile konuşmuşluğum olmuştu fakat Jisung onlardan farklı olarak yüz mimikleri ve tavırlarıyla beni güldürmeyi başarıyordu. Bu halleri onu oldukça sevimli kılıyordu.

"Seungmin, aslında... Seni Jisung ve Jeongin ile tanıştırmamın yanında söylemek istediğim bir şey vardı."

Felix'in açacağı konu karşımdaki ikilinin merakla bana bakmalarına neden olmuştu. İkisi de heyecanlanmıştı fakat Jeongin'in Jisung'tan farklı olarak gözleri dahi parıldamaya başlamıştı. Bakışlarımı onlardan çekerek ayırmış ve başımı Felix'e yönlendirmiştim.

"Jeongin bizden iki yaş küçük biliyorsun. Yani artık bir ruha eşlik edebilir. Heyecanından ve özellikle bakışlarından anlayacağın üzere bu konuda çok istekli. Yaşını doldurmasına pek fazla zaman geçmemesine rağmen bir ruha eşlik etmek istiyor."

Başımı sallayarak söylediklerini devam ettirmesini bekledim.

"Ve biliyorsun biz de en geç iki yıl sonra bir ruha eşlik etmek zorundayız. Yani biz de düşündük ki senin de fikrini alarak..."

"Ruhlara eşlik edelim diyorsunuz yani." dedim lafını tamamlayarak.

"Aynen öyle. Düşündük ki eğer birlikte bu işe başlarsak güzel olabilir."

Felix'in söylediklerini biraz aklımda tarttım ve karşımdaki ikiliye baktım. Jeongin gerçekten aşırı istekliydi. Küçük olmasından dolayı belki de tek başına olmasından endişe ediyor olabilirdi. Jisung'un da bir problemi olduğunu düşünmüyordum. Zaten konuşmayı oldukça seviyordu. Felix'in de dediği gibi en geç iki yıl sonra zaten bir ruha eşlik etmek zorundaydık. Öyleyse şimdi hep birlikte başlamaktan zarar gelmezdi.

Hepsini rahatlatmak için geniş bir şekilde gülümsedim ve başımı salladım.

"Peki, yapalım. Eşlik edelim. Hep beraber bu işe başlayalım ve önümüzde olacak olanlara karşı birlikte duralım."

Jisung ve Felix ellerini çırparken Jeongin bulunduğu yerden kalkmış ve bana sarılmıştı. Onun bana yaptığı gibi kollarımı ona dolayarak sarıldım. Sanırım Felix dışında iki arkadaşa daha sahip olmuştum ve bu beni çok mutlu ediyordu.

***

Felix'in daha önce buraya gelmiş olması şu an gerçekten işimize yarıyordu. Ruh Merkezi Ana Binası düşündüğümden çok daha karışık bir yerdi. Ruhlar Mahkemesi de burada olduğundan dolayı ara sıra babası dolayısıyla gelip gidiyordu. Babası hem Ruhlar Mahkemesi'nde hem de Periler Mahkemesi'nde çalışıyordu.

"Daha ne kadar var Felix? Dön dön başımın üstünde kuşlar çıkacak yakında. Of bilseydim bari atıştırmalık alırdım yanıma. Baksana, herkes sıkıcı iş kıyafetlerinden giymiş. Bakmak bile sıkılmama neden oluyor. Umarım bana denk gelecek olan ruh sıkıcı değildir yoksa patlarım ha. Durun bir dakika, doğru ya ruhları biz görmeden seçiyoruz. Ya bana sıkıcı birisi gelirse o zaman ne yaparım ben!"

"Jisung. Ruhları görmeden seçtiğimiz doğru fakat unutma ki bu senin kaderine bağlı bir şey. Kader senin için neyi seçmiş ise onu kabul etmelisin."

"Felix hyung doğru söylüyor. Kaderimiz yazılı ve eğer gerçekten üstünde durursan neler olacağını hissedebilirsin."

'Ruhlarla Eşleşme' tabelasında Felix'in durmasıyla üçümüz de durmuştuk. Felix bize dönmüş ve bir dakika beklememizi söyleyip yandaki minik odaya girmişti. Açıkçası nasıl eşleşeceğimiz hakkında zerre fikrim yoktu. Öylece eşleşecek miydik yoksa herhangi bir şey yapmamız gerekiyor mu hiçbirinden haberim yoktu.

Felix yanındaki görevli olduğunu düşündüğüm kişi ile yanımıza gelerek bizi tanıtmış daha sonra hepimiz kendi bilgilerimizi getirilen parşömene yazmıştık. Önümüzde duran büyük çelikten yapılma kapıyı muhafızlar açmış ve bizim geçmemiz için yol vermişti. Ardımızdan ise kapıyı kapatarak bizi sarı loş ışıklı odada yalnız bırakmışlardı.

"Şimdi ne yapmamız gerekiyor?"

"Beni iyi dinleyin. Önümüzdeki sonsuzluğa bakan yolu görüyorsunuz değil mi? İşte orada ayrılmamız gerekiyor."

"Ne? Ama neden hyung? Birlikte olmayacak mıyız?"

Jeongin gibi ben de birlikte olacağımızı düşünüyordum. Bu ayrılma fikri hiç hoşuma gitmemiş, tüylerimin diken diken olmasına neden oluyordu. Endişelerim tekrardan gün yüzüne çıkmaya başlamıştı.

"Ayrılacaksak eğer bu bir test gibi bir şeyden geçecek olmamızdan dolayı mı? Birisinden duymuştum fakat doğruluğunun ne olduğunu bilmiyorum. Hepimiz seçtiğimiz ruhun hayatını gözlemleyeceğiz önce. Elbette derin bir şekilde değil, bir ön izlenimmiş gibi olacak bizim açımızdan. Yani ne görürseniz kendinizi hazırlayın, belki de canavarlar saldırır size!"

"Son cümlesine kadar ne kadar da ciddi gidiyor diyordum fakat yine kendisi gibi olmayı başardı Jisung."

Kıkırdadım ve karşılarına geçerek elimi uzattım. Ne yapmaya çalıştığımı hemencecik kavramış ve onlar da ellerini elimin üstüne koyarak bir takım olarak hissetmemizi sağlamışlardı.

"Endişelenmemizi gerektirecek bir şey yok. Yeniden burada birlikte olacağız sonuçta değil mi?"

"Evet, evet! Seungmin hyung haklı. Yeniden birlikte olacağız."

"Hmhm. Dikkat edin kendinize yeniden birlikte olana kadar."

"Duygusal duygusal konuşup ağlatacaksınız ama bakın ya. Sonra tombul yanaklarım gibi gözlerim de şişecek bir de buna ağlayacağım. Yemin ediyorum hepinizi suçlarım kurtulamazsınız benden. Hizmetçim olursunuz öyle barışırım anca. Beni görünce vicdan azabı çekersiniz bakın!"

Jisung'un sözleriyle hepimiz kahkaha atmıştık. Şu bir gün bana neler değiştirmişti ve değiştirmeye devam ediyordu... Hayatım standart olmaktan çıkıp daha farklı yollara ilerleyeceğini söylüyordu bana, hissedebiliyordum.

Ellerimizi çekip birbirimize bir tebessüm vermiş ve gitmemiz gereken o boşluğa girmiştik. Buradan çıkmak ne kadar zaman alacaktı, ne görecektik, neler hissedecektik bilinmiyordu. Hepimizin kaderi farklı, göreceğimiz şeyler farklı, hissedeceğimiz duygular farklıydı.

.
.
.
.
.
.

Jisung'un bir Naiwu olması gerçekten çok hoşuma gidiyor. Çok tatlı alkjgfakleşldj

Yazdıklarımı genel olarak anlık yazdığım için inanın ben de ileride ne olacağını tamamıyla bilmiyorum. O yüzden ben de merak ediyorum gerçekten. Bazen ana konuyu belirlesem bile bu yazarken değişiyor ve ortaya bambaşka bir bölüm çıkıyor. Aslında bu huyumu sevmiyor değilim.

Fazla uzatmadan... Umarım keyifle okumuşsunuzdur. Yazım hatalarına dikkat etmeye çalışıyorum fakat gözümden kaçanlar olabilir, lütfen kusura bakmayın.

Yorum ve oylarınızı eksik etmeyin lütfen. Diğer bölümde görüşmek üzere.

Bölüm 2: Başlangıç
16.04.2022


my ghost || ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin