chapter 4: he doesn't wanna be here

122 18 1
                                    

Sarı, loş ışıklı odada yeniden kendimi bulduğumda ilk önceliğim etrafa bakınmak olmuştu. Diğerlerinin olmayışına göre ilk dönen ben olmalıydım.

"Galiba sen beni yanlış yere getirdin. Burası hiçbir şeye benzemiyor."

Chan'ın laflarıyla kendimi gülümsemekten alıkoyamamıştım. 

"Haklısın bir nevi. Burası boşluğa bakan bir yer, gel hadi."

Kolundan tutarak onu da beraberimde sürüklemiş ve demir kapının hemen yanına benimle birlikte çökmesine neden olmuştum.

"Biraz beklemeliyiz."

"Seungmin. Sence de bana daha fazla şey açıklaman gerekmez mi?"

Ne tür bir şey bekliyordu bilmiyorum ama ses tonundaki ufak siniri hissedebilmiştim. Haklıydı, onu bekletip böyle davranmam yanlıştı. Sadece nasıl açıklamam gerektiğinden emin değildim.

"Nereden başlasam ki... Starui'de belli bir yaşa geldiğinde ruhlara eşlik etmen gerekir. Bu ruhlar yolunu kaybetmiş kimseler olur."

"Dur, yani ben yolumu kaybettim?"

Başımı sallayarak onu onayladım. "Bu herhangi bir nedenden olabilir. Bir pişmanlığın olabilir, seni çok etkileyen bir olaydan dolayı olabilir. Yani nedenini en iyi bilebilecek kişi sensin."

Sessizliğinden dolayı aklında düşündüğü şeyler olduğunu anlayabilmiştim. O bir yandan düşünürken anlatmaya devam etmenin iyi olduğunu düşünerekten yeniden konuşmaya başladım.

"Ve eşlik etmen gereken ruhlar seninle zamanı bilinmeksizin beraber olmak zorundadırlar."

"Bekle, bekle."

Dönüp yüzünde baktığımda burada kalmak istemediğini açık ve net bir şekilde görebilmiştim. Dürüst olmak gerekirse bu beni gerçekten üzmüştü. Her ne kadar daha önceden eşleşmemiş olsam da gerçekten ruhları seviyordum.

"Şimdi sen bana sonsuza dek seninle burada kalmam gerektiğini mi söylüyorsun?"

Sinirli çıkışına karşın tereddütle başımı sallamıştım.

"Hayır, kabul etmiyorum. Beni evime geri götür."

"Bunu yapamam..."

Aniden ayaklanmış ve beni arkasında bırakarak büyük adımlarıyla boşluğa doğru ilerlemeye başlamıştı. Hızla olduğum yerden kalkarak ona doğru koşmuş ve elinden tutmuştum.

"Chan, gerçekten geri dönemezsin. Denesen bile işe yaramayacak."

"Seungmin!"

Felix'in sesini duyup arkaya doğru baktığımda Chan elini elimden çekmişti. Yardım isteyen gözlerim ile ona baktığımda çabucak anlamış ve bana doğru koşmuştu.

"Bir sorun mu var?"

"Felix, Chan buradan gitmek istediğini söylüyor..."

Feilx önce gözlerini benimkilerle birleştirmiş daha sonra ise Chan'a doğru bakmıştı.

"Seungmin eminim sana söylemiştir fakat buradan başka gidebileceğin bir yer yok. Geldiğin yer neresi ise, eğer Seungmin seni oradan almasaydı sonsuza dek orada mahsur kalacaktın. Bir anda her şeyi sindirmen elbette kolay değil fakat umarım arkadaşıma sorun çıkarmaktan vazgeçer ve bir şans tanırsın."

Duyduğu sözlerden sonra ellerini saçlarına geçirerek gelişigüzel karıştırmaya başlamıştı. En azından bir süre sakin duracağını anladığımda Felix'e gülümsemiş ve onunla birlikte geride kalan arkadaşlarımıza bakmıştım.

my ghost || ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin