"...bir meleğe benziyorsun."
Evet, şimdiye kadar her şeye sakin kalmıştım ama buna kalamazdım. Sevinçle çığlık atıp olduğum yerde zıplamaya başlamıştım.
Jungkook bu halime garip bir bakış atıp gülmüştü.
"Jimin sakin olsana."
"Ama sen dedin ki meleğe benziyorsun dedin ve melek dedin yani bana melek dedin, melek bana dedin bana melek dedin!"
Jungkook bu halime kahkaha atmıştı.
"Jimin tamam, dediğime pişman olmadan gidebilir miyiz?"
Hemen kafa sallamıştım ve beraber geldiğimiz yoldan yürümeye başlamıştık.
&&&
Kamp yerine geri gelmiştik. Bizim çadır bitmiş gözüküyordu.
Hemen Jongin'in yanına gidip ona sarılmıştım.
"Jongin! Çok teşekkür ederim ya! Sen olmasan ne yapacağım ben?"
Jongin'i kendime yakın hissediyordum. Sanki yıllardır arkadaşımmış gibiydi.
"Ne demek Minnie."
Taehyung göz devirmişti.
"Ahh birbirinize olan sevginiz gözlerimi yaşatıyor ama şimdi açlıktan birinizi yemeye başlayacağım."
Jongin'den ayrılıp gözlerimle Eun hocayı aramıştım. Etrafta gözükmüyordu.
"Minji nerede?"
Jungkook'un sorusuna Taehyung hemen cevap vermişti.
"Az önce Nancy'le birlikte geziyorlardı."
Jungkook kafa sallamıştı. Taehyung getirdiği kamp sandalyelerini çıkarmıştı ve oturmuştuk. Minji de bizi bulmuştu.
"Ahh çocuklar kusura bakmayın, Nancy'le bir kaç işim vardı, hallettim."
Jongin dudak büzmüştü.
"Bu Nancy ile seni ilk defa görüyorum."
Minji omuz silkip kafasını iki yana sallamıştı.
"Aslında önceden de arkadaştık, görmemişsindir."
Taehyung'un sandalyelerinden birini alıp Jungkook'un yanına geçmişti.
"Acıktın mı?"
Jungkook'un Minji'ye olan ilgili sorusuyla nedensiz bir kıskançlık içine girmiştim.
"Pek sayılmaz."
Jungkook iç çekmişti.
"Minji, yemek yemeyi erteleme diyorum sana."
Bu konuşma gerçekten canımı sıkmıştı. Oturduğum sandalyeden hızlı bir biçimde kalkmıştım. Hepsinin gözleri bana dönmüştü.
"Jimin bir sorun mu var?"
Jongin'in sorusuyla başımı iki yana sallamıştım.
"Hayır, sadece Eun hocayı bulmaya gideceğim."
Jongin önce yüzüme dikkatlice bakmıştı, bu bakışlarımı kaçırmama neden olmuştu. Ayağa kalkmıştı.
"Tamam, bende geleyim beraber gidelim."
İtiraz edecektim ama yürümeye başlamıştı bile.
Bende yanında ilerliyordum.
"Jimin bir sorun olduğunda bana söyleyebilirsin. Jungkook'u kıskandın değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soulless Prince | Jikook
Fanfic"Ee sen beni neye benzetiyorsun?" Yürümeyi bırakıp bütün bedenimle ona dönmüştüm. Yorulmuştum, bu soru bahane olmuştu durmak için. Jungkook da durup bana bakmıştı. "Ben seni bir şeye benzetemiyorum Jimin." Kaşlarımı çatmıştım. "Seni şu ana kadar g...
