Odasına vuran güneş ışıkları, Jimin'in istemeye istemeye gözlerini aralamasına sebep olmuştu.
Yavaşça gözlerini açmış ve ardından elleriyle ovalamıştı. Yatakta bir anda doğrulunca keskin baş ağrısı gün yüzüne çıkmıştı ve eliyle başını ovuşturmuştu.
"Tanrım.."
Gözlerini kırpıştırıp etrafına bakmıştı.
Evdeydi.
Evdeydi?
En son bardaydı, muhtemelen Taehyung onu eve getirmişti.
Baş ağrısını umursamamaya çalışarak yatağından çıkıp Taehyung'u aramaya başlamıştı.
Ona anlatması gereken şeyler vardı, yoksa kafayı yiyecekti.
"Taehyung?"
"Mutfaktayım, aşağıya gel!"
Jimin aşağıya inmişti dağınık saçı başı ve pijamalarıyla. Taehyung onu görünce bir kahkaha atmıştı.
"Minnie, bu hâlin ne?"
"Başım çok ağrıyor Tae."
"Tamam, kahvaltı yap da ağrı kesici iç."
Jimin onun yanına gitmiş ve hazırladığı şeylere bakmıştı.
"Kahvaltıyı falan boşver şimdi. Dün şeyi gördün mü?"
Tarhyung kaşlarını çatmış ve elindeki bezi bırakmıştı tezgahın üzerine.
"Neyi?"
"Onu, işte."
"Kimi?"
"Jungkook'u!"
Taehyung iç çekmişti.
"Jimin bak, Jungkook gelmeyecek. Bunu seninle kaç defa konu-"
"Ya dün oradaydı, onun gelişini kutluyorlardı."
"Çok içmiştin Jimin."
Jimin onun kendisine inanmamasına sinirleniyordu.
"Taehyung, Jungkook'u gördüm diyorum, kanlı canlı karşımda duruyordu. Konuştu benimle, özür falan diledi. Beni kendinden uzaklaştırma dedi. Niye yalan söyleyeyim!"
Taehyung göz devirmişti. Kaç senedir ortada yoktu, geri gelmiş olabileceğini düşünmüyordu Taehyung.
"Ben görmedim."
"Of iyi!"
Jimin ona sinirinden gözlerini başka tarafa çevirmişti ama saatle göz göze gelmişlerdi.
10.21
"Hassiktir, HASSİKTİR!"
Taehyung nolduğunu anlamadığı için koşturarak yukarı çıkan Jimin'e bakmıştı.
"NOLDU?"
"İŞE GEÇ KALIYORUM SALAK, NEDEN BENİ UYANDIRMADIN!"
"BUGÜN TATİL DEĞİL Mİ?! CUMARTESİ?"
"YA BEYNİNİ SİKEYİM! SANA TATİL BANA TATİL Mİ?!"
Biri yukarıdan biri de aşağıdan bağırarak iletişim kurmaya çalışıyorlardı.
Jimin'in duş alacak vakti bile yoktu. Bugün yeni gelecek baş hekimi karşılaması gerekiyordu. Görevi müdür Jimin'e vermişti.
Hızla giyinmiş ve telefonuna bakmıştı.
Müdür'den 18 cevapsız arama*
Taemin'den 52 cevapsız arama*
Taemin'in neden bu kadar çok aradığını bilmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soulless Prince | Jikook
Fanfiction"Ee sen beni neye benzetiyorsun?" Yürümeyi bırakıp bütün bedenimle ona dönmüştüm. Yorulmuştum, bu soru bahane olmuştu durmak için. Jungkook da durup bana bakmıştı. "Ben seni bir şeye benzetemiyorum Jimin." Kaşlarımı çatmıştım. "Seni şu ana kadar g...