"Ağlarsan ölürüm
Ölürsen ağlarım.."
-Blyrise ✨
________________________________
Kalbim kırılmıştı bana öyle davranması cidden beni kırmıştı fazlasıyla..
Ders çalışmaya çalışıyordum ama kafam habire okulda olanlara gidiyordu ve modum düşüyordu.
Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.
Telefonuma baktığımda hiç bildirim yoktu.. özür dilemesini bekliyordum ama umrunda bile değildim..
Bizimkilerle oluşturduğumuz sohbet grubunu sessize aldığım için bildirim gelmiyordu o yüzden sohbetlerime girdim.
Bolca bildirim vardı herkesten ama özel bildirim yoktu.
İçimdeki dürtüyle gruptan çıkma isteğiyle doldum ve gruptan çıkıp sohbeti sildim.
Yağız; niye gruptan çıktın Tuana?
Leya; Tuana iyi misin.
Leya ve Yağızdan bir sürü bildirim vardı ama Çağan hiçbirşey yazmamıştı.
Belkide beni düşünmüyordu bile ama ben ona kafa yoruyordum acaba aramızdaki o şey onun için bitmiş miydi..
Vazgeçmiş olabilirmiydi..
Mutsuz olduğum zamanlarda yapacağımı söylediğim şeyle anı kutumu açıp içindeki notları tekrar tekrar okudum..
Gülümseyip kutuyu kapattım ve yerine koydum.
Odamdan çıkıp Çağlar'ın odasının kapısını çaldım.
"Gel"
Çağlar'ın odasına girdiğimde Çağlar Yerdeki armut koltuklarından birine oturmuş Televizyonundan PC oynuyordu.
Bende gülümseyip onun yanına oturdum.
Oyunu oynamayı bırakıp bana döndü kaşları çatılmıştı.
"Neyin var senin?" Dedi oynadığı oyunu durdurarak.
"Beraber oynayalım mı?" Dedim düşüncelerimi susturmak için. Gülümseyip ikinci oyun konsolunu elime tutuşturdu.
3 saat Çağlar'la müthiş vakit geçirdikten sonra bize tost yaptım.
Annem mesaiye kalmıştı her zamanki gibi bu yüzden evde yine Çağlar'la tektik.
Yemeğimizi yedikten sonra Çağlar'la odalarımıza dağılacakken Çağlar bir fikir sundu ortaya.
"Korku evine gidelim mi? Çok iyi biryer açılmış bayada beğeni almış güzelmiş yani senin arkadaşların vardı onlarda gelsin" dediğinde fikir güzel gelmişti ama aklıma Çağan'la olan olay gelince gözlerimi kaçırdım.
"Sorarım.." dedim kısık bir sesle.
***
Okula geldiğimde Leya ve Yağız beni bekliyorlardı ama Çağan yoktu.
Yanlarına asık suratımla ilerledim.
"Nasılsın?" Dedi Leya gülümseyerek. Herşeye olumlu bakmayı nasıl becerebiliyordu bu kız..
"İyi" dedim kısaca.
Okula girdiğimizde Çağan'ı gördüm başında bere vardı ve temizlikçi ablayla birşeyler konuşuyor arada etrafına bakıyordu.
"N'apıyor o?" Dedim sessizce.
"Bilmiyoruz.. bizede birşey söylemedi" dedi Yağız.
"Napayım ya" dedim umursamıyormuş gibi ve merdivenlerden çıktım.
Yağız ve Leya alt katta olduğu için peşimden gelmemişlerdi.
Sınıfa girip sırama oturduğumda uykusuzluktan gözlerim ağrıyordu.
Yanımda kıpırtı hissedince başımı kaldırdığımda Çağan bana bakıyordu ama ben ona bakınca gözlerini kaçırdı.
Bende gözlerimi devirdim.
Ona gerçekten hem kızgın hem kırgındım.
***
Ders boyu o bana bakmıştı ama ben ona bakmamıştım.
Teneffüste hızlıca sınıftan çıkmıştım onu görmemek için.
Bahçeye inmek için okuldan çıkıyordum ki Leya ve Yağız tuttu beni.
"Tuana nereye?"
"Bahçeye?"
"Gel kantine gidelim beraber"
"Yok hava almam lazım sınıf beni biraz sıktıda" dedim imayla.
"Hadi n'olur" dedi Leya tatlı tatlı bana bakarken.
"İyi tamam"
***
Okul çıkışı beni zorla okulda tuttular ve herkesin gitmesini beklediler.
Temizlikçi abla yanımızdan geçerken bize göz kırptı ve oda okuldan çıktı.
"Ya herkes çıktı biz niye burdayız?" Dedim Okul'un ön bahçesindeki merdivenlerden inerken.
"Soru sorma arka bahçeye gideceğiz hadi" dedi Leya beni sürüklerken.
Arka bahçedeki çardakta Çağan'ı görmemle afalladım Çardakta oturmuş birşeyle uğraşıyordu.
Yanına geldiğimizde ayağa kalktı ben ise masada duran çikolatalı doğum günü pastasına bakıyordum.
Üstünde 4 tane mum vardı. 4 benim uğurlu rakamımdı.. Çağan'ına öyle..
Üstünde bir de not vardı, (Doğum günün kutlu olsun Naz)
Çağan'a döndüğümde gözlerim dolmuştu.
"İyiki varsın Naz.."
***
Tarih 20 ekim..
Tuanam'ın doğum tarihi..✨
(Kitapta öyle yani Tuana'nın doğum gününe daha var aşklarım)
