Bu bölümü okurken heyecandan kafayı yiyebilirsiniz uyarımı vereyim ben<3🦋🖤✨
_____________________________Çağan'la bilgi yarışması için genel kültür çalıştıktan sonra Leya ve Yağız'la basketnol oynamak için buluşmaya gidecektik bu yüzden evlere dağıldık ordan ben Çağanlara geçecektim ve büyük ihtimal Leya'yla Yağız'da gelebilirdi.
"Anne suluğum nerde?" Dedim odamda altıma eşofman giyerken.
"Dolapta su koyup buzluğa attım" gururla gülümsedim.
"Müthişsin!" Üstümü giyinip küçük spor çantama uzun birkaç parça kıyafet ve şarj makinamı attım içine biraz parada koydum.
Orda yatıyada kalabilirdim şartlara göre.Aşağıya inip dolaptan su'yumu aldığım an gözüme çilek paketi çarptı.
Çağan çileği çok seviyordu geçen sene her sevindiğinde çilek yerdi.
Birden bire gülümsediğimin farkında bile değildim.Çilek paketini alıp çantama attım basketbol sahasının yanındaki çeşmede yıkardık.
"Anne kaçtım ben!"
Diyip spor ayakkabılarımı giydim ve evden çıktım.
***Sahaya vardığımda herkes sahanın ortasında duruyordu büyük ihtimal beni bekliyorlardı.
Hızlıca araladına girdiğimde Çağan bana göz kırpınca gülümsedim.
"E hadi başlayalım" dedim çantamı sahanın köşesine bırakırken.
Neredeyse 4 saat basketbol maçı yapıp haraket denedikten sonra baya yorulduğumuz için sahanın köşesine oturmuştuk.
"Annem ders çalışmıyorum diye beni öldürecek" dediğimde Leya bana yumruğunu uzattı bende ona yumruk çaktığımda güldük.
İyi insanlardı."Acıktım ben ya" dedi Çağan ama ona çileği şimdi vermeyecektim evde verecektim.
"Çağan akşam olacak sizin evde yiyelim istiyorsan hamburgerciden hamburger alalım" dediğimde Yağız başıyla onayladı.
"Bencede öyle yapalım" dedi ve spor çantasını sırtına takıp basketbol topunu eline aldı.
Çağan'ın annesi ve babası yurtdışındaydı abisi ise arkadaşlarında kaldığı için çok eve gelmiyordu bu yüzden Çağan'ın evine bir kadın yemek yapmaya gidiyor evi temizliyor sonrada gidiyordu.
Hepimiz çantalarımızı alıp sahadan çıktık ve Hamburgerciye gittik. Kendimize hamburgerler alıp Çağan'ın evine yöneldik.
***
Çağan'ın evi çok güzeldi onun evide villaydı ve iki katlıydı.
Bahçeden geçip Çağan'ın kapıyı açmasıyla içeri girdik.
Ev gerçekten güzeldi ve çok görkemliydi.
Modern'di yani.Onlar çantaları tekli koltuğa bırakırken yemek poşetleriyle salondaki masaya geçtiler ben yemek poşetiyle çantamı elimde tutmaya devam edip etrafa bakınmaya başladım o sırada Çağan yanıma gelip.
"Gelsene içeri" dediğinde biraz düşünüp cevap verdim.
"Mutfak nerde suyum bitmişte su içeceğim" dediğimde yemek poşetimi elimden aldı.
"Sen geç ben getiririm" dediği gibi telaşla,
"Yok ben alırım sen göster yeter" dedim o sorgulayan bakışlarla bana baktı ama ısrar etmeden mutfağa götürdü."Mutfak bile modern" dedim etrafa bakınırken.
Çağan bardakla suyun yerini gösterip gittiğinde hemen çantamdan çilek paketini çıkarıp beyaz tezgaha koydum ve dolapları karıştırmaya başladım. Büyük bir tabak bulup çileklerin saplarını kopardım ve tezgahın üstündeki çöp kovasının içine attım.Çilek tabağını ve çantamı alıp salona geçtiğimde gülümsüyordum.
Herkes benim elimdeki tabağa bakınca Çağan'ın gülümsemesi karnımda kelebek hissi yaratmıştı.
Çağan'ın yanındaki sandalyeye koyup ona daha yakın olacak şekilde ortaya koydum.
"Sen mükemmelsin" diyip yanağımı öptüğünde hayatımın şokunu yaşadım.
Yağız ve Leya şokla bize bakarken ben utancımdan Çağan'a dönemiyordum bile.Çağan elini direkt çileğe atıp yemişti bile.
Ulan zalımın oğlu kalbimi deldin geçtin hissetmiyorum artık atışını.Hepsi yemekleri hazırlamıştı ve yemeğe başlamıştık.
Leya ve Yağız sırıtarak bize bakıp imalı bakışlar atıyordu ve ben onlardan gözümü kaçırıyordum Çağan'sa gayet rahat davranıyordu.Yemekleri ve çilekleri yedikten sonda Leya'yla çöpleri toplayıp atmıştık.
Yağız'la Çağan'da film seçmişlerdi izlemek için.
Ondan sonra hepimiz üstlerimizi değiştirmiştik ve rahat şeyler giymiştik.Biz içeri gittiğimizde ışık kapalıydı ve koltukları açmışlardı televizyonun üstündeki sarı led ışık yanıyordu ve koltuklarda pikeler ve yastıklar doluydu.
Yani anlayacağınız ortam çok güzeldi..Ben televizyonun tam karşısındaki koltuğa oturduğumda Çağan'da yanıma oturmuştu yani biz daha doğrusu uzanmıştık.
Leya'yla Yağız'da yan koltuğumuza geçmişlerdi.Yağız 2 paket cips getirdiği için bir paketini biz diğer paketi onlar almıştı.
İzlediğimiz film korku filmiydi çünkü neden olmasın.
Bir süre sonra Çağan'ın elinin elimi tuttuğunu fark ettiğimde ona doğru döndüm ama o sadece gülümseyip filme bakıyordu.
Bende gülümseyip onun elini tuttuğumda o daha sıkı tuttu elimi.Pikenin altında olduğumuzdan elimiz gözükmüyordu ama heyecandan kalbim çok hızlı çarpıyordu.
Biz daha ne olduğunu anlayamadan kendimi Çağan'ın dibinde kafam onun omzundayken bulmuştum.
Çağan beni koluyla tutuyordu ve o kadar huzur doluydum ki anlatmaya kelimeler yetmezdi..
Çağan,
Çok güzel kokuyordu ve bunun farkında bile değildi.
Biz neredeyse birbirimize sarılıydık ve o bundan rahatsız olmuyor daha doğrusu o güzel gülümsemelerini bana sunuyordu.Ona şuan her zaman olduğumdan daha yakındım ve bu beni delirtiyordu her an ona dokunsam rahatsız olacak korkusu endişelendiriyordu beni..
Ona bakmak için eğildiğimde gözlerinin kapalı olduğunu fark etmemle gülümsedim tekrar.
O rahat uyusun diye kafasını göğsüme bastırdığımda bana sarıldı.Hemde öyle sıkı sarıldıki bırakmayacakmış hissiyatı almıştım.
O bana sarılınca bende onun beline sarıldım ve çenemi onun başına koyup gözlerimi kapattım.
Şu huzuru bana birtek o verebiliyordu ve o yüzden onu kaybetmemek için elimden geleni yapardım.***
Kendi yazdığı şeye duygulanan bir ruh hastasıyım bu bölümde aşırı güzeldi bence ya..
<3
🖤✨