Merhabalar bebeklerim💕 Umarım iyisinizdir .Yeni bölümle şakadanak diye geldim .Ama şimdiden söyleyeyim yorum yapmazsanız bundan sonra bölümleri daha geç atmayı düşünüyorum.Yorum okumaya bayılan beni üzmeyin lütfen🤧
Ve okuduktan sonra şu yıldıza bir pandik atarsanız çok mutlu olurum dkekkkdkekekd ehmİyi okumalar👉👈
¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤Az önce ne yaşadığımı biri bana açıklayabilir miydi lütfen? Kendime gelmem için buna ihtiyacım vardı çünkü. Hâlâ olayın şokundan kurtulamamıştım. Öyle ki üniversitenin geniş arka bahçesine doğru yürürken bir kaç defa tökezleyerek elimdekileri düşürme gibi küçük tehlikeler atlatmıştım. Abarttığımı düşünenlere söylüyorum, panik atak geçirmediğime dua edin.
Yolda gerginliğimi azaltır düşüncesiyle kruvasanın paketini dişimle açmış, hayvan gibi yemeye koyulmuştum. Mile'ın adımı naif sesiyle söylediği an kafamda döndükçe kahveme daha çok gömülüyordum. Sanırım iyi değilim dostlar...
Daha fazla yürüyemeyeceğimi hesaba katarak elimdeki çöplerden kurtulup, bana en yakın ağacın altına bacaklarımı bağdaş yaparak oturdum. Gölgede oluşumun verdiği huzurla sakinleşeceğimi umuyordum. Durum değerlendirmesi yaparsam, şu an beni rahatlatan tek şey karnımın doymuş olmasıydı diyebilirim. Hey tamam, aklınızdaki o soruyu hissedebiliyorum. Sonuç olarak hâlim hâl değildi. Soru belli; beni bu hale getiren adama aşık mıyım? Cevabı size inandırıcı gelmese de, değildim.
Evet,değildim. Kendimi bildim bileli heteroseksüel olmadığımı zaten anlamıştım. Buna rağmen Mile'a karşı hissettiklerimin hayranlıktan başka bir şey olmadığını biliyordum. Lütfen ama hem yakışıklı hem de yetenekli bir centilmene fanboyluk yaptığım için beni suçlayamazsınız.
Aklıma gelen yüzüyle iç çekmeden duramadım. Onu ilk gördüğümde arkadaşlarıyla birlikte şu an oturduğum yerin karşı köşesinde gitar çalıyordu. O kadar güzel görünüyordu ki hayran kalmıştım. Sonra zaten kim olduğunu öğrenmek için bahçeden geçen bir kıza sormam yetmişti. İşte o zaman fark etmiştim tek hayranının ben olmadığımı.
Beni nerden tanıdığına gelirsek eğer bilmediğim başka bir nedeni yoksa katıldığım şu üniversiteler arası proje yarışması yüzündendi sanırım. Şöyle ki, öğrencilik hayatımın dördüncü ayında ismimi yarışmaya yazdırmış, yaptığım projeyle takıma liderlik etmiştim. Amacım sadece çevre güvenliği için yardımda bulunmak olsada istemeden bütün okula adımı duyurmuştum. Kazanan takım olmamızda buna ayrı bir etki katmıştı.
Düşüncelerim arasında kaybolurken aklıma bugün eve erken gitmem gerektiği gelmişti. Babam sağolsun her pazartesi bize zorla masaüstü oyunlar oynatırdı.Buda yetmezmiş gibi kaybeden bulaşıkları yıkamak zorunda kalıyordu .Annemde ailecek vakit geçiriyoruz diye seviniyorum ayağına hep benim kaybetmem için babamın hilelerine göz yumardı. Tanrı beni sinsi yaşlı çiftin şerrinden korusun.
Derin nefes alarak eve gitmek için ayağa kalktım . Ben kapıdan çıkana kadar onunla karşlılaşmamak için okulu bir tur dönme kararı almıştım. Susun tamam mı ? Sadece hâlâ utanıyorum.Şükürler olsunki etrafı hızla tarayarak şu an derste olduğunun kanısına varmıştım. Bu bir tarafıma onu bugün için son kez göremeyeceğimi hatırlattı.Ne diye üzülüyordum sanki?Kendi saçmalıklarıma göz devirerek otobüs durağına doğru yürümeye başladım.
Şansıma beş dakikadan fazla beklememiştim.Akbilimin dolu olduğunu hatırlayarak ,başka bir rezillik yaşamacağım için yüzümde 'oh be sonunda'diye beliren gülümsemeyle arka sıradaki yerimi aldım.Yol boyunca beynimi meşgul etmesi için şarkı açmıştım bile .Kafamdaki iç içe geçmiş düşüncelerimle yolun bitmesini bekledim sadece.