Sınav günü gelip çatmıştı. Sınava girdim. Şimdi sonucu bekliyordum. Pek umutlu değildim. O aralar annemin katilini bulmaya ara vermiştim. O gün annemin katilini aramaya devam etmiştim. Tam o gün başlamıştım asıl arama işlemlerine denilebilirdi. Annemden adamın nasıl biri olduğunu öğrenmem gerekiyordu. Suçlunun robot resminizi çıkaracaktım. Annemi çağırıyordum. Fakat o, gelmemekte ısrar ediyordu. Gelmiyordu işte. Ne yapacaktım ben şimdi? Tam o anda sırtımda bir ağrı ve sıcaklık hissettim. Gözüm kapanıyordu. Anlamıştım, oydu. O yapmıştı bunu bana. Annem geldi bir anda gözümün önüne. Bana adamı anlattı. Uzun uzun konuştuk. Sanki, asırlardır görmüyordum onu. Annem bana sarıldı.
-Ölmedin, yaşıyorsun.
-Neden anne? Sen beni bırakıp gittin. Benim hayatta olmama, senden ayrı olmama nasıl seviniyorsun?
- Ben ölmedim! Beni sen öldürdün!O sırada gözümü açtım. Hastanedeydim. Birazdan taburcu olacaktım. Sert bir yaralanma değildi. Sadece kesik vardı. Suçlu doktordu! Emindim. Doktor katildi!
Öyle hemen sevinmek istemiyordum. Çünkü doktor, fotoğraftaki insana benzemiyordu. Hem benzeseydi, not defterine yazdığı yazı ile cinayetin işlendiği gün evdeki kağıtta aynı yazı olurdu. Bu kriterleri göz önünde bulundurunca doktorun katil olamayacağı kararına vardım. Bu sırada içeri doktor girdi. Taburcu olmam için gereken işlemleri tamamlamıştı. Kendimi sokağa attım. Gecenin bir yarısı, yağan yağmurun altında dışarı çıkıp yolun ortasında yere uzandım. Ağlamaya başlamıştım. O sırada yanıma bir kız gelmişti. Kim olduğunu bilmiyordum fakat bana zarar vermesinden korkuyordum. Küçüklüğümden beri yaşadıklarım bana travma etkisi yaratmıştı ve ben tanımadığım insanlar bana doğru gelince korkuyordum.
Kız yanıma gelip;
- Neden gecenin bir yarısı sokakta ve yağmurun altında yerde yatıyorsun?
- Bilmiyorum,ama artık dayanamadığımı çok iyi biliyorum.
- Ne oldu? Bana anlatmak ister misin?, dedi gözyaşlarımı silerek.
-O-olur.
-Bu arada ben Beren, dedi sıcacık ellerini uzatarak
- Yunus, diyebilmiştim elimi uzatarak.
- Memnun oldum. Hadi gel, şu duvarın orada konuşalım. Yolun ortasında araba falan çarpar.
- Bende memnun oldum. Tamam, geliyorum.
Duvarın yanına gelmiştik ve banklara oturmuştuk.- Eee,anlatmaya başla,seni dinliyorum
- Anlatayım, dedim ve herşeyi baştan beri anlattım. Gözyaşlarımı tutamamıştım.
- Yunus, ağlamanın faydası yok. Hem, annenin sesini sen nasıl duyuyorsun? Bir psikoloğa gittin mi?
- Soruşturma günü, bir adam ilaç verdi. Doktormuş. Ama annem içme demişti. Bende içmemiştim.
- Sana katili bulmanda yardım edebilirim.
- Süper, ş-şey telefonun var mı?
- Var
- Sorun olmayacak ise verir misin? Konuşuruz seninle.
- Tabii ki. Ne zaman istersen telefonum hep açık.
- Teşekkürler, bu arada tam tanışamadık. Kaç yaşındasın?
- Ben üniversite sınavına yeni girdim. 18 yaşındayım. Sen?
- Ben de.
Hayatımda ilk defa böyle huzurlu bir zamanım olmuştu. Berenle daha fazla görüşmeye başlamıştık. En önemlisi, ben Berenden hoşlanmaya başlamıştım.
Nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum. Bana fazlasıyla ilgi gösteren birine aşık olduğumu söylemek,bana ağır geliyordu. Ya sadece benimle eğlenmek için konuşuyorsa? Ya da sadece ben kimsesizim diye konuşuyor ise? Bana pek öyle gelmiyordu fakat bu ihtimaller vardı. Ertesi gün-19. yaş gününde- ona açılma isteği bulmuştum kendimde.- Beren, bu gece ilk tanıştığımız saatte ve aynı yerde buluşsak olur mu?
- Olur, geliyorum.
Buluşmuştuk. O an heyecanından az daha ölüyordum. Fakat söyleme zamanının geldiğini düşünerek;
-Şimdi sana birşey diyeceğim,fakat bana küsmek yok. Senin yüzüne birdaha bakamayacağım bunu söyledikten sonra. Beren, eeee.
- Ne eeee? Söylesene insanı çatlatmadan.
- Ben senden hoşlanıyorum.....
- Ne? Nasıl? Sen ne diyorsun ya? S-sen ş-şimdi b-benden mı hoşlanıyorsun?
Ben sana arkadaş olmaya geldim. Seninle sevgili olmak aklımın ucundan dahi geçmedi. Ama istiyorsan, dedi ve sustu.
- Evett!, diye çığlık atmıştı.
Kalbim yerinden fırlayacatı. Donakalmıştım.
Beren boynuma sarılmıştı. Ben bir yandan ona sarılıp bir yandan da bunun rüya olmaması için dua ediyordum. Beren,
- Bu yola beraber çıktık, beraber bitireceğiz.
-Beren, teşekkür ederim....
- Rica ederim. Hadi, konumuza dönelim. Annenin katilini nasıl bulacağız?
- Düşünelim, derken annemin sesi geldi yine
- Aslan oğlum, Yunusum. Benim katilimi aramaktan vazgeç dedim. Peşine kızı da taktın.
Sonrasında ses birdaha duyulmadı. Yalvaran gözlerle etrafa bakındım ama Berenden başka hiçbir şey yoktu. Sonra, ileride bir adam bize doğru geliyordu. Berenin elinden tutup kaçmaya çalıştım. Ama gidip, o adamla konuşuyordu. Gülüyordu, kimdi bu? Derken kendimi Berenin yanında bulmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suçluyu Bulacağım Anne!
Mystère / Thrillerİşlenen cinayetin katili için 5 şüpheli vardı. Ama bu kişi kimdi? Karakterimiz, henüz 7. sınıfa giderken bilinmeyen bir kişi tarafından annesi öldürülüyor. Polislerin soruşturma başlatması üzerine suçlu aranmaya başlıyor. Aradan 5 yıl geçmesine rağm...