39-special episode:2

319 43 88
                                    

full zaman atlaması yapıyorum ama böyle daha eğlenceli?? mutlu olmak için yazıyorum zaten beni çok takmayinqhsödhdldj
birde bu bölüm ilk yazdığım bölümdü. önceki bölüm bildiğin bu bölümün spoisiydi.
___________
2 yıl sonra
(youngjae 2 yaşında
sunwon 3 yaşında
minki 3 yaşında)

jangwon yanındaki sevgilisine ve oğluna bakmıştı. heeseung uyukluyor ama ona rağmen kucağındaki minik yerinde durmuyordu.

jangwon: hayatım uyu istersen?

heeseung: şu an uyursam yarın nöbete kadar uyurum jang. oğlumun ikinci yaş gününü kaçıracak değilim.

jangwon: tamam o zaman ben bize kahve yapıyorum olur mu?

heeseung: tamamm hatta gel bakalım youngie bizde babanın arkasına gidelim~ diyip tatlılık yapan miniği kucağına almıştı.

jangwon: çok kucağına alma sana bir şey olacak ağır artık.

heeseung: bir şey olmaaz diyip mutfak tezgahına koyduğu miniğinin bacaklarının yanında durmuş ellerini tutmuş eğlensin diye oynatıyordu.

jangwon: jungwonlar gelebilecek mi acaba?

heeseung: jay kesin gelir beraber izin aldık ama jungwon'un duruşması vardı. yetişebilir mi bilmiyorum.

youngjae: baba~

heeseung: efendim miniğim eliyle gösterdiği dün beraber yaptığımız kurabiyeleri göstermişti. kemirsin diye bir tanesini uzattığımda jangwon'un bize gülümseyerek baktığını görmüştüm.

heeseung: öpücük? yaklaşıp dudaklarıma minik bir öpücük kondurduğunda gülümseyerek youngjaeye dönmüştüm. onun da kurabiye yerken büzdüğü dudaklarına minik öpücük kondurduğumda kahkaha atmıştı.

jangwon: diyorum bu çocuğun kocamda gözü var.

heeseung: o senin de çocuğun jang

jangwon: ama beni sevmiyor

heeseung: evet o yüzden şirketten geç geldiğinde benimle yatıyor

jangwon: işte dedim ben sana beni sevmiyor

heeseung: ama gelirsen ona sarılarak uyursun diye benimle yatıyor.

jangwon: ya ağlatıcaksın benim bebeğim beni özlüyor muymuş? söz daha çok izin alıcak baba diyip kucağına almıştı.

heeseung: jangwon kahveleri hazırla artık.

kucağından indirmediği youngjae ile kahveleri hazırlayıp önce birini alıp bana uzatmış ardından kendisininkini almıştı.

çalan kapı ile alkış yapan youngjaeye gülmüş kapıyı açmıştık.

sunoo: ahhh çok yorgunum çoook...

riki: hayatım sunwon'un çantasını alır mısın?

heeseung: sunwon nerede?

sunoo: arabada uyuyakaldı. riki kesin getirene kadar uyandırır zaten.

jangwon: senin kucağına alamayacağın kadar büyümesi..

sunoo: sus ağlarım şurada-youngieee özledin mi gel bakalım diyip jangwon'un kucağından almıştı.

heeseung: oğlum sabahtan beri kucaktan kucağa geziyor resmen.

riki: doğum günü çocuğu olmak bunu gerektirir heeseung.

heeseung: oh! sunwoo ne kadar yakışıklı olmuşsun diye diz çöküp kollarını açmıştı. minik ona koşup sarıldığında jangwon yine iç çekip herkesin gülmesini sağlamıştı.

jangwon: gerçekten tüm çocuklar sevgilimi seviyor.. kıskanıyorum ama.

sunoo: hazırladınız mı her şeyi?

heeseung: evet hatta kucağındaki minik bir tane kurabiyeyi yedi bile.

sunoo: doğum gününün hakkını veriyor sonuçta.

riki: ee jungwonlar aradı mı sizi?

jangwon: beni aramadı.

heeseung: bana da mesaj attı duruşmam var diye.

sunoo: jay gelecek mi peki?

jangwon: evet o aradı beni.

sunoo: jake beni aradı onlar da geliyormuş.

heeseung: jake ve sunghoon gelince masayı düzenleyelim. jungwon pasta kesimine gecikmez zaten her türlü.

riki: normalde youngjae minki ve sunwoo için her şeye dikkat ederdi şaşırdım bu sefer.

sunoo: napsın önemli bir dava mı iptal etsin?

riki: şaşırdım sadece hayatım-

riki konuşmaya devam edecekti ki zil çalmıştı. sunwoo koşarak kapıya doğru gittiğinde jangwon da onunla beraber gitti.

jake: wassup dads~

sunghoon: jake minki'yi tut. ona su getiricem.

jake kucağına aldığı minki'yi severken aynı zamanda youngjae'nin kıkırdamalarını duymak için
onunla konuşuyordu.

jake: benim minik bebeğim youngjae iki yaşına mı girdi~

heeseung: jangwon pastayı masaya götürüp açar mısın? ben jay'i arıyorum.

şu an tamamen kaos ortamına dönüşen evi zil sesi susturmuştu.

sunoo: ben açıyoruuum.

sunoo arkasında jay ile salona girdiğinde jay gülümseyerek herkesi izledi.

arkadan "BİZ GELDİİİİK" diye bağıran jungwon kucağında minik bir bebekle salona girmişti.

hepsi şoka girmişti. riki getirdiği içecek şişesini yere düşürmüştü.
__________
jungwon: youngjae'min doğum gününü biraz sabote etmiş olabiliriz ama olsun.

sunoo: ya woniee çok minik buuu~

heeseung: kaç aylık?

jay: youngjae ile aynı gün doğdular. ama bu melek bir yaşında.

jangwon: bu kadar çok erkeğin içine bir tane de kraliçe lazımdı zaten.

riki: şu an minik prensesimiz tabii..

heeseung: peki neden bize bahsetmediniz?

jay: aslında bana da sürpriz oldu. ilk defa görmeye gidince haberim oldu birkaç görüş sonrası sonunda işlemler tamamlanınca da eve geldi.

jungwon: sadece bir gündür bizde ve doğum gününde tanıştırmak istedik. sunwon minji'nin yüzünde minik tombul parmaklarınn gezdirirken hepsi jungwon'un dedikleriyle iyice yumoş yumoş olmuşlardı.

jake: o zaman iki doğum gününü de kutlayalıııım diyip minki'nin ellerini alkış yapmış hepsinin gülmesini sağlamıştı.

sunghoon: e minji'ye hediye yok.

jangwon: ben ona neler neler alıcam şu anlık olmasa da olur gel bakalim prenseees diyip kucağına almış diğer koluyla da youngjae'yi tutmuştu.

heeseung: tam bir babasın artık gerçekten.

jay: aynı zamanda dayı değil ayı.

jangwon: çok komiksin yine jay.

jungwon: tamaam hadi tartışmayııın.

riki: hadi videoyu açıyorum diyip sabitlediği kamerayı göstermişti. heeseung mumları yakarken dört minik merakla mumları izliyordu.

sunoo: hadi üfleyin sunwon, minki ve youngieee~

hepsi pastayı üfledikten sonra bir sürü fotoğraf çekilmişlerdi en sonunda çocuklar yorgunluktan uyurken 8'li oturmuş açtıkları şampanyayı içerken hala eğlenmeye devam ediyorlardı.

ᴛᴡɪɴꜱ¹ - ᴊᴀʏᴡᴏɴ+ʜᴇᴇᴡᴏɴ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin