4. BÖLÜM

14 4 0
                                        

İnsan alışır mıydı acıya, derde, hüzüne.
Ben alışmıştım.

Herşeye rağmen ayakta kalmaya çalıştım. Onsuz yaşamaya, onsuz uyanmaya, onsuz yemek yemeye, onsuz vakit geçirmeye.
Ve evet sonunda da alışmıştım.
Ama içimdeki yangın hiçbir zaman dinmedi.

Bir şarkı çaldı.
Onu hatırladım.
Bir şiir okundu.
Onu hatırladım.
Biri konuştu.
Onu hatırladım.
Sonra baktım yağmur yağıyor, şimşek çakıyor, sonra güneş açıyor, gökkuşağı çıkıyor ve ben yine hatırlıyorum.

Sonra dedim ki kendi kendime geçmişin onda. Ruhun onda. Kalbin onda.

Onsuz 2. yılımdı. Sedat çıktı karşıma.
Beni o dipten o karanlıktan kurtaran adam. Sedat serikan.

Ne olursa olsun ayrılmadı yanımdan. Ben ağladım. O da ağladı. Ben güldüm o da güldü. ben dinledim. O da dinledi.

Artık yeter dedim. O nasıl şu an sensiz hayatına devam ediyorsa sende ediceksin. Sen acı çekerken atidepresyan kullanırken, Hergün psikiyatrist'in önünde ağlarken o gülüyor belkide.

Ve sedatın teklifini kabul ettim. 2 yıl vazgeçmedi benden. bırakmadı beni Emir gibi.

O yüzden minnettarım sedata. Bana yaşamam için seçenek sunduğu için borçluyum ben. Onu asla bırakmam. bırakamam.

Emiri görmemin üzerine 2 hafta geçmişti.
O günden sonraki değişik davranışlarımı sedat farkediyordu. Kendime çeki düzen vermeliydim. Yoksa herşey açığa çıkabilirdi.

En kısa sürede de emirle konuşmam lazımdı. Hesap sormam lazımdı.

Son dosyaya da baktıktan sonra kahvemden bir yudum aldım. O sırada kapım çaldı.

"Gir.

"Selin hanım Sedat bey size bunu vermemi istedi.

Elindeki çiçeği ve çikolata kutusunu masaya bıraktı ırmak.

"Tamam çıkabilirsin diyerek tebessüm ettim.

Çiçeği ve çikolata kutusunu yanıma çektim. Çiçekte bir not vardı.

"Bu benim güzel mi güzel, dünyalar tatlısı nişanlıma. Umarım beğenirsin. Seni seviyorum güzel kadın.

İstemsizce tebessüm ettim. Sedat böyleydi işte. Romantik ve düşünceli. En çokta bu huyunu seviyordum.

Hemen telefonumu elime alıp sedatı aradım.

"alo sevgilim. Bakıyorum da çiçek alınmış.

"Evet çiçek alındı sedat bey. Teşekkür ederim düşünceli nişanlım. Bayıldım çiçeklere.

"Gerçekten mi? sevindim sevgilim. Ben şey diyorum.

bu haline gülmeden edemedim. Bazen ne diyeceğini bilmeyen hali çok tatlı oluyordu.

"Ne diyorsun?

"Akşam güzel nişanlımla yemeğe mi çıksak?

"Olur. Ama çok beklemesek olur mu? Çünkü baya acıktım.

Gülme sesi geldi.

"Benim nişanlım acıktıysa hemen çıkalım.

"Tamam aşağıya iniyorum ozaman.

"Tamam sevgilim geliyorum.

Gerçekten bu yemek işi iyi olmuştu. Çünkü gerçekten kurt gibi acıkmıştım.
Çantamı elime alıp içine telefonumu attıktan sonra odadan çıktım. Ve asansöre bindim. Sonunda inmiştim asansörden. Bir asansör neden bu kadar yavaş inerdi ki?

YARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin