⋄Geçmiş⋄
"Ben... Arkadaşıyım."
Tereddütle cevap verdi camın arkasında bilgisayar ekranına kilitlenmiş olan görevliye. Adam buraya geldiğinden beri onunla bir kez bile göz teması kurmamıştı. Durmadan bilgisayarında bir şeyler yapıyor, sürekli tıkırdayan tuşların sesini umursamıyora benziyordu.
Gözlüklerini yavaşça ittirdi, Jungkook'a ilk defa donuk bakışlarını yöneltti.
"Üzgünüm ama akrabası değilseniz alamıyoruz."
Hafifçe yumruklarını sıktı ve kaşlarını çattı. Bu kadar kolay pes etmeyecekti, hemen cevabını verdi.
"Arkadaşıyım dedim ama! Lütfen, çok önemli."
Jungkook cama biraz daha yaklaşmıştı. Görevli bir iç çekerek tekrar tuşlara basmaya devam etti.
"Kurallar kurallardır. Üzgünüm."
"Dışarıda bekleyemez miyim? Alçıya hâlâ alınmadı mı?"
Sözleri cevapsız kaldı. Arkasındaki kadın da bir an önce sırasını kapmaya hevesliydi, kolladığı fırsatını yakaladığını anladığında Jungkook'un orada olmasını umursamadan cama yaklaşmaya koyuldu.
"Bir dakika lütfen. Hâlâ işimi bitirmedim."
Kadın, gözlerini dikti ona. Sabrı tükenmişti. Kumral saçlı, kendini zorla geldiği hastaneden yenilmiş bir şekilde çıkmaya çoktan hazırlamıştı. Ne camın arkasındaki görevli ne de sıradaki sabırsız insanlar kendisine yardımcı oluyordu. Bu kadar yolu elinde bir hiçlikle geri dönmek için gelmişti.
Kadın birkaç adım gerilediğinde şaşkınlığından teşekkür bile edemedi ona. Hemen tekrardan cama yapıştı.
"Soruma cevap vermediniz."
Adam yine bir süreliğine ona cevap vermedi. Kendisinin bu ısrarlarından oldukça bıktığı belliydi. Jungkook'a gitmesini mi söyleyecekti şimdi?
"Hastanın adı ne demiştiniz?"
Jungkook soğuk, yeşil gözler tekrar üstüne gelince şaşırmıştı. Adamı sonunda ikna etmeyi başarıyor olmalıydı.
"Min Yoongi."
Camın ardındaki tekrar ekranına döndü, Jungkook da beklerken çevresine göz atmaya başladı. Arkasındaki sıra giderek çoğalmıştı, insanlar söylenmeye başlamadan işinin bitmesini umuyordu.
Tuş sesleri devamlılığını sürdürürken adamın arkasındaki, metal harfler ile hastanenin adı yazılmış olan duvarı inceledi. Gri duvarın boş kalmamasını sağlıyordu harfler ancak Jungkook yine de bu ortamı sevmemişti. Ne kadar dekore edilirse edilsin hastanelerin soğuk yapısı ve kendilerine özgü kokuları ona göre değildi. Adamın tekrar kendisine seslenmesi ile bakışları adama kaymıştı.
"Hastayı görebilirsiniz. Üçüncü kata. Oradakiler size yardımcı olacaktır."
Adam kendisine gülümsemeye tenezzül bile etmemişti, Jungkook donuk ifadesini hiç bozup bozmadığını merak ediyordu. Fakat ne olursa olsun o Yoongi'yi görebileceği için mutluydu.
"Teşekkürler!"
Jungkook yine de ona gülümseyip hızlı bir şekilde merdivenlere yöneldi, asansörün önündeki bitmek bilmeyen sıraya katılmak istemiyordu. Bazı insanlar ona dik dik baksa da merdivenleri ikişer ikişer, elinden geldiğince çabuk olarak çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asteria જ yoonkook
Fanfiction"İlk parçanın adı Asteria." Siyah saçlının parmakları tellerde geziniyordu. Şarkı başlamıştı: Asteria.