⋄Geçmiş⋄
"İşini çabuk bitir."
Sarı saçlı gözlerini devirdi, sonra da elindeki meyve suyunu pipetinden ses çıkararak içmeye devam etti. Taehyung saçlarını açmış olsa da hâlâ aynı sinir bozucu kişiydi demek ki.
"O kadar kolay bir şey değil ki civciv."
Ellerinden taşan abur cuburları düşürmemeye uğraşan Jungkook iç çekti. Kötü bir zamanlamaydı. Keşke hastaneye gelmeden Taehyung ile buluşmasaydı ama iş işten geçmişti.
"Saçımla ilgili bir kelime daha edersen seni öldürürüm."
Karşısındakinin yüz ifadesi bir anda ciddileşti, aynı zamanda da Jungkook'a doğru bir adım atmıştı. Neden bu kadar ciddiye aldığını anlamıyordu ancak saçlarını yeni değiştirmiş Taehyung bunu gereğinden fazla umursuyordu ona göre. Hava hoştu onun için, daha kolay dalga geçebilirdi kendisiyle.
"Tamam, aptal saçınla alakalı konuşmayacağım. Ama çok bekleyeceksin, demedi deme."
"Her şeyi ver çık işte. Ne olacak?"
Jungkook, bunu sorması ihtimaline karşın buraya olan yolcukları boyunca ona Yoongi ile aralarında geçenleri açıklamıştı. Gel gör ki civcivin kafası bunların hiçbirini almaya yetmemişti.
"Anlattım ya olanları. Olmaz öyle."
"Evet, evet. Senin yüzünden bacağı kırılmıştı."
Sarı saçlı kıkırdadı. Jungkook'un kötücül olarak yorumladığı gülümsemesi de yüzüne yayılmıştı.
"Gülmesene!"
Azarlanan sarışın bir iç çekti, pis sırıtışı silinmişti böylece. Jungkook'a yaklaşmaya başladı.
"O kadar uzun sürecekse ben de geliyorum."
Taehyung, bitirdiği meyve suyunu yere attıktan sonra kumral saçlının kollarındaki abur cuburların bir kısmını almaya başladı. Onun ne diyeceğini önemsemeden kendi kendine gelme kararını vermişti bile.
"Bekle, hayatta olmaz!"
"Burada iki saat seni mi bekleyeceğim yani? Geliyorum dedim ve geliyorum."
İkisinin de kollarındaki miktar hemen hemen eşitlenince durmuştu. Şimdi bir daha ayrıntılı düşündüğünde, bunların hepsini götürmek için yardıma ihtiyacı vardı aslında. Hem Taehyung kemiği kırık birine bir saçmalık yapacak kadar kötü olamazdı değil mi?
"Sakın saçma bir şey yapma."
"Anlaştık."
Taehyung ona gülümseyip göz kırptığında içinden bir ses hata yaptığını söylüyordu, yine de birlikte hastaneye giriş yapıp Yoongi'nin odasına gittiler.
"Açıyorum."
Kafasını sallayarak ona onay verdi Taehyung. Kumral saçlı dirseğiyle dikkatlice kapı kolunu açıp içeriye girdi. Yoongi onu gördüğünde gülümsüyordu ancak sarı saçlı da girdiğinde tebessümü hafif silinmişti, şaşırmıştı.
"Yoongi, bu Taehyung."
Taehyung hızlıca kollarındakileri Yoongi'nin yanındaki masalardan birine bırakmıştı. Çömelip bir kolunu yatağa yerleştirerek başını eline koydu. Siyah saçlının gözlerinin içine bakıyordu.
"Meşhur Yoongi sensin demek."
"Meşhur mu?"
"Evet. Jungkook senden çok bahsetti."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asteria જ yoonkook
Fanfic"İlk parçanın adı Asteria." Siyah saçlının parmakları tellerde geziniyordu. Şarkı başlamıştı: Asteria.