Yatakta bir sağa bir sola yuvarlanırken bugün olanları anlamlandırmaya çalışıyorum. İşe yaramamasının bir sebebi olmalı. Gerçekten benden kaynaklanan bir şey olması mümkün değildi. Daha önce beni bir çok kez iyileştirmişti.
Huzursuzca üzerimdeki yorganı tekmeleyip oturdum. Tam o sırada bileğimdeki çip titredi. Kolumu kaldırıp bileğime dokundum. Mesaj belirdi.
"Konuşmamız lazım."
Henüz bilgisayarları ayarlamamıştık. Yüz yüze görüşmek mümkün değildi. Çipe dokunup konuştum.
-Sorun ne?
Cevap gecikmedi.
"Toplantının raporunu vereceğim."
-Hologram sistemini kurmadık.
"Neyi bekliyorsunuz?"
-İlk fırsatta halledeceğim.
Saçımı arkaya atarken yataktan kayıp yere oturdum. Maria beni iyileştirememesinden sonra test için biraz kan alıp laboratuvarına gitti. Daha sonra Alex ve Andrea ile bir şeyler yedik ve odalarımıza çekildik. Herkes kendi dünyasındaydı.
Aldığım ilaçtan sonra ateşim biraz düşmüştü. Ne kadar halsiz olsam da uyku tutmuyordu. Kalkıp ayakkabılarımı giydim ve merdivenlerden inip salona geçtim. Ev oldukça sessizdi. Cam kapıyı usulca açıp dışarı çıktım. Aslında Laboratuvara gidip görüşme için gereken kodlamaları yazmayı düşünüyordum ama büyük göle giden yola doğru yürüdüm. Bana yabancıymışım gibi davranmayan tek yer orasıydı. Maria'nın güçleri bile beni unutmuşa benziyordu.
Ormanı geçip büyük ve yaşlı ağacın altına oturdum. Elimi gövdesine koydum.
-İyi dövüştüm mü dostum?-
"Majesteleri her zaman en iyisiydi."
Titrek dallarının hışırtısı kulağımda yankılandı. Gülümsedim. En azından beni destekleyen canlılarda vardı. Ağacın hışırtısı yükselirken yabancı bir ses ile irkildim.
-İyi dövüştü.
Ağacın gerisinden uzun boylu ince bir adam göründü. Yerimden kalkıp asamı çıkardım.
-Kimsin sen?
-Biraz kabayız sanırım. Nedendir bilinmez bu eve giren kimse nazik olamıyor.
Pozisyonumu alırken geriye doğru saydım. Onu daha önce görmemiştim.
-3.
-Ah hadi ama. Böyle mi yapacaksın bana?
Artık kemikli yüzünü seçebiliyordum. İncecik kaşları ve mavi gözleri vardı. Yüzünde çiller vardı.
-2.
İnce dudakları ile sırıttı.
-Sadece bir dostum ben. Kavga etmemize gerek yok değil mi?
-1.
-Tamam, tamam. Yeni olduğundan bilmiyorsundur. Ben diğer Çömez evinden Sante.
Doğrulurken asamı geri çektim.
-Bu neden burada olduğunu ve bizi gözetlediğini açıklamıyor.
-Sadece yeni gelen ucubeleri görmek istedim. Sonuçta rakibiz. İstihbarat toplamalıyım.
Duyduklarım ile kaşlarım çatılırken yüzünü inceledim.
-Ama bu kadar ucube olmanı beklemiyordum.
İğrenç bir kahkaha atarken devam etmesini bekledim.
-Kendi kendine mi konuşuyorsun?
-Seninle konuşmaktan iyidir. Arkamı dönüp patikaya doğru yürüdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARTEMİS-2
FantasyKaderin nasıl işlediğini bilirsiniz. Yine aynı yerdeydim ve yine birileri bir şeyleri hatırlamıyordu. Kaderin işine bak ki bu sefer hatırlamayan ben değildim. Bana doğru yürüyen Andrea'yı görmek kalbimin teklemesine sebep oldu. Canlı kanlı karşımday...