Terasımda otururken gece parlayan şehri izledim. Dünya'dan uzakta burada otururken herşey saçma görünüyordu. Tüm kaygılarım, tavizlerim, hepsi çocukçaydı. Belki de ait olduğum yerde kalmak en iyisi olurdu. Burada bana kimse öyle davranmaya cesaret edemezdi. Elimle bileğimde ki bandajı ovaladım. Akşam yemeğinden sonra Bella beni tedavi etmişti ve dudağımdaki ufacık kalan yara izi için de azar işitmiştim. Gözümü bandajdan tekrar şehre çevirdim. Kalkıp kenara yaklaştım. Rüzgar tenimi okşarken gözlerimi kapadım. Zihnim buradan çok uzağa, sadece benim yaşadığım uzak geleceğe gitti.
Dünya da bir ülkede kaldığımız evin terasındaydık ve Tobias'la konuşuyorduk.
"
-Beni unutmayın olur mu?
-Ne?
"
Oradan gitmek istemediğimi belli edeceğim diye ödüm kopmuştu. "Olur" demişti, onların bir parçası olduğumu söylemişti. Sesi kulağımda yankılandı.
"-Bu yaşanılanlar bizlerin parçası oldu Artemis. Sen bizim bir parçamız oldun."
Ama şimdi beni unutmuşlardı.
-Dinlen artık, yatağın hazır.
Anne'nin sesi beni tekrar gerçek ana çektiğinde irkildim. Adım sesleri yaklaştığında ona doğru döndüm.
-Sorun ne kızım?
Kafamı sağa sola sallayıp eski yerime oturdum.
-Sorun yok. Sadece...
Yanıma oturup elimi tuttu.
-Sandığından daha mı zor? Dünya, yani daha doğrusu dostların.
-Sadece farklılar. Beni destekledikleri zamanlar gibi değil. Sorunu anlamış değilim.
Anne'nin dizine yattım. O saçlarımı okşarken kırışıklıkları artan yüzünü inceledim.
-Ama sen bunun için gitmedin ki.
Sessizce bekledim. Anlamamıştım.
-Yani sonuçta seni desteklemelerini beklemiyordun. Sadece hayatlarından geçmiş bir iz olmak istiyordun.
-Açgözlülük yapıyorum. Değil mi?
Saçlarımı okşamaya devam ederken gülümsedi.
-Sanırım sevgi için açgözlü olmanda bir sorun yok ama onlardan bunu isteyemezsin.
Haklıydı, amacım tekrar onların bir parçası olmaktı. Tobias'ın bana ikinci kez aşık olmasını beklemek aptallıktı. Sevgimin bencil bir beklentiye dönüşmesi benim hatamdı. Kucağından kalkıp gerindim. Uzun zamandır yatmadığım büyük yatağa girdim ve uykunun beni hapsetmesine izin verdim.
***
-Kapıyı kitleyeceğim.
-Onu burada tutamazsın.
-Evet yapabilirim.
-Hayır yapamazsın.
-Orada kendini koruyamıyor. Gitmemeli.
-Gitmek istiyorsa ona engel olamazsın.
-Camları da kapattıracağım.
-Bella saçmalıyorsun.
-Belki de biraz ilaç ile uyumaya devam etmesini sağlamalıyız.
-Bella!
Fısıltılar halinde devam eden tartışmalarının sesi yükseliyordu. Gözümü açıp yanıbaşımda tartışan Apollon ve Bella'ya baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARTEMİS-2
FantastikKaderin nasıl işlediğini bilirsiniz. Yine aynı yerdeydim ve yine birileri bir şeyleri hatırlamıyordu. Kaderin işine bak ki bu sefer hatırlamayan ben değildim. Bana doğru yürüyen Andrea'yı görmek kalbimin teklemesine sebep oldu. Canlı kanlı karşımday...