Bütün bedenime bulaşan kanı es geçip baş parmağı ile dudağımın üzerine de bulaşan kanı sildi.
Tüm bedenim bambaşka insanların kanı ve kokusu ile doluydu.
Bir süre gözlerime baktı ve dudaklarımızı birleştirdi.
Özlem doluyduk. Ne kan kokusu ne de nere...
Sabahın ilk ışıkları ile güne başlamıştım. Sürekli sabah güneş vurduğu için sinir olurdum ama gece uyurkende gökyüzünü seyretmek isterdim.
Bugün buluşma günüydü ve 7 günlük savaşın başladığı günün başlangıcı.
Yataktan kalktığımda ilk Devi'ye baktım hala uyduğunu görünce yorgun olduğunu anladım. Bazen deli gibi oyun oynadığı için yorulur ve uzun süre uyurdu. Onun evde tek oynanmasını istemediğim için bir kedi daha sahiplenmek istemiştim ama Devi başka kediyi kabul etmiyordu.Hatta bizimkilere alışması bile oldukça zor olmuştu. Onu anlıyordum.
Bedeninde ki izleri kaybetsem de, ruhuna ulaşamıyordum.
Zaten kim ulaşabiliyordu ki... Ben kendime derman olmayıp başkalarının yaralarını sararak unutuyordum.
Tuvalete gidip işlerimi hallettim. Enerjiktim hemde fazlasıyla. 7 günün sonuna kalmadan bu işi bitirecektim. Başka seçenek yoktu. Kim hangi deliğe girerse girsin bulacaktım. İş umrumda değildi artık. Kimse benim olana göz dikemez, beni oyuna getiremezdi.
Bugün de dünün aksine hava çöl gibi sıcaktı. Kahvaltı için Danyal'la pastaneye gidecektik bir de bugün ki buluşmam için kıyafet almalıyım Cula lüks bir yerdi. Yeterince kıyafetim olduğunu hiç bir zaman kabullenmem. Tek kafa dağıttığım anlardı alışveriş yapmak.
Yeni şeyler ihtiyaç var. Yeni oyuncaklara...
Saçımı düzleştirdim, hafif makyaj yapıp üzerimi değiştirdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(kıyafetimiz)
Bugün üstümde bir enerjiklik vardı bu yüzden tatlı giyinmek istiyordum
Giyindikten sonra Devi'nin uyanma vaktiydi.
Uyandırmak çok zordu. Hep sıçrar ya da titreme krizine girerdi. Bu yüzden hep o kendi uyansın isterdim.
Devi'nin yanına geldiğimde neyse ki yavaş yavaş uyanmaya başladığını gördüm.
Beni görmesi ile hareketlendi ve miyavlamaya başladı.
"Günaydın annesinin kara böcüğüüü"dediğim de onu çoktan kucağıma alıp sıkıştırıyordum. Bir partisini tutup ısırdım. Artık benim bu yabani sevmelerime herkes alışmıştı poposuna vura vura anne sözleri söylüyordum.
" Annen senin poponu yesinn. Annesinin kara böcüğüüü. Anne bugün iş üstünde. Anneye bir öpücük ver bakalım böcüğüm," dediğimde anlamış gibi yüzümü yalamaya başladı.
"Hadi bakalım Danyal'a gidiyoruz, anne seni hazırlasın" dediğimde onu koltuğa bırakıp protez bacağını almaya gittim.
