Telefonuna gelen bildirim sesiyle telefona kısık bir gözle baktığında
"Lee Felix bir gönderi paylaştı."
Şaşkınlıkla telefonun kilidini çok fazla hareket etmemeye çalışarak açtı. Çünkü Jennie omzunda uyuyordu. Bildirime tıklayıp açıldığında kendini gören Hyunjin bir kaç saniyelik şok geçirdi.
"Bu da ne böyle."
Bu eski bir fotoğraftı. En son seneler önce gittikleri okul gezisiydi. O mutlu olduğu zamanlar, birbirlerinin hırkalarını birleştirerek yorgan yaptıkları, tek bir kulaklıkla en sevdikleri şarkıları dinlediği o gündü. Açıklamaya yazdıkları onun içini burkmuştu.
Cidden böyle mi düşünüyordu? Ya da yakın olmak için mi diyor?
Yanında ki Jennie'nin kıvranmasıyla farkına vardı. Doğru ya! Jennie omzunda aşırı samimiymiş gibi uyuyordu. Felix ise onları o aradan izlemiş olmalıydı. Hiç düşünmeden yanında ki Jennie'nin kafasını omzundan yavaşça kaldırdı. Bu hareketiyle Jennie uyku sersemi gözlerini hafif açtıktan sonra Hyunjin'e sırtını dönerek tekrar uykuya daldı.
Hyunjin rahat bir nefes aldıktan sonra terleyen omzunu sildi. Daha sonra tekrar elindeki telefonu açıp Felix'in attığı gönderiye uzun uzun baktı. Gerçekten çok özlemişti. Hem de çok. Aslında o günlere şuan geri dönebilirdi. Ya da dönebilir miydi?
Felix gerçekten üzülüyor muydu? Sabah yolda gelirken ağzından kaçırdığı kelimeyle de onu kırmıştı. Hyunjin o böyle davranınca ona inanıyor, herşeyi kendini, benliğini, tüm geçmişi unutup onu tekrar istiyordu. Fakat sonra aklı ona Felix'in onunla yakın olduktan sonra yine Felix onu arkadaş o Felix'i platonik bir aşık olarak sevmekten korkutuyordu.
Minho'nun dediği gibi, şuan sadece akışına bırakacaktı.
------
Busan'a gelip, otele varmalarına 15 dakika kala Jennie uyanmış, telefonuyla uğraşıyordu.
"Aaa uyandın mı? Hiç fark etmedim bile."
"Aşırı yorgunum."
"Otele gelmek üzereyiz zaten az kaldı."
Birbirlerine gülümseyerek konuşurken yanlarına gelen hocaya döndüler. Hoca ortada durup ellerini çırparak öğrencilere seslendi.
"Çocuklar şimdi şoförümüz park edecek ve ayrı ayrı dağılmadan gideceğiz tamam mı? Araba da bir şey falan unutmak da yok."
Diyip ön kapıya doğru ilerledi. Otobüs durunca herkes ayaklanmıştı. Tüm üst tarafta olan eşyaları toparladılar. Öncekiler çıkınca biraz arka taraflara doğru olan Jennie ve Hyunjin'in tarafında olanlar da kapıya yöneldi. Hyunjin koltuktan ayrılırken arkasında olan Felix ile göz göze gelmişti.
O ağlamış mıydı? Uyumuştur ya diye kendini teselli ediyordu. Ne kadar ona sinirli olsa da bu tatile çok hevesi vardı onun yüzünden kırılmasını istemiyordu.
Otobüsten inince eşyaları ve bagajdaki bavullarını alıp kenarda diğerlerini bekliyorlardı. Hyunjin kenarda bekleyen Minho'nun yanına gidip ona tip tip bir bakış attı. Minho ne oldu dermiş gibi kafa sallayınca Hyunjin dayanamadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Apologize | Hyunlix
Fiksi RemajaHyunjin çocukluk arkadaşı Felix'den hoşlanıyordu. Felix ise Hyunjin'in abisinden hoşlanıyordu ve abisine yaklaşmak için Hyunjin'i kullanmıştı.. -Ama bana tüm hikayeyi anlattığında, kusacak gibi oldum... [505...] ⚠️ Kapaktaki fotoğraftan esinlenerek...