Final

4.7K 343 1.2K
                                    

Gözlerini açtığında yanında aldığı koku, göğüsünde hissettiği bir kafa, yüzüne doğru gelen saçlar... Bu his her şeye, tüm yaşadıklarına değerdi. Ve bu ilkti. İlk defa stressiz bir sabaha birlikte uyanmışlardı.

Aslında hâlâ stressiz oldukları söylenemezdi çünkü her an bu güzel günlerin bitmesinden korkuyorlardı.

"Lixie?"

"Uyandın mı?"

"Hı?"

"Uyanmışsın."

"Hı,hı."

"O zaman kalkalım mı?"

"Tch."

"Nasıl tch?"

"Ömrümüzün sonuna kadar böyle kalalım."

"Hım önce ömrümüzün sonunu ayarlamak için çalışmamız lazım ama değil mi?"

"Evet de... Bugün staja gitmek istemiyorum ya çok kötüyüm."

"Neyin var bak bakayım bana."

Göğüsünde ki yüzü çenesinden tutarak kendiyle yüzyüze getirdi.

"Dün yüzünden biraz halsizim."

"Öpeyim geçsin."

Gerçektende tuttuğu çenesiyle dipdibe olduğu Felix'in kiraz dudaklarına küçük ama sesli bir öpücük bırakıp gülümsedi.

"Hadi kalk erken gidelim erken çıkalım bugün."

"Niye ki?"

"Herşeyi sorma sus hadi kalk."

Yatağından bugünü düşünerek enerjiyle doğruldu. Terliklerini giyindiğinde hâlâ yatan Felix'in bileğinden tuttu ve hafifçe kalkması için çekti.

---------

Kahvaltı yaparken bir sessizlik vardı. Merakla kalan sorular daha doğrusu. Minho Hyunjin'e bakıp tam konuşacak gibi olup susuyordu. Ama en sonunda çenesi açıldı. Ağzındaki o lokmayla konuştu.

"Lixie cidden merak ediyorum, Hyunjin ojeleri gösterdiği anda nasıl yakaladın?"

"Ve yani nasıl onu hemen götünden anladın da bu kadar şey oldu."

"Ya aslında Ji-Hye hanım yüzünden. Çünkü dedikleri bilinç altıma işledi. Yani ne görsem o anlamda anlayacaktım zaten."

Çatalıyla yemekleri alırken Jisung lafa atıldı.

"Hım peki o nerede şimdi?"

Sessizlik... Gerçekten nerede olduğunu bilmiyorlardı. Sadece eşyalarını akıl gitmişti. Ama daha sonra Hyunjin konuştu.

"Seul'e dönmüş babam dedi."

"Ne, ne araaa."

Apologize | Hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin