Denizden çıkıp plajda olan duş kabini sırası bekliyorlardı. Havalar çok sıcak olduğu için aşırı kalabalıktı. Resmen sıra bekleyelim derken güneş altında erimişlerdi.
Sıra Felix'e geldiğinde arkasında olan Hyunjin'e baktı. Kafasına güneş geçecek gibiydi.
"Hyunjin azcık daha sabret çabuk çıkacağım."
Kendini yellemekten Felix'e bakamayan Hyunjin onun bu sözleriyle gözlerini devirdi. Ne kadar yellesede hâlâ bunalan Hyunjin ona bakıp duşa kabinin önünde bekleyen Felix'e bir saniyelik bakış attıktan sonra üstüne yürümeye başladı.
Hızla yürüdüğü bu adımlarla Felix'in üstüne doğru olduğu için Felix geri geri giderek duşa kabinin içine girdi. Hâlâ üstüne yürüyen Hyunjin de küçük kabine girdiklerinde onların arkasından bakan gözlere kapıyı kapatıp kilitledi.
"Hyunjin! Ne yapıyorsun? Hemen çıkacağım dedim ya."
"Daha fazla bekleyemem."
Diyip duşun suyunu açtı. Kurumuş üstlerine akan soğuk su ikisinin de titremesine sebep oldu. Hyunjin yanına koyduğu şampuanı açıp eline dökere siyah parlak saçlarına sürdü. Ovaladığı saçlarıyla kalın kolları belirgin oluyordu. Gözlerine kapayarak yavaşça saçlarının arasından ellerini geçiyordu.
Felix ise Hyunjin'den uzak kapının olduğu köşeye yapışarak suyun ona gelmesini istemeyerek Hyunjin'i izliyordu. Vücudu ne kadar da güzeldi. Ya da seksi mi demeli?
Köşede sırtını yaslamış ağzıyla tırnaklarıyla oynayarak onu içi düşerek izliyordu. O kadar vücuduna odaklamış olmalı ki ona doğru bakıp sırıtan Hyunjin'i görmemişti.
"İzlemen için birlikte girmedik, vaktimiz yok hadi."
Diyerek köşede olan Felix'in bileğinden tutarak akan suyun altına çekti. Felix sessiz bir şekilde kafası öne eğikti. Çünkü eğer yüzüne bakarsa kendine hakim olamayabilirdi. Hyunjin yan tarafta olan şampuanı alıp ellerine sıkıp Felix'in eğik kafasını ovalamaya başladı. Saçlarının arasından ellerini geçirerek yıkıyordu. Felix ise ona hâlâ bakmamaya çalışıyordu.
Ona bakmayan Felix'in saçlarını duruladığında hâlâ akan suyun altında başı eğik Felix'in çenesine elini koyarak kaldırdı. Felix ile yüz yüze geldiklerinde Felix parlak gözleriyle onun tam gözlerinin içine bakıyordu. Çok garip bir ifadesi vardı. Dudakları yarım aralıktı.
Hyunjin bir süre ona öyle bakan Felix'in çenesini bırakmayarak gözlerine bakmaya devam etti. Felix'in gözlerinin neden öyle parladığı belliydi. Bir şey istiyordu.
Hyunjin'in çenesini tuttuğu elini bir kuvvetle savurarak ve aynı zamanda o elini bırakmayarak duvara dayadı. Daha sonra diğer eline de kavuştuğunda onu da dayayıp gözlerinin içine bir santimlik mesafeyle baktı ve Hyunjin'in dudaklarına kaldırdığı ayaklarıyla kavuştu.
Koca cüsseli Hyunjin'i kendiyle duvarın arasında bırakmış onları ıslatan suyun altında onu sertçe öpüyordu. Şoktaydı. Bir anda kendini duvarla Felix'in arasında bulmuş, onu sertçe öpen Felix'e karşı gözlerini refleksle sonuna kadar açmıştı. Hyunjin'in yavaş karşılık vermesine rağmen daha da hızlanmıştı. Kafası bir aşağı bir yukarı hızlı öperken hâlâ yavaş karşılık veren Hyunjin'in boynuna indi dudakları.
Pürüzsüz ve kas dolu olan vücuduna bunu yapmak isteyeceği hiç aklına gelmezdi. Boyun ve omuz arasına gömmüş olduğu dudakları Hyunjin'in sıkıca kapatmış gözleri ve yumruğuyla daha da şiddetlenerek öpmesini sağlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Apologize | Hyunlix
Teen FictionHyunjin çocukluk arkadaşı Felix'den hoşlanıyordu. Felix ise Hyunjin'in abisinden hoşlanıyordu ve abisine yaklaşmak için Hyunjin'i kullanmıştı.. -Ama bana tüm hikayeyi anlattığında, kusacak gibi oldum... [505...] ⚠️ Kapaktaki fotoğraftan esinlenerek...