Hastaneye geldiklerinde dudaklarını kemirerek ameliyathaneyi aradı. Çoktan girmis olmalı ki onu göremedi. Hızla geldiği yerde önüne gelen bir doktora soruşturdu. Söyledikleri ameliyathanenin önünde stresle beklemeye başladı. Sadece ameliyatın iyi geçmesini istiyordu.
-----
Bilmem kaç saattir bekliyordu. Ne kapı açılıyor ne de bir haber vardı. Ayakta deli gibi titreyerek dolaşıyordu. Gece olduğu için diğerleri koridordaki koltuklarda uyuya kalmıştı. Kapıya uzun uzun bakıp iyi haberle açılmasını diliyordu.
"Lütfen Felix..."
İçinden dilediği onca özür ve dualar boş gibiydi. Onu bir daha göremezsem diye kafasında çınlayan o sesten nefret ediyordu. Sinir, üzüntü, pişmanlık endişe...
Bu duyguları karma karışık bir şekilde yaşarken Ameliyathanenin kapısı aralandı. Kısa boylu bir doktor yanındakiyle konuşarak çıkıyordu. Hyunjin orada bitmiş haldeyken doktor onun yüzüne bile bakmamıştı.
Giden doktoru durdurmak için kolundan hafifçe tuttu. Kaşlarıyla tüm yüzünden belli olan endişesiyle konuştu.
"Felix.."
"Felix iyi mi? Uyandı mi? Konuşuyor mu?"
"Felix mi? Hangisi?
"Haaa şu bacağından ameliyat olan çocuk."
Dedi diğeri. Hyunjin onların bu rahat tavırlarını anlamıyordu. O stresten geberecekken doktorlar kendi arasında sohbet muhabbet ediyordu."O çoktan çıktı zaten arka taraftan yukarıya kaldırdılar durumu gayet iyiydi. Sadece bir şeyler mırıldanıyordu birinin adı sanırım bulamayınca sakinleştirdik."
"Ciddi misiniz? Kaç saattir bekliyorum haberiniz var mı!"
Diyip sinirle aralarından yukarıya çıkmak icin merdivenlere koştu. Bir anda duyduğu o rahatlık hissi... Koşarak çıktığı o merdivenler.
"İyisin değil mi Felix? Yaşıyorsun değil mi?"
Çıktığı merdivenle vardığı katta gözleriyle birini aradı. Hemen o koridorda dolaşan bir doktorun önünde duraksadı.
"Felix iyi mi? Durumu nasıl?"
"Felix gayet iyi. Kafa tarafından hasar almamış bu yüzden hayati tehlikesi yok. Fakat ayağı arabanın gaz tarafında olduğu için ezildi. Bir süre değneklere yürümesi gerekebilir."
"Ah Tanrım şükürler olsun! Sağolun. Peki hangi tarafta?"
"Koridorun sonunda en solda olan."
Kafasını teşekkür anlamında eğerek bir yandan da şükür ve mutlulukla Felix'in odasını arıyordu. Evet buldu. Felix'in odasıydı. En köşe taraftaydı. Derin bir nefes alarak kapıyı açtı.
Uyuyordu melek.
Onu öyle görünce mutluluktan ağlayacak gibiydi. Buruk bir gülümseme bıraktıktan sonra geldiği kapıyı kapattı. Baş tarafında olan boş koltuğa doğru ilerledi. İlk önce ayakta durup acıyla süzdükten sonra yanına oturdu.
Serumlu olan elini canı acıyacak korkusuyla kendi elinin içine aldı. Eli küçücükdü onun yanında. Okşadığı eli onu rahatlatıyordu. Stresten deliye döndüğü bugün onun elini tutmasıyla bitmişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Apologize | Hyunlix
Teen FictionHyunjin çocukluk arkadaşı Felix'den hoşlanıyordu. Felix ise Hyunjin'in abisinden hoşlanıyordu ve abisine yaklaşmak için Hyunjin'i kullanmıştı.. -Ama bana tüm hikayeyi anlattığında, kusacak gibi oldum... [505...] ⚠️ Kapaktaki fotoğraftan esinlenerek...