Geçmişin Gölgesi

Bölüm 4

Furkan : Ne intikamından bahsediyorsun.

Sude : Gizem beni aradı ve intikam almak istediğini söyledi.

Furkan : Gizem seni aradı pek inandırıcı gelmiyor.

Sude : Yalan söylemiyorum hatta bildiğin gibi pazartesi günü okulda kutlama olacak benden senin Hilal ile öpüştüğün videoyu yayınlamamı istedi.

Furkan : Sana inandım diyelim. Peki sen videoyu yayınlayacak mısın ?

Sude : Eğer dediklerimi kabul edersen yayınlamam.

Furkan : Ne demek istiyorsun ?

Sude : Pazartesi günü kutlama olurken Gizem'in önünde sevgili olduğumuzu açıklayacaksın

Furkan : Sen delirdin mi ? Öyle bir şey olmayacak

Sude : Peki madem öyle sende herkes içinde rezil olursun

Furkan : Sude lütfen sende biliyorsun ben Gizem'i seviyorum.

Sude : Umrumda değil pazartesiye kadar vaktin var teklifimi düşün kabul etmezsen olacaklardan ben sorumlu değilim.

Sude yanımdan ayrılır. Bu kız tam manyak çıktı ya tamam Gizem senden daha zeki ve daha güzel olduğu için onu kıskanabilirsin bunu anlarım. Ama bu neyin nefreti anlamıyorum. Kızın doğasında var sanırım kötülük ben şimdi ne karar vereceğim bilmiyorum.

-- Gizem'den devam --

Atakan , Hilal , Barış ve Merve ile bir masanın etrafında oturup ne yapacağımızı konuşuyorduk.

Gizem : Ee şimdi ne olacak bu notu ve bize gelen mesajı kim gönderdiyse bizi rahatsız etmeye devam edecek hatta daha ileri de gidebilir.

Atakan : Kim olduğunu bilebilsek işimiz daha rahat olurdu

Merve : Keşke bilsek şimdi hayatımı korkarak yaşıyorum. Her an her şey olacak gibi

Hilal : Barış senin teknoloji ile aran baya iyi aslında bize gelen mesajı kim gönderdi bulabilir misin ?

Herkes gibi bende Barış'a baktım. Ama biraz gergin gözüküyordu.

Barış : Bu benim de aklıma gelmişti ama maalesef bulamadım.

Hilal : Olamaz ya ben hayatımı korkarak geçirmek istemiyorum

Gizem : Bende

Barış'ın gerginliğini Merve'de farketmiş olacak ki hemen sordu.

Merve : Barış biraz gergin gözüküyorsun

Atakan : Evet Barış iyi misin ?

Barış : İyiyim sadece bu olanlar bana fazla geldi. Hâla ya yaptığımız şey ortaya çıkar diye çok korkuyorum

Hilal : Haklısın bende korkuyorum

Gizem : Bence o gizemli kişinin yapacağı bir sonra ki hamleyi bekleyelim. Çünkü yapacak başka bir şey yok

Atakan : Bende buna katılıyorum şimdi elimizden bir şey gelmiyor

Hilal : Tamam o zaman kalkalım sonra duruma göre iletişim kurarız

Barış : Aynen

Atakan , Hilal ve Merve ile Barış'ın evinden çıkmak için kapıya doğru gideriz. Ama Merve'nin tuvaleti geldiği için onunla orada vedalaşıp evden ayrılırız.

-- Merve'nin ağzından --

Gizem , Atakan ve Hilal ile kapıda vedalaştıktan sonra üst kata çıkıp Lavaboyu kullanırım.

Lavaboda işim bittimce evden gitmek için tam merdivenlerden aşağıya inecektim ki vazgeçtim. Çünkü ev o kadar büyük ki biraz gezmek istiyorum.

Evde dolaşmaya devam ederken herhangi bir odanın kapısını açıp içeri girerim. Muhtemelen bu oda Barış'ın yatak odasıydı.

Odayı biraz inceledikten sonra dikkatimi bir defter çekti. Defteri elime aldım. Ama sanırım bu defter bir günlüktü çünkü bende de aynı günlük defteri vardı oradan biliyorum. Neyse okumamam lazım sonuçta bu Barış'ın özeli ama merakıma yenilip günlüğü okumaya başarım. Günlükte şunlar yazıyordu

- Gizem , Atakan , Hilal ve Merve size bunun bedelini ödeteceğim. Sizin yüzünüzden artık bende sizin gibi bir KATİLİM ben nasıl her gece rahat uyuyamıyorsam sizde rahat uyuyamayacaksınız sizi ne zaman hapse attırabilirsem o zaman bende rahat bir şekilde hayatıma devam ederim. Ama hedefime ulaşmama az kaldı yakında sizi hapishane köşelerinde ziyaret ediyor olacağım

Okuduklarım karşısında elim ayağım titriyordu. Demek bizi başından beri korkutan evimize not bırakan ve bize gizli numaradan mesaj atan Barış'mış. Masada ki gergin tavırlarından anlamalıydım.

Hâla elim ayağım titriyordu. Ama bunu arkadaşlarıma göstermem lazım Barış'ın hain bir insan olduğunu bilmeleri gerek. Günlüğü yanıma alırım ve tam kapıdan çıkacağım zaman Barış odaya girer. Çok kötü yakalanmıştım. Günlüğü refleks olarak arkama sakladım Barış ise bana bağırarak söylüyordu.

Barış : Ne yapıyorsun burda !!!