Aslı bana hâla korku dolu gözlerle bakıyordu. Sanırım ölmemem onun için büyük bir şok oldu.
Gizem : Size çok kırıldım , beni neden cenaze törenime davet etmediniz
Aslı kısık sesle söyler.
Aslı : Ama nasıl olur ? Ölmüş olman lazımdı
Gizem : Seni hapishane köşelerinde kendi gözümle görmediğim sürece benden kurtulamazsın
Aslı : Boş hayaller kurmayı bırak , çünkü senin hâyal ettiğin gibi bir şey asla olmayacak
Gizem : Sen öyle san polislere haber verdim. Az sonra seni almak için gelecekler. Galiba sizin için yolun sonu yaklaşıyor Aslı Hanım
Ben bu lafı söylerken polis sirenlerin sesi gelmeye başlamıştı. Aslı artık iyice korkuyordu. Korkmakta haklıydı çünkü artık kurtuluşu yoktu.
Aslı : Ben bir şey yapmadım. Büyük hata yapıyorsun Gizem
Gizem : Bunu artık gelen polislere anlatırsın
Aslı : Bunu senin yanına bırakmayacağım
Gizem : Yav he he bu lafları çok duyduk Aslı Hanım
Polisler yanımıza gelirler. Aslı ne kadar dirense de polisler Aslı'nın ifadesini almak için karakola doğru götürmeye başlarlar.
Aslı : Ben bir şey yapmadım bırakın beni !
Polis : Bize zorluk çıkartmayın bunları karakolda anlatırsınız
Tolga : Aslı korkma hiçbir şey olamayacak
Aslı : Beni kurtar Tolga , ben bir şey yapmadım
Tolga : Merak etme bende karakola geliyorum. Seni kurtaracağım
Boşa hâyal kuruyorlar. Aslı'nın artık kurtulma şansı yok. Bu daha planımın birinci aşamasıydı. İkinci aşamayı karakolda göreceksiniz.
Polisler Aslı'yı polis arabasına bindirip karakola doğru giderler. Amcam ise peşlerinden kendi arabasıyla gider.
İnsanlar hâla yaşadığı olayları anlamamış olacaklar ki garip garip bana bakıyorlardı. Ama onlarada hak veriyorum.
Düşensenize öldüğünü düşündüğünüz birinin cenaze törenine katılıyorsunuz ama o birden kendi cenazesinde ortaya çıkıyor.
Neyse zaten insanlar dağılmaya başlamıştı. Bende tam ayrılacaktım ki gözleri ağlamaktan kızarmış olan Mert yanıma geldi. Cidden Mert beni bu kadar önemsiyor muydu ? Gerçi tekrardan salakça hayaller kurmak istemiyordum. O yüzden Mert'in beni önemsemesi veya önemsememesi umrumda değil ! Dediğim gibi ben Mert defterini açılmamak üzere kapattım.
Mert : Gizem
Gizem : Ne var ?
Mert : Bütün bunlar bir oyun muydu ?
Gizem : Seni ilgindirmez
Mert : Beni ilgilendirmez mi ? Sen öldüğün için ben kendimi nasıl hissettim biliyor musun ?
Gizem : Bilmiyorum çünkü bilmek de istemiyorum. Ne oldu yoksa beni hapse attıramadan öldüğüm için mi ? Bu kadar üzüldün
Mert'in yüzünde ki üzülme ifadesi aniden kayboldu. Yerine daha sinirli bir surat geldi.
Mert : Gizem yeter artık , sırf senden şüphelendim diye mi ? Bana böyle davranıyorsun
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Gölgesi
Teen FictionGeçmişim beni gölge gibi takip ederken önümde sadece iki seçenek vardı. Ya hiçbir şey yapmayıp kaçınılmaz sonumu bekleyecektim. Ya da kaçabildiğim kadar kaçıp kaçınılmaz sonumu geciktirecektim. Size bir sorum var !!! Geçmişinden kaçmaya çalışan bir...