Yalan, kuşkusuz bu hayattaki belki de en nefret edilen şey. Ama ondan sevilmediğini bilmesine rağmen vazgeçilemeyen o eski sevgili gibi de.
Benimse ilk ve sanırım artık tek aşkım.
Behzat Egeli'ye bakarken çok fazla vaktim olmadığını hisseder gibi hızla mırıldandım.
" Her dediğimi onayla yeter. " Beni izleyen aileme dönüp durumu toparlamak üzereyken annemin öldürücü, babamın Behzat'a attığı tuhaf bakışlara ise hazırlıksız yakalandım.
Evet, Müjde ne diyordun? Hadi canım yaz senaryoları. Daha bölüm başlığını bulamadan birkaç adım sonra elinde bastonuyla ve bize şüpheli gözlerle bakan babannem kısa bir an ikimizi süzdü. Ardından elini kaldırıp öpmemi bekledi.
Derhal dediğini yaparken elini indirmeden bu sefer Behzat'a uzattı. Behzat yaşlı eline uzaydaki gök cismi gibi bakınca hayret ettim.
Bu adam yurtdışında kala kala Türk geleneklerini bile unutmuş! Kanalının reytingleri nasıl yükselsin!
Dikkatini çekebilmek adına boğazımı temizledim. O da durumu çok şükür farkına varıp elini öpüp alnına koydu.
" Berhuder ol çocuum. " dedi ilk kez neşeli bir sesle.
Annem o arada söze karıştı.
" Müjde, annem bize söyleyeceğin bir şeyler var mı? " derken o annem kelimesinin altındaki örtülü terlik acısını hisseder gibi yutkundum.
" Anne, baba ve babannem. " dedim hepsine tek tek bakarak.
" Öncelikle hoşgeldiniz. Valla ne özledim seni babannem ya." diyip sarılma girişiminde bulunayım derken üçü birden aynı anda bağırdı.
" Müjde. " Kes tıraşı demek bu galiba.
Bu sese artık alışkanlık kazanan ben her zamanki vurdumduymazlıkla iç çekerken yanımdaki üçüncü tekil şahıs bir an irkildi.
" Oğlum, kimsin sen? " dedi annem o anki sinirine tezat merakla.
" Neriman, senin jeton eccik de göşeli heral. Besbelli gızın efesi gari. " diyen babannem annemin yine heyheylerini üstüne toplayacakken hızla olaya el attım.
" Yok, babanne olur mu öyle şey? Behzat Bey benim patronum. " Behzat Egeli bana bir anda parlayan gözlerle baktığında söylediğim şey için kendimi vurmak istedim.
Dili geçmiş zaman kipini unuttum. Sevincini kursağında bırakacak o açıklamayı yapacakken babannem araya girdi.
" Eh, sizinkiler işsiz dediydi sana? Govmuş mu ney seni hemi de. Sen mi kovdun oğlum ?" dedi Behzat'a bakarak. Hay, ebesinin ama. Ben kendim çamurdan çıkayım derken daha da beter batıyorum şuan. Elimi alnıma götürüp ovuşturdum.
" Kovulmadım babanne. Önce şunu bir netleştirelim. İstifa ettim." dedim sinirle. O güya hiç sevmediği baba tarafıma annem maşallah yine iyi dedikodu vermişti.
" Behzat Bey, benim yeni patronum. Size bahsettiğim kanalın sahibi aynı zamanda. " Battı balık yan gider.
" E hani prensin mi neyinde anlaşamamıştınız ya ? " dedi annem bana bakarken.
" Anlaştık, anneciğim biz. Değil mi Behzat Bey? " derken ağzımı yüzümü gizli gizli büzdüğümü zannederken babannem konuştu.
" Gız tövbeestağfurullah icine cin kaçmış gibi ne sıfatını kıpraşıveriyon? "
Anında yüzümü eski haline sokarken içten içe yakın gözlüğünün gözünde olmasına küfrettim. Yoksa önünü dahi göremezdi.
" Gözüme toz girdi, babanne. Üşüdüm de biraz. İçeri mi geçsek artık? Zaten Behzat Bey de tam gidiyordu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sor Bana Şişman Mıyım?
HumorTomris Müjde Yılmaz... O şişmanların en zayıfı. Kim mi karar veriyor buna? Tabi ki kendisi. Ancak hayalini kurduğu meslekte, yatıp kalktığı terfiyi aklı kısa bacağı uzun iki aylık bir acemiye kaptırdığında bazı fikirleri değişti. Bu sonu gelmez kap...