Büyük An

197 31 13
                                    

Dediği şey ile gözlerim büyürken istemsizce kahkaha attım.

"İyi şakaydı. Hadi şimdi kışkış. İşim var."

Arkamı döndüm ve asamı çıkarttım. Kendime hayalbozan büyüsü yaparken yavaşça yürümeye başladım. Onlara yaklaşmadan uzakta durdum. Bir şeyler konuşuyorlardı.

"Ödevi o bücüre yaptırırım. Sonuçta her şeyi biliyor değil mi?"

Lucius bunu dedikten sonra yanındaki üç çocuk kahkaha attı. İstemsizce dişlerimi sıktım. Tam asam ile onlara büyü atacakken bileğimden tutulmamla durduruldum. Başımı çevirdim. Sirius pelerin ile yanıma gelmişti. Ona tip tip bakarken pelerini hafifçe kaldırıp yüzünü gösterdi. İşaret parmağını dudaklarına götürdü sessiz ol dercesine. Göz devirdim ve önüme döndüm.

"Ama en son yaptığın şey çok ağırdı. Çocuğu resmen merdivenden ittin."

"O da sülük gibi yapışmasaydı."

Sinirle sırıtırken. Yavaşça onun yanına yol aldım. Arkasında birden görünür olurken diğerleri korkarak bana bakıyordu. Şeytanca sırıttım ve Lucius'un bacağına bir tekme atarak yere düşürdüm. Lucius omzunun üstünde yere düşerken diğerlerine bir bakış attım. Anlamayatak bana bakıyorlardı hala. Asamı onlara doğrulttum ilk sonra Lucius'a.

"Gider misiniz yoksa ilk bu pisliğini bitirip sonra sizin işinizi mi bitiriyim?"

"Biz üç kişiyiz, sen ise tek. Neye güveniyorsun?"

Tam bir şey diyecekken çocukların arkasında Sirius belirdi ve hepsini dondurma büyüsü yaptı. Üçüde yere düşerken ona bakıp göz devirdim. Daha sonra Lucius'un kulağına eğildim.

"Beni dinle küçük şerefsiz. Bir daha insalara kötü şeyler yaparsan ne olur biliyor musun? Bu ön gösterimde olanların 2 katı. Bundan ötürü kendini hazırla velet. Bir daha karşıma çıkma."

Omzuna serçe bastım ve geri çekildim. Daha sonra uzaklaşmaya başladım. Arkamdan gelen adımları bilsem de umursamadım.

*********

"Cidden gidiyor musun tatilde."

Bunu soran Lily'e baktım ve başımı aşağa yukarı salladım.

"Uzak akrabam olan halam beni çağırdı. Gitmem gerekiyordu."

Dudak büzdü. Ahh Lily ben de istemezdim ama gitmek zorundayım bebeğim. Bavulumu zorda olsa kapattım. Daha sonra aşağıya indim. Miraç'ı kontrol etmem gerekiyordu. Onunla birlikte gidecektik çünkü.

Yatakhaneden hızlıca aşağıya inerken kapıya yöneldim tam çıkacakken kolumdan tutuldum. Lan ne oluyor.

Sırtım duvara çarparken anlamayarak karşıma baktım. Bana sorgulayıcı bakışlar yollayan bir Sirius vardı. İç çektim. Salak bu çocuk yeminle.

"Ne oldu?"

"Bana gerçeği söyle."

Kaşlarım alayka havaya kalkarken ilk dediğini sorguladım. Sonra dediğini anladım. Ona doğru başımı hafifçe eğdim ve kısık sesle.

"Gitmem gereken bir Şovalye toplantısı var. Tatil boyuca rahatsın. Ama ben çalışacağım."

Önünden çekildim ve yürümeye başladım.

"Yapmam gereken tonla iş var bays canım."

********

Miraç ile yan yana oturmuş konuşuyorduk. Onun ailesi tamamen şovalyeymiş. Ama sonrada görevleri bitince bu işi bırakmışlar. Ama sonucu ona ve abisibe patlamış. Şu an ikisi de şovalyeymiş. Abisi Ateş Ruhu Şovalyesi'imiş. Merlin evreninde Arthur'un Şovalyesi olmuş. O ise bu evreni seçmiş.

Delilik/Çapulcular/Askıya AlındıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin