Sadece Huzur Olsa?

182 29 77
                                    

Ben anlamayarak ona bakarken Su denen kişi oturduğu yerden kalktı. Bana doğru gelirken hafif geri çekildim. Gerince gülümseyerek konuşmaya başladım.

"E-Efendim bence yanlışlık var. Be-Bence beni kontrol eden kişi de yanlış biliyor. Hani Harry Potter da kupaya isim atma gibi düşünün. Oysa seçilmiş kişi de değilim ama-"

"Canikom ne inat ediyon. Olmuşsun işte aaa. Tek sorun bu tehlikeli bir ırk. Peşine düşecekler."

Bir saç tutamını parmaklarının arasına aldı ve oynayarak bakmaya başladı, ciddi bir şekilde. Ben ise ruhumu teslim ediyordum.

"Senin ırkın... Bundan ötürü yok oldu. Herkes onların peşindeydi. Ama sanırım sen sona kalan çocuklardan birisin. Senden başka kimse yok. Bir savaşa neden olabilirsin ya da bizleri yok edebilirsin."

Saçımda olan bakışlarını yüzüme çıkardı. Muhtemelen şu an 'yok ebesi' bakışı vardı. Bir de ölem istersen.

"Merak etme. Sonuçlarını değiştireceğim. Sen şu an Yıldız Şovalyesi Tolunay Güneş'sin. Kaderin Kırmızı İpi Şovalyeleri yıldızlar ile konuşabilir yani sen de konuşabilirsin. Sadece bu gücünü kullanmalısın. Diğer güçlerini mühürlemek zorunday-"

"Keşke bana da yorum hakkı verseniz efendim..."

O kadar şey açıklamıştı ki... Neye şaşıracağımı anlamamıştım. Titreyen ellerimi yumruk yaptım.

"Açıkladığınız şeylerin umarım benim için ne kadar ağır şeyler olduğunu biliyorsunuzdur efendim."

Yeni anlamış gibi elini benden çekti. Yüzü bir anlığına düştü. Boğazını hafifçe temizledi.

"Kusura bakmayın Leydi Güneş. Kendimi aştım... Buyrun oturun. Arkadaşlarınız da şimdi gelir."

"İsabet olur."

Diyerek masanın önündeki bir sandalyeye geçtim. Su da karşımda ki sandalyeye geçti ve bana bir çay doldurdu. O sırada sesler gelmeye başladı.

"Sizi hilebazlar! Sizi insan haklarına şikayet edeceğim!"

"Nisa sakin olur musun?.."

"Olamam Miraç olamam valla. Sinirlerimi hoplattılar."

Başımı çevirdim. Nisa, Ateş denen adama vurmaya çalışıyordu ve Miraç da onu tutmaya. O esnada Nisa beni gördü ve Miraç'dan kurtularak yanıma geldi. Bana sıkıca sarıldı. Cidden buna fazlasıya ihtiyacım vardı.

"Ah demek Nisa Ruh Kontrolcüsü çıktı. Doğrusu zor bir güçtür. Ruhlar ile anlaşmak falan. Oh ve sen Miraç sanırım Şifacı Yıldızı Şovalyesi olmuşsun. İkinize de tebrik ederim."

Nisa benden ayrıldı ve şaşkınlıkla Su'ya baktı. Sonra bana baktı 'ne iş' bakışı atarken 'anlarsın birazdan' bakışı attım.

"Su... Bir daha bana bebek bakıcılığı yaptırma... Daha evli değilim lan ben!"

"Sanki umrumda! Her neyse. Lord ve Leydi'ler. Konumuza gelecek olursak."

Su, Nisa ve Miraç'ı gösterdi ilk. Sonra da en sonda beni.

"Siz ikiniz. Benden özel olarak görev alıyorsunuz. Gizli göreviniz olacak. Kimseye demek yok. Olay şu... Siz biliyorsunuz muhtemelen, Kaderin Kırmızı İpi ırkını."

"NE!?"

İkisi aynı anda bağırdı. Lan ben mi bilmiyom bi... Ama ayıp oluyor hocam. Hani ben de bilsem.

"O ırk 13 yıl önce yok edildi. Beyaz Melek Şovalyeleri onları tehlikeli gördükleri için daha Baş Şovalye'ye bile demeden yok ettiler hepsini. Daha sonrasına yargılanarak güçleri ellerinden alındı ve sürgün edildiler."

Delilik/Çapulcular/Askıya AlındıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin