Delilik/Çapulcular/Askıya Alındı

Başarmalıyız... İyi Olmak İçin...

Nefes nefese asamdan büyü atarken bir ağacın arkasına saklandım. Acıyan kolum yüzümün ekşimesini sağlarken dişlerimi sıktım. Dayanmalıydım.

Burada sahneyi durduruyorum. Siz şimdi "Tamam bölüm bir ay önce atıldı ama en son ne olduğunu az çok hatırlıyoruz Tolunay." dediğinizi duyar gibiyim. Evet en son Miraç, ben ve Nisa plan yapıyorduk. O zaman burada ne oluyor dediğinizi duyar gibiyim. Pekala... Neden her şeyi başa almıyoruz?

Bu olaydan 24 saat önce: Gryffindor kızlar yatakhanesi...

Nisa ve ben, Miraç'dan ayrılmıştık. Yatakhaneye gelmiştik. Ama bir sorun vardı... Yatağımın üzerinde duran kanlar içinde duran ölü bir sıçan... Bunu oda arkadaşlarımız yapmış olamazdı...

Midem kalkarken hızlıca ağzımı tuttum. Nisa da öğürünce daha da miden bulandı. Sorun şu Lily ve diğer kalan kız burada değildi. Başkasının işiydi.

Hızlıca ortak salona indim. Derin derin nefes alıyordum. Gözlerimin önünden o sahne gitmezken konsantre olarak portal açmaya çalışıyordum ama olmuyordu. Omzuma dokunan elle başımı çevirdim. Sirius kaşlarını çatmış bana bakıyordu.

"Bir şey olmuş... Ne oldu ikinizede?.."

O sırada istemsizce tekrar öğürdüm karnımı tutarak. Kusmak daha da kusmayı getirirdş. Başka şeyler düşün Tolunay. Olmuyor aq...

"B-Birisi yatağıma ölü kanlı bir sıçan koymuş..."

Sirius gözlerini kısarken diğerlerine baktı. Sonra kolumdan tutup beni koltuğa oturttu. Remus'da Nisa'yı yanıma oturttu. Kendime gelmeye çalışıyordum. Tam bir şey diyecekken önüme doğru bir kağıt uçak geldi. Kaşlarımı daha da çattım ve uçağı aldım. Beş kişi de bana bakarken uçağı açtım.

"Bir not var..."

"Sevgili sikik Şovalye birliği ve onun biricik salak yaverleri. İyi dinleyin. İşimize bulaşmamanız gerektiğini size hatırlatmak için bu bir uyarıdır. Tabii bu uyarıyı o velede ayrı yaptık. Canı biraz acıdı... Yazık. İşimize karışmayın. Yoksa sonunuz o fare gibi olur."

Gözüm seğirmeye başlarken kağıdı buruşturup aniden avcumun içinde ateşe verdim.

"O orospu çocuğuna cezasını ayrı vermeliydim."

Sinirle söylediğin şey ile ayağa kalktım. Ortak salondakiler bana bir bakış atarken çıkışa yöneldim. Arkamdan adım sesleri geliyordu. Onlara döndüm. Beş kişide bana bakıyordu.

"Eğer beni durdurmak için geliyorsanız inanın bana sikerim belanızı."

"Sana ortak olmaya geliyoruz merak etme."

James'in dediği şey ile gülümsedim şeytanice.

"Onlara böö yapacağız o zaman. Takip edin beni."

Ortak salondan çıktım. Bir koridora girdim. Etrafta kimse olmadığına kanaat getirince diğerlerine döndüm.

"Şu anlık onlar ile savaşmaya oynamayacağız. Miraç önemli bizim için. Onu alıp geleceğim buraya. Nisa eğer 10 dakika içinde buraya dönmezsen portal açacak ve yanıma geleceksiniz."

Parmağımı şıklattım ve bir portal açtım. Tam gidecekken Sirius bileğimden tuttu. Ona baktım sorar bir biçimde.

"Ben de seninle geliyorum. İtiraz etme."

İnadını bildiğim için sadece başımı sallayabildim. Onunla birlikte portaldan geçtik. Portalı kapatırken asamı çıkardım.

"Lumos!"