Uzun Bir Yokuştu Hayat

160 30 21
                                    

Şimdi. Çoğu okuyucum Su'yun kim olduğunu bilmiyor. Su aslında bu serinin marvel kitabından olan bir Şovalye. Orada Peter Parker'ın şovalyesi. Sonradan bazı şeylerden ötürü Şövalyelerin başına geçti. Öyle yani.

**********

İç çekerek elimdeki hamburgerden bir ısırık aldım. O konuşmadan sonra bir gün geçmişti ve yarın bizim statümüz belli olacaktı. Eh merak ediyorum elbette ama beklemek çok sıkıcıydı. Miraç da beni satmıştı. Aslında sattı denemez abisi götürmüştü.

Büyük parka baktım. Oturduğum banktan kalktım ve yürümeye başladım. O sırada birinin kolumu tutması ile anlamayak başımı çevirdim. Açık kumral, dalgalı ve kısa saçları olan bir kız bal rengi gözleri ile bana bakıyordu. Üzerine baktığımda benim gibi bir kostümü vardı.

"Acaba

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Acaba... Sen 13. Evrende ki Çapulcu'lardan Sirius'un şövalyesi misin?"

Dediği şeye kaşlarımı çatarak başımı aşağa yukarı sallamıştım. Kız gülerek nefesini düzenlerken kolumu bıraktı ve tamamen önüme geldi.

"Merhaba, ben Nisa Sancar. Senin evreninde James'in şovalyesiyim artık."

OHA İŞ ORTAĞI. LAN BAŞKA ŞEY DİLESEM OLACAKMIŞ.

"Umarım kandırmıyorsundur beni. Valla kırılırım sana."

Başını gülerek iki yana salladı. Daha sonra elini bana uzattı. Tereddütle elini tutarken o aynı lurban bayramında para anlaşması yapar gibi elimi hızlıca sallamaya başladı.

"Daha bugün belli oldu aslında. Yarın da şansıma hemen statümü öğreneceğim. Benim başımda olan kişi ikimizi kuzen yaptı. Anne tarafından kuzeniz canikom."

"Oha baya iyiymiş o zaman. Ee daha da ne dediler?"

*********

Nisa ile uzun uzun konuşmuştuk. Ona Miraç'dan bile bahsetmiştim. Harika bir üçlü olacağımızı ve bu işleri halledebileceğimizi söylemişti. Ve daha sonrasında yemek yemeye gitmiştik.

Şu an ise yemekten dönmüştük ve ben, bana verilen odada kalıyordum. Bronşuma dokundum ve yok olmasını sağladım. Yarın büyük gündü. Ve öğrendiğime göre ondan sonraki gün bir kutlama yemeği olacaktı. Eh yemek varsa ben de varım aga.

Elimi yorgunca komidinin üzerinde ki garip ışığa götürdüm ve kapadım. Daha sonra derin bir uykuya girdim.

******

Sabahım çok heyecanlı başlamıştı. Birden odama birkaç kadın girmişti ve beni hazırlamaya başlamışlardı. Tören kıyafetleri farklı oluyormuş çünkü. Saçlarımı dağınık bir şekilde örmüşlerdi. Altımda kahverengi bir pantolun vardı ve üzerimde şeffaf tül bir şekikde uzun kollu bir gömlek. Pelerin olarak da uzun yeşil bir pelerin. Bütün kadınlar bunun aynısını giyiyormuş.

Delilik/Çapulcular/Askıya AlındıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin