11- Tanrıçalar

1 0 0
                                    

Kadın tanrıçaların huzurunda gözlerini açtı. Etrafta milyon yıldız onlara göz kırpıyor ve geceyi aydınlatıyorlardı. Hava da asılı bir şekilde diz üstünde duran kız yer çekimi olduğunu sanıp korktu ama ani hareketi ile çevresinde dönmekten başka bir şey yapmadı. 3 Tanrıça gülerek kadına baktılar. Biri huysuz, biri sevecen, bir diğeri ise güven verircesine hava da bağdaş kurmuş oturuyorlardı, gezegenlerden oluşan tahtlarında. Kadın şaşkınlık ile başını tanrıçalara çevirdi.

"Neler oluyor?" kadının dudaklarından dökülen kelimeler uzay boşluğuna karıştı. Tanrıçalar bir süre daha kadını sadece izleyip onun sabrını tarttılar, kadın ise sakince bekledi. Baştan aşağı süzmelerinin bitmesini bekledi.

"Doğru kişi olduğuna emin miyiz?" sevecen olan tanrıça konuştu önce. Başında yeşil yapraklardan bir taç, mavilerden ipeksi bir elbise vardı.

"Varislere yeterince iyilik yapmadık mı?" huysuz olan lafa girdi, huysuzluğu kelimelerinde bile fark edilebiliyordu. başında siyah güllerden bir taç, kırmızıdan ipeksi bir elbisesi vardı. Asi oluşunu kıyafetleri ile vurguluyordu.

"O doğru kadın. O doğru varis. O sırada ki Tanrıça." Liderlik duygusu ön safhada olan tanrıça beyazlar içerisinde karanlıkta en belli olan tanrıçaydı.

"Kendisini herkesten saklayabilecek mi?" sevecen olan tanrıça bile şüpheliyken liderlik eden tanrıça nasıl bu kadar emin olabiliyordu?

"Kuyu ona yol gösterecek. Kendisini gizleyecek. Kendisi bile bilmeyecek."

Tanrıçaların sonra ki dediği her şey bir yankı gibi geldi kıza. "Sen dünya da ki prenses Anastasia'sın. Papaz tarafından ölüme mahkum edildin fakat bunu unutacak ve Elpelyumda bir varis olarak bedenleneceksin. Kuyu sana ismini bahşedecek. İsmine uygun davran. Bir gün bizim yerimizi alacak 3 tanrıçadan biri ol."

Huysuz, sevecen ve lider tanrıçaların hepsi bir ağızdan konuşmuş cümlelerini güzel bitirmişlerdi. Kadın soru soramadan derin bir düşüş yaşadı. Evrenden diyarın gölüne doğru düştü. Hafızasını yitirdi. Bir gölde uyandı, yaşlı adamla karşılaştı. Ait olduğu krallığa götürüldü ve etrafı keşfetmesi için yalnız bırakıldı. Kadın kuyuyu bulup ismine sahip oldu ardından krallığına dönüp diyar hakkında daha çok şey öğrenip taht kavgasına hazırlandı. Tanrıçalarla olan konuşmadan habersizdi, dünya da ki ölümünden habersizdi fakat tekrar öğreneceği günü tanrıçalar planlamıştı. 

Elpelyum Taht KavgalarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin