* Wattpade yayımlanan 49. Mahkûm adlı ilk hikayedir.*
"İlaçların yan etkisi olup olmadığını nereden bileceğiz? Ya da doğru ilaç olup olmadığını."
Kubilay'ın dudaklarında belli belirsiz bir gülüş yer almıştı ancak bu gülüşün içinde birçok acıyı barın...
Her yerim ağrıyordu. Neydi bu ağrılarımın sebebi? Özellikle başım. Ben acıya dayanıklı biriydim. Şimdi bir baş ağrısı dayanılmaz geliyordu.
"Abi yarı felç olayı kötü olmadı mı sence? Kızın bünyesi aşırı zayıf. Bir buçuk gündür kendine gelemedi."
"Diğer türlü gelmeyeceğini ikimiz de biliyorduk."
Gözlerimi açtığımda gözlerime gelen ışık ile ellerimi siper etmiştim.
"Uyandı kız."
"İyi misin?" diye sordu yumuşak bir sesle. Başımı salladım. Boğazım o kadar kurumuştu ki diken batarcasına acıyordu.
Çatallaşmış ve kısık sesimle " Su," diyebildim. Başka bir adam ayağı kalkıp yatağımın önündeki konsoldan bardak ve sürahi alarak su doldurup Kubilay'a vermişti.
Büyük bardağa doldurduğu suyu bir solukta içmiştim. Ayrıca çok açtım. Bir buçuk gündür açmışım. Ayrıca kolumda serum vardı. Serumlardan nefret ederim. Canımı yakıyorlardı ve acımıyor ki diyen bir kişim yoktu. Eğer ki bir hemşire de olsa acımıyor deseydi inanırdım. Belki de serumlardan bu kadar nefret etmezdim.
Eskiden annem beni hep hastaneye götürürdü. Serum takacaklarını anladığında "Korkulacak bir şey yok kızım, hiç acımayacak," derdi acıyacağını ikimiz de bilirdik ama en azından öyle değilmiş gibi yapardık. Bende acımamış gibi davranırdım.
Artık başıma gelenleri de merak etmiyordum. Ne gelirse gelsindi.
Yine eski İzel olmuştum. Sessiz ve kendi beyni içinde konuşan. Bakışlarım tavana çıktığında artık o çatlak ve rutubetli tavanı göremiyordum.
"Sana yiyecek bir şeyler aldık. Tavuk pilav seversin diye ondan aldık yanına da ayran." Tavuk pilav sevdiğimi nereden biliyordu? Cezaevinde hafta da bir kez tavuk pilav yerdik bende sadece o zaman yemek yerdim ama son bir yıldır her gün tavuk pilav yemeği yapılmıştı. Kaşlarımı çatmıştım. Tavandaki bakışlarım Kubilay'ı buldu. Ne zamandan beridir beni tanıyordu? Son bir yıl mı yoksa daha öncesine kadar mı?
