Bol bol yorum yapıp destek olmayı unutmayınız canlarım
İnstagram: @_ilknurcelk
Tumblr: @Consufedcat
Twitterde 49.Mahkum # ile kitaba destek olabilirsiniz. Yapacağınız paylaşımları merak ile bekliyorum.
*Mavi Gri&Ahmet Hatipoğlu- Ölümle Yaşam Arasında
*Son Feci Bisiklet- Çar Bomba*Sezen Aksu- Ağlamak Güzeldir
5.ZİHNE DÜŞEN CEMRE
Bir yıldırm çaktı. Gök gürledi ve bir şehir karanlıktan aydınlığa kavuşurken aynı zamanda bir şehir yıkıldı.
"Eymen sen önü hâl et. İzel beni duyuyor musun? Figan sen burada kal. Korkma tamam mı?" Kadifemsi erkek sesi uzaklaşırken başka bir ses ilişti kulağıma.
"Canım sakin ol. Derin bir nefes al ver. Zihnini boşaltmaya çalış. Şu an travma yaşıyorsun." İnce kadın sesi sakin ve yavaşça konuşuyordu ama algılayamıyordum.
Bir görüntü düştü zihnime. Turuncu ışığın içinde iki silüet. Ve küçük bir kız çocuğu acı çığlıklar atıyor. Biri tutuyor küçük kızı güzel şeyler fısıldıyor.
"Olamaz," diye sayıkladım.
"Bana geldiler. Beni alacaklar. Yangın var, ölüyorlar. Bırakmadılar beni, öldüler. Ama olmuyor oturmayan taşlar var."
Omzumda bir el hissettiğim de başımı çevirdim.
"Canım sakin ol, lütfen! Ne yapacağımı bilmiyorum lütfen sakin ol." İki elimle başıma vurmaya başladığım da başımı büktüğüm dizime yaslayarak tekrar dudaklarımı araladım.
"Anlamıyorsun taşlar yerine oturmuyor. Her şey çok saçma."
Yanımdaki kadın ağlayarak bana sarıldığında başımı omzuna yasladım.
"Her şey çok saçma." Dudaklarım titriyordu. Her silah patlaması zihnimde derin ve sancılı ağrılar bırakıyordu.
Evime dönmek istiyordum. Ama bir evim yoktu. Geride bıraktığım yaşama girdap girmiş yerle bir etmişti. Dağıtmıştı. Deprem olmuştu. Çökmüştü. Sel basmıştı birçok şey kaybolmuştu. Dünya üzerinde silinmişlerdi ve ben tek kalmıştım.
Bir el iki yanağımı sardığında beynime çok eski bir sıcaklık hissiyatı sardı. Beynim bir kez daha acı verici sızlama yaşadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
49.Mahkûm
Teen Fiction* Wattpade yayımlanan 49. Mahkûm adlı ilk hikayedir.* "İlaçların yan etkisi olup olmadığını nereden bileceğiz? Ya da doğru ilaç olup olmadığını." Kubilay'ın dudaklarında belli belirsiz bir gülüş yer almıştı ancak bu gülüşün içinde birçok acıyı barın...