Feridun Düzağaç - Düşler Sokağı / Sema Mortiz- Hasret
Ben E. King - Stand By Me
Şiir yazmak isterim o güzel gözlerine , o an anlamam bunu meğer senin gözlerin şiirmiş. Beni görmeyen, bana uğramayan gözlerin. Bir kez baksan belki bir felaket olur ,yüreğim ağlardı buna ama gökkuşağı çıkardı kara bulutlardan sonra.
Günler önce kaleme aldığım bu yazıda gezdirdim gözlerimi , şuan ne yazacaktım buraya ? Gözlerin bana bu ara çok ilişiyor mu yoksa hala o bakışlardan hiç bir şey görmüyor muyum ? Orion ben artık eskisi gibi parlak ve aydınlık hissetmiyorum kendimi , yorgun ve bitkinim. Bu aşk yolunda yenildim ben , artık kazanan olsun istemiyorum . Ben kazanmakta istemiyorum . Sen benim gökyüzümde ki takım yıldızım artık gelmesen de olur bana çünkü ben çoktan kaybettim . Bir ok ile vuruldum kalbimden ve o ok zehirledi beni.
Zehirlenen kalbin panzehiri kimdeydi ya da kimlerdeydi? Sen, ben veya o fark eder miydi? Panzehiri bulmak için aramaya gerek var mıydı? Aklımdaki bin türlü düşüncelerle göz kapaklarımın ağır ağır kapanıyordu.Güneşin yüzümü ısıtmasıyla birlikte gözlerimi açıp ovuşturmam bir olmuştu. İçimi nedensiz kaplayan bir mutluluk kıvılcımı tüm bedenimi sarmaya başlamıştı. Sabahın ilk saatlerini çok severdim. Sessiz, sakin ve huzur veren dakikaları. Yatağımın yanındaki camımdan dışarıya bir göz atıp yerimden doğruldum ve komodininin üzerindeki telefonumu alıp bildirimlerime göz atmaya başladım. Gizli Bey'den günaydın mesajı almamıştım henüz. Kendi içimde cümlemi tamamlarken bugün Güzel Sanatlara gideceğimi hatırladım ve hızlıca kalkıp güzel bir kahvaltıyla kendimi biraz olsun şımarttım. Havanın güzelliğine aldanarak bir kez daha bisikletimle gitmeye karar verdim. Soluk soluğa binaya gelmeyi başarmıştım. Bu sıcakta bisikletle gitmek biraz yorucuydu anlaşılan. Yavaş adımlarla binanın merdivenlerini çıkıp, etrafı incelerken Uras ile karşılaşmıştım. Yanındaki uzun boylu, zayıf ve esmer çocuğa bir şeyler anlatıyordu. O kadar hararetliydi ki beni bile farketmemişti. Söylediği hızlı cümlelerin arasında gözlerini etrafta gezdirmeye başlarken küçük bir gülümseme kondurdum dudaklarıma. Beni gördüğünde göz bebeklerinin büyüdüğünü gördüm ve aynı samimiyetle gülümseyip yanıma geldi. "Hoş geldin Eylül. Nasılsın? Yoksa sonuçlar mı açıklandı, onun için mi geldin?" Uras'ın aralıksız sorularına karşı "Öncelikle hoş buldum Uras ve ardından evet sonuçları öğrenmek için geldim umarım açıklanmıştır. " Diyerek konuştum. Uras'ın heyecanını hissedebiliyordum. "Öyleyse seni götürmeme izin verir misin? Bu ana şahit olmak çok isterim." Başımı elbette der gibi aşağı yukarı sallayarak onayladım. Uras yanındaki arkadaşına bir şeyler söyledikten sonra arkadaşı bana gülümseyip gitmişti. Aslında biraz rahatsızlık duymuştum çünkü benim yüzümden arkadaşı gitmek zorunda kalmıştı. Bu duygu beni üzüntü meltemlerine iterken Uras'ın koluma girmesiyle irkildim ve koridorda ağır adımlarla yürümeye başladık. Kabul edilenlerin koridorun ortasındaki panoda asılı olduğunu söylemesiyle panoya gelmemiz bir olmuştu. Gözlerimi uzun bir listede gezdirdikten sonra ismimi görmemle arkamı dönüp Uras'a "Kabul edilmişim." Diyerek sarılma hızım aynı anda olmuştu. Kendimi Uras'ın kollarında dudaklarımdan gülücükler saçarken bulmuştum ve bu bana huzur vermişti. Kokusunu bu kadar derinden hissetmek içimi filizlendirmeye yetmişti. Tüm vücudum salisesinde ısınmaya başlamıştı. Kalbimin hızlı hızlı çarptığını kızaran yüzümle Uras'ın kollarından ayrılırken hissetmiştim. Nar rengi dudaklarımla gülümsedim. Uras da aynı içtenlikle gülümserken " Sana söylemiştim. Senin gibi birini kaçırmaları ahmaklık olurdu. Kabul edildiğine çok sevindim. Acaba bunu kutlamak için seni bugün yemeğe çıkarabilir miyim?" Kurduğu cümle beni heyecanlandırmıştı ve bir o kadar da sevindirmişti. Benim önemsediğim konuları en az benim kadar önemseyip sevinmesi hoşuma gitmişti doğrusu. Uras'ı bu ve daha birçok tavrı hoşuma gidiyordu sanırım. Mutluluğumu biriyle paylaşmak benimde hoşuma gider diye düşünerek "Tabi ki neden olmasın. Hazır olduğumda beni alman için sana yazarım." Diyerek Uras'ın yanından ayrılmak için adımlarımı atarken telefonum titremişti. Gelen mesaj tahmin ettiğim kişiden olmalıydı ama şu an sırası değildi. Mutluluğumu yaşamak istiyordum ve Gizli Bey'in aklımı karıştırmasına izin veremezdim.
![](https://img.wattpad.com/cover/303485243-288-k677359.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sisler Bulvarı
Teen Fiction"Yüreğime gelen bir serçe artık mutsuz ve bitkin. Senin ellerinde nefeslenip ,yüreğinde ölen serçe. "