Allahın Emriyle

625 33 9
                                    

-Cumartesi sabahı-
Şebnem'in ağzından;
Sabah uyandığımda yanımda bir not buldum.
Not: Sevgilim. Takım elbise almak için dışarı çıkmam gerekti. O kadar güzel uyuyordun kı uyandırmaya kıyamadım.
Düşünceli sevgilim benim. Hemen aradım.
Şebnem: Günaydın sevgilim.
Selim: Günaydın hayatım.
Şebnem: Ne zaman geliceksin?
Selim: Geliyorum hayatım 5 dakikaya evdeyim.
Şebnem: Tamam gelince konuşuruz o zaman.
Selim: Tamam.
Selin dün gitmişti. İki gün de olsa çok alışmıştık Selin'e. Daha gideli bir gün bile olmadı ama şimdiden çok özledim. Ben bu düşüncelerle boğuşurken kapı çaldı.
Şebnem: Gel hayatım.
Selim: Şebnem'cim senin bavulun hazırmıydı?
Şebnem: Yok hayatım.
Selim: Babamlar izni 2'ye almışlar. Hemen çıkalım hem sende hazırlanırsın.
Şebnem: Selim kalıcak mıyız napıcaz?
Selim: Bilmiyorum ki hayatım.
Şebnem: Neyse ben zaten bavulları doldurum.
Selim: :) Tamam hayatım hadi çıkalım.
Selim'in ağzından;
Kızların evine gelmiştik. Şebnem hemen yukarı çıktı. Kızlar zaten hazırdı. Onlarda gelecekti. Tabi Özgür ve Can'da.
Şebnem'in ağzından;
Sonunda uçağa binmiştik. Hatta Selim sağolsun makyajımı bile yapabilmiştim. Sonunda elbisemide giydim.Hazırdım. İnişe geçiyorduk. Bir an içimden Selim'in elini tutmak geldi.
Selim: Noldu hayatım korktun mu?
Şebnem: Yoo korkmak değil de..
Selim: Hayatım iyi misin?
Şebnem: Yani ne biliyim heyecanlandım. Sonuçta beni istemeye gidiyoruz hayatım.
Selim: Hahaha. Sen de haklısın. Aa eyvahh yüzükleri unuttumm.
Harun: Sakin ol Selim ben aldım oğlum.
Selim: Ohh. Unuttum sandım bir an.
Uçak inmişti eve doğru gidiyorduk.
Selim: Özgür abi bak saçmalamak yok.
Özgür: Ya tamam dedimm. Bak birwz daha uzatırsan valla saçmalarım ha.
Selim: Tamam tamam. Ben söyliyim de.
Sonunda eve gelmiştik. Arabadan inince bizim gruba şöyle bir baktım. Almila, Kainat, Can, Özgür, Selim'in annesi ve babası, Selim ve ben. Toplam 8 kişiydik.
Annem babam ve arkalarında neredeyse bir ordu vardı.a (Şebnem Gürsoy'un kız isteme günü öyle 3-5 kişiyle geçmezdi. Bu yüzden yazarınız baya kalabalık bir ortam oluşturdu.)
Şebnem: Annecim.
Şebnem'in annesi: Hoşgeldiniz kızım.
Tekin: Hoşgeldiniz.
Selim'in ağzından;
Arabadan indiğimizde karşımızda müthiş bir kalabalık vardı. Şebnem annesi ve babasına sarıldıktan sonra bende ellerini öptüm. İçeri geçtik. Şebnem'de kuzenleriyle mutfağa. Babamlar biraz sohbet ettikten sonra Şebnem kahveleri getirdi.Babamda asıl konuya girdi.
Şebnem'in ağzından;
Kuzenlerle birlikte kapının kenarından bizimkileri dinliyorduk. Kuzenim beni dürtünce kahveleri içeri götürdüm. Herkes ilk yudumu alınca Selim mahvolmuştu. Çünkü onun kahvesi tuzluydu. Tabii ben hiç durur muyum?
Şebnem: Beğenmedin mi hayatım? ☺
Selim: Öhöhöhö olur mu hayatım. Çok güzel olmuş. Üff.
Selim zorda olsa kahvesini bitirdi.
Harun: Şimdi Tekin Bey. Biz Allahın emri Peygamberin kavliyle kızımız Şebnem'i oğlum Selim'e istiyorum.
Tekin: Gençler birbirlerini sevmişler. Hiç Şebnem'e sormayacağım. Çünkü Selim kaza geçirdiğinde Şebnem'in ne halde olduğunu gördüm. Bu yüzden verdim gitti.
Şebnem: Ohh.
Selim: Ohh.
Selim'le hemen büyüklerin elini öptük.
Yüzükler takılacaktı. Bi karmaşa oldu. Kimin keseceği belli değilmiş.
Şebnem: Bence Seniha Sultan kessin. Olur mu teyzoş?
Seniha Sultan: Olur tabiki.
Tekin: Bencede Seniha kessin. Sonuçta Şebnem'in üzerinde çok emeği var.
Şebnem'i ağzından;
Teyzem yüzükleri taktı. Kurdeleyeli de kesti. Tabi Özgür bu saate kadar hiç konuşmadı. Ama yaptı yapacağını. Bütün kuzenlerimi örgütlemiş. Teyzem kurdeleyi keser kesmez hepsi Selim'e bakarak ÖP ÖP ÖP ÖP diye bağırmaya başladılar. Selim anneme babama bakıp onayı aldıktan sonra bana yaklaştı.
Selim: Seni çok seviyorum sevgilim biliyorsun değil mi?
Şebnem: Bende seni çok seviyorum sevgilim.
Selim bana iyice yaklaştı ve dudağıma uzun bir öpücük kondurdu. Sözler kesilmişti. Bir sürü fotoğraf çekmiştik. İkimizinde yüzüklerimizi gösterdiğimiz ve Selim'in beni öptüğü fotoğrafı internette paylaştım. Baya beğeni geldi. Ee tabi Şebnem Gürsoy beğeni alkazsa olur mu? Tabiki olmaz.
Yarın akşam dönecektik. Evde sıkılınca sahile indik. Bizim çocuklarla. Sahilde oturuyorduk.
Kainat: Kuzum siz şimdi sözlendiniz dimi yaa?
Almila: Valla ben hala inanamıyorum. Rüyaymış gibi geliyor bana.
Şebnem: Aslında bana bile rüya gibi geliyor.
Selim: Kabus kabus..
Şebnem: Selimm!!
Selim: Tamam sevgilim şaka yaptım. Vallaha şaka yaptım yaa. Ama bak söyliyim senin o erkek kuzenlerin var ya hani. Bak birinin gereksin bi samimiyetini göriyim vallaha olay çıkar ha.
Şebnem: E tabi yakışıklı çocuklar kıskandın demi?
Selim: 1.si yakışıklı olduklari için değil erkek oldukları için. 2.si evet kıskandım.
Özgür: Öff yeter be. Ne çok romantikleştiniz. İçim bayıldı.
Can: Noldu lan sende mi kıskandın?
Özgür: Yok be bu kronun nesini kıskaniyim?
Selim: Şimdi bişey derdimde hadi bugün mutlu günümdeyim kırmicam seni.
Biz otururken babam aradı.
Şebnem: Efendim baba?
Tekin:......................
Şebnem: Biraz hızlı olmaz ?
Tekin:.................
Şebnem: Tamam baba. Anlatırım ben Selim'e .
Tekin: Tamam.
Şebnem: Byy.
Babamlar cidden abartmıştı. Ama haksızda sayılmazlardı.
Selim: Noldu hayatım?
Şebnem: Şimdiiii..


ŞebSel Aşkı KüllenirseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin