15

688 39 0
                                    


İyi okumalar canlarım

Umarım bölümü beğenirsiniz 💙

~~~



Güzel hazırlanmış bir masa, yemekler, ben ve Jungkook. Hepsi güzel bir akşama işaret. Karşılıklı oturmuş yemekten sonrası için Jungkook'un hazırladığı tatlıdan yiyiyorduk. Daha doğrusu birbirimizi gözlerimizle yiyiyorduk. Kafalarımız dudaklarımızı birleştirmek için yaklaştırmıştık.

Yakınlaştıkça gözlerimiz kapanmaya başlamıştı. Dudaklarımızın temasına bir santimlik mesafe kalmıştı. 'Hadi o zaman ne duruyorsun?' dediğinizi duyar gibiyim. İşte tam da o esnada kapı alacaklı gibi çalınmıştı.

Korkuyla irkilerek geri çekilmiştik. Kimdi ki bu şimdi? Ortamın içine etmişti. Jungkook ayağa kalkmış hâlâ daha ısrarla çalan kapıyı açmıştı. Ben de mutfağın kapısında dikilip ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Açılan kapıdan gördüğüm yüzle gözlerim irileşmiş şaşkınca kapıya bakmıştım.

Kapıda bir adet Yoongi vardı. İyi de neden vardı?

Jungkook'u umursamadan içeriye bakınan Yoongi ile göz göze gelince sırıtarak bana doğru gelmeye başlamıştı. Neden beni öldürecekmiş gibi bakıyordu? Biraz tırsmadım desem yalan olurdu. Bırakın gelsin küçük enişteyi. Bir an gülecek gibi olsam da ciddiyetimi korumuş önümde dikilen Yoongi'ye ne oldu bakışları atmaya başlamıştım.

"Demek damat sen olacaksın Kim Taehyung. Şimdiden uyarıyorum kardeşimi üzersen seninle fena bozuşuruz ona göre" bana ciddiyetle bakan Yoongi'ye kaşlarımı çatarak baktım "Jungkook benim için çok değerli. Sen demesen de ben zaten onu üzecek bişey yapmam" Yoongi memnuniyetle gülümsemiş sonra bir anda kahkaha atmıştı. Ne olduğunu anlamazken o Jungkook'a dönmüş. "Seni sevdiğine kesinlikle ikna oldum. Sert bakışlar sinirli ve uyarıcı ses tonu... Artık gözüm arkada kalmaz" Yoongi bize küçük bir oyun oynamıştı anlaşılan. Kardeşine olan sevgisi çok güzeldi. Jungkook'un ona duygu dolu gözlerle baktığını görünce yüzümü güzel bir tebessüm kaplamıştı. Jungkook abisine sarıldığından Yoongi hyung da o sert görünüşünün arkasında yatan sevimli insanı ortaya çıkarmıştı. İkisi birbirlerine sıkıca sarılmışlardı. Bir süre sonra ayrıldıklarında Yoongi hyung bana bakıp gülümsemiş ardından kardeşinin saçlarını karıştırdıktan sonra bizi tekrar Jungkook ile baş başa bırakmıştı.

Jungkook'un kokusu ile uyuduğum güzel bir akşamın ardından bugünki akşam yemeği için hazırlanıyordum. Üstüme ne giyecektim ki ben şimdi. Jeonlar saray yavrusunda yaşıyorlardı. O zaman eski kraliyet dönemi tarzı mı giyinmeliydim? Abartı olurdu herhalde. Ama bayan Jeon'un Jungkook'u evine bıraktığım zaman giydiği elbise artı boynuna taktığı kafam kadar olan o taşları? En sonunda şık ve sade görünen Gucci takımımı askılıktan aldım. Evet işte bu olurdu. Hem rengi de güzeldi. Takımı giyip annemleri almak için evden ayrılmıştım.

Arabadan inerken aşırı gergindim. Neler olacaktı korkuyordum. Annem ile babam onlardan beklenmeyecek kadar sakin ve asilzade imajı veriyorlardı ama bunu sohbet esnasında anlayacaktık.

Bizi karşılayan Jeon ailesi ile kocaman olan salonda oturuyorduk. Hizmetçilerin bir an kralım veya kraliçem demesini beklesem de bu gerçekleşmemişti. "Oğlumun Taehyung'dan hoşlanması çok büyük bir şans. Taehyung çok kibar, düşünceli ve güzel biri" annem şaşkınca bay Jeon'a bakmış. Bir anda eliyle beni işaret edip "Evladım diye demiyorum arada beyni çalışmıyor. Jungkook oğlum dikkat et sen yine de" Jungkook masum bir şekilde annemi başıyla onaylamıştı. Ben inanamazca anneme bakmış "Ne zaman?" demiştim. Annem onaylamazsa bakmış "Burada mı hatırlatmamı istersin?" tehdit hissiyatı veriyordu. Jungkook anneme bakıp "Bayan Kim bir gün size geldiğimde bana anlatırsınız değil mi?" Annem Jungkook'u çok sevmişti zaten bir de Jungkook'un anneme karşı tatlı tatlı konuşması annemin erimesi için yeterliydi. "Olur. Anlatırım tabi evladım" Jungkook'a baktığımda bana hiçbir şey olmamış gibi gülümsemişti.

It's All Because Of The Window | Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin