Final bölümü ile geldim.Umarım bölümü beğenirsiniz
Bu kitapta son kez iyi okumalar canlarım 💙
~~~
3 yıl sonra
İçim içimi yerken siteye giriş yapmıştım. Jungkook ile beraber şehire biraz daha yakın bir yerde büyük bir sitede yaşıyorduk. Asansör ineceğim kata gelince stresle saçlarımı dağıttım ve kapıya yürüdüm. Kapıyı çalmamdan hemen sonra duyduğum hızlı adım sesleri ve gülümseyerek kapıyı açan canım sevgilim beni görünce yüzündeki gülümsemesi solmuştu. Endişeli bir şekilde bana bakmış beni hızla içeriye çekip kapıyı kapattıktan sonra ellerini yanaklarıma koymuştu. "Taehyung, aşkım. Ne olduğunu anlatacak mısın artık? İki gündür eve sürekli böyle geliyorsun. Kötü bişey mi oldu aşkım hım? Söyle yardımcı olayım" dudağımın kenarı yukarı kıvrılmış ellerimle o küçük beyaz ellerini tutmuştum. "Ben de bugün anlatmayı düşünüyordum bebeğim" beni oturma odasına götürmüş koltuğa oturtturduktan sonra hızlıca odadadan çıkmıştı.
Elinde bir bardak suyla içeriye girmiş bardağı bana uzatmıştı.
"Anlat bakalım aşkım, nedir seni bu kadar üzen?"
"Jungkook, güzelim. Bana Amerika'dan iş teklifi geldi. Ben ilk başta kabul etmek istemedim ama ailem de ısrarcı oldu biraz üstelik baban da bana kabul etmemi söyledi. İş teklifi ne kadar güzel olsa da senin buradaki yaşam düzenini bozamam ki Jungkook. Belki sen hiç istemeyeceksin bile Amerika da yaşamayı" ellerini saçlarıma daldırmış saçlarımı karıştırdıktan sonra yüzüme eğilip "Ne kadar iyi bir iş teklifi bakalım bu?" O iri mavi gözlerine bakmış "İyi bir şirket ve müdürü yaşlandığı için çekilmek istiyor. Beni oranın müdürü yapmak istiyor. Adam hiç evlenmemiş çocuğu felan yok. Daha önce beraber çalışmıştık bir proje de o zaman bana 'Seni oğlum gibi görüyorum Taehyung. Eğer buradan bişeye ihtiyacın olursa beni arasın' falan diyordu" Jungkook gülmüş "Üç babam var desene şuna. Peki madem gidelim bakalım Amerika'ya" şaşkınca Jungkook'a bakarken o gülmüş "Ne oldu aşkım niye öyle bakıyorsun?"
"Jungkook güzelim emin misin sen bu kararından?"
"Kesinlikle eminim Taehyung. Gerçekten" yüzünde ve sesindeki kararlılık beni ikna etmişti işte. "Eminsin değil mi aşkım? Bak gerçekten teklifi reddedebilirim?" Başını iki yana sallamış ellerimi sıkıca tutmuştu. "Taehyung, benim güzel aşkım. Ben kararımdan gayet eminim. Üstelik bize de farklılık olacak ve bu çok heyecan verici bence. Tamam belki zor olacak ama birbirimize sahip olduğumuz için kolayca üstesinden geliriz" aşkla gözlerine baktım. O tatlı ufak dudaklarından öptüm aşkla, sevgiyle. Ayrıldığımızda alınlarımızı yasladım. "Jungkook, benim güzel bebeğim. İyiy ki hayatıma girmişsin. İyi ki banyo yaparken görmüşüm seni" ikimizde güldük bu dediğime. "Hii, çapkın adam seni"gülerek Jungkook'un yanağından ısırdığımda benden kaçmaya çalışıyordu. Koltuğa yatırıp gıdıklamaya başladım. Kahkahaları odada yayıldıkça bende ona eşlik ettim. İkimizde en sonunda yorgunca koltuğa uzandığımızda ilk konuşan Jungkook olmuştu. "Ne zaman taşınıyoruz bakalım. Ona göre hazırlık yapmalıyız" başımla onu onaylamış "Ben şimdi bay Swan ile bir görüşeyim. O ne zaman işin başına geçmemi söylerse o zamana yakın hazırlıklarımızı yaparız" başıyla beni onaylamış yattığı yerde dönerek göğsüme yatmıştı. "Seni gerçekten çok seviyorum biliyorsun değil mi?" O güzel kıvırcık saçlara elimi daldırmış onu yanıtlamıştım. "Biliyorum güzelim. Ben de seni çok seviyorum. Sen nasıl bir güzelliksin böyle" gülerek göğsüme biraz daha sokulmuş öpücüklerini bırakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
It's All Because Of The Window | Taekook
Fanfic🪟Her şey Taehyung'un banyo camından arkası ona dönük yıkanan komşusunu görmesiyle başlamıştı...